Carmen, yatağından dışarı çıkarak dün gece uyuyamamış olmasına lanet etti tekrardan. Haftalardır günde en fazla bir kaç saat uyuyordu ve bedeni en ufak bir direnç taşımıyor gibiydi.
Eşofman ile dışarı çıkmayı bir süredir alışkanlık haline getirmiş olmalıydı ki, güzel kıyafetler dahi dağınık saçlarını veya morarmış gözlerini örtecek gibi değildi. Gitgide incelen beli, ve solan yüzü uzun süredir yemek yemediğini ele veriyordu.
Lacivert hırkasını giyerek altındaki şortu umursamadan evden dışarı çıktı. Bacakları esen rüzgar ile üşürken, karışmış ve uçuşan saçlarını hırkanın altına gizleyerek kapşonunu kafasına geçirdi ve ellerini cebine koyarak yürümeye başladı.
Her bir kaç adımda bir ayağı ile vurarak sektirdiği çakıl taşlarını takip ederek yürümeye devam etti. Dışarıdaki insanların ona deli görmüş gibi bakmasını umursamadı. Sadece yürüdü. Ve yürüdü.
Artık onun için bir anlam ifade etmeyen kahveciden içeri girerek kızarmış burnundan havayı soludu. Daisy, elini kaldırarak ona selam verdiğinde bir umut gülerek kendisine dönmesini, veya eskiden olduğu gibi önündeki tabureye oturarak onunla sohbet etmesini bekledi. Neredeyse tamamı Shawn hakkında olan sohbetlerini tekrardan dinlemek istedi.
Ama Carmen herkese karşı yaptığı gibi onu da pas geçerek rastgele bir masaya oturarak gözlerini siyah ve ona bol gelen şortundan açıkta kalan çıplak bacalarına dikti. Derin bir nefes alırken başında dikilen gölgeyle kafasını yavaşça çevirdi.
"Kahve." Dedi çocuğun elindeki kalemi sallamasını kesmesine neden olarak. Sormasına izin vermeden konuştuğunda garson bir kaç saniye içinde kafasına sallayarak oradan ayrılmıştı.
Carmen ellerini hırkasını cebinden çıkararak masanın üstüne getirdi ve orada ellerini birleştirdi. Gözü masadaki gazeteye takılırken derin bir nefes aldı, ne ile karşılaşacağını biliyordu.
Yavaşça gazeteyi masanın üzerinde sürükleyerek önünde durmasını sağladığında garson kahvesini masaya bıraktı. Carmen kızarmış gözlerini gazeteden çekmedi, ve sayfasını çevirdi.
Gördüğü başlık ile gözlerini sımsıkı yumarken, gazeteyi avucunun içine almış sıkıyordu. Canı her seferinde yanıyordu ve daha kötüsü, asla son bulmayacak bir gibi bir his vardı.
"Carmen." Daisy gergince önüne oturduğunda Carmen hızla gözlerini açıp gazeteyi ve o sayfayı geri kapatarak kenara itti. Daisy'e bakmayarak kahvenin içindeki kaşıkla oynamaya başladı.
"Nasılsın?" Diye sordu Daisy. Ardınan içinden kendine bir küfür etti. İyi olmasını nasıl bekleyebilirdi ki? Üzerinden üç hafta geçmişti ve o her geçen gün daha kötü oluyor gibiydi.
"Bir intihar daha, Daisy. Bir kişi daha intihar etti." Dedi gazetedeki haberden bahsederek. Shawn'ın ölümünden sonra kendini kontrol edemeyen gençler kendilerine zarar vermekten, canlarına kast etmekten çekinmiyordu. Yanlıştı, fakat bu felaket ne son buluyordu ne de son bulacak gibiydi.
"Bak ne diyeceğim." Dedi Daisy gazeteyi kendi tarafına çekerken. "Bu gece benimle takılmak ister misin? Maaşım konusunda patronum şu sıra iyi." Daisy gergince dudaklarını gerip gülümserken Carmen derin bir nefes aldı.
"Teşekkür ederim Daisy ama, pek istemiyor gibiyim." Carmen dolu gözlerini kahvenin köpüğüne çevirerek saklamaya çalıştı.
Canı, çok yanıyordu.
"Sormadım say." Dedi Daisy ayağa kalkarken. "Gelmek zorundasın. Evinden seni saat yedi de alacağım. Şimdi git ve bacaklarını kapatan bir şeyler giyin, donacaksın!" Bekleyen müşteriye doğru giderken saydığı cümleleri umursadam ayağa kalktı Carmen. İçmediği kahvesini de orada bırakarak tekrardan ellerini cebine koydu, ve rüzgarlı Toronto sokağında yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Death / Shawn Mendes
Fanfiction"Ünlü şarkıcı ve söz yazarı Shawn Mendes, evinde aşırı dozdan dolayı ölü bulundu. Ekipler şuan cesedini almak için evine girmiş bulunmakta. İntihar mı kaza mı olduğu bilinmiyor."