#3 "I'm gonna kill you."

423 52 118
                                    

Genç kız dehşet içinde karşıdaki adamı süzerek içinde kopan çığlıklara direnmeye başladı. Bu mümkün müydü?

"Sen." Dedi titrek sesi yanan boğazından dökülürken. Elleri, bütün bedeni adeta titriyordu. Korku bedenini ele geçirirken yeni algılamaya başladığı şey, aynı zamanda kendisine çevrilen bir silahın olduğuydu.

"Evet. Öyle." Genç adam sert sesi ile konuşarak silahı terleyen ellerine rağmen sıkı tutmaya çalıştı. "Yazık oldu desene."

Tetiği çekerek önündeki tirtir titreyen kızı hedef almaya devam etti. Alt dudağını dişlerken bunun için geç olduğunun farkındaydı, ya onu öldürecekti ya da kendisini tehlikeye atmış olacaktı.

Tanımadığı bir kızı ortadan kaldırmak, insanları dahi incitmeyen yapısına ağır gelse de, her şey artık değişmişti. Shawn, dönüşmek istemediği insana dönüşmüştü.

"Senin cenaze törenini izledim." Dedi kız sessizce. Kalbi sanki bütün bedenine çarparcasına atıyordu.

"Nasıl," dedi. "Neden?" Göz yaşları kendini belli etmeye başladığında Shawn gözlerine bakmamak için çabaladı. Ama kızın ağlamaktan kızarmış gözlerinin tam içine derince bakarken buldu kendini. Bu zordu.

Başını iki yana sallarken dış kapıdan bir adım ilerledi, ve kıza yaklaştı. Kız yavaşça bir adım geriledi.

Shawn geldi, Carmen geriye gitti.

Carmen'ın sırtı sert bir maddeyle temasa gelince korkuyla Shawn'a bakmaya devam etti. Shawn derin bir nefes alıp verirken dakikalardır elinde tuttuğu silahı tepretmeden yine tutmaya devam etti.

"Bilmeye hakkım var." Dedi Carmen. Elini yavaşça yukarı doğru kaldırdı ve avucunun içini silaha doğru tuttu. "Beni öldürmenin nedenini bilmeye hakkım var..." duraksadı ve derince yutkundu.

"Shawn Mendes."

Shawn dolu gözlerle gülüp dişleriyle dudağını yine ezdi. Acımasız bakışını sağlamaya çalışırken Carmen yavaşça gözlerini elinden düşürdüğü telefona dikti. Ardından da Shawn'ın arkasında kalan dış kapıya baktı.

Buradan çıkamaz, ondan kaçamazdı.

Carmen, gizlice merdivenlere bakarken derince yutkundu. Kaçması gerekiyordu fakat aynı zamanda köşeye kısılmış gibiydi. Yine de biliyordu ki yaşamaya bayılmasa da öylece pes etmeyecekti. Shawn ile kurduğu göz kontağını keserek bir anda merdivenlere doğru atıldı ve hızlıca onları  çıkmaya başladı, asıl heyecan şimdi bedenini sarmıştı.

"Hey!" Shawn küfür ederek silahını indirdi ve kızın peşinden koşmaya başladı. Merdivenin başına yaklaşmış kızı görünce uzun bacaklarını kullanarak bir kaç saniye içinde çoktan ona yaklaşmıştı.

"Nereye kaçtığını sanıyorsun!" Shawn Carmen'ı omuzundan yakaladığında Carmen güçlü bir çığlık attı. Bedenini kendine döndüren Shawn ile dip dibe bulduğunda, çenesinin altında yaslanan silah, hızlı atan kalbini dahi durdurdu.

"Sen." Shawn belini kavradığı kızın belindeki ellerini daha da sıklaştırdı ve kendi bedenine daha da yaklaştırdı. Sinirle soluduğu nefesleri Carmen'ın suratına bırakırken genç kız, çocuğun göğsüne yerleştirdiği elleriyle ondan uzaklaşma çabası içindeydi. "Tam bir aptalsın."

Genç kız ağlamaya başladığında çenesine bastırılan silahın soğukluğunu tekrardan hissetti. Bellerindeki güçlü baskı, neredeyse canını acıtıyordu.

Bir gün onu görmek, ona yakın olmak istediği doğruydu. Ama bahsettiği şey kesinlikle bu değildi.

"Bırak beni." Dedi bir kere daha göğsünden onu iterken. "Ben... bir şey yapmadım." Genç adam dolu gözlerini yine, gülerek sakladı ve dar koridordaki duvara sertçe kızı yaslayarak silahı tekrardan kız ile temasa geçirdi.

Death / Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin