11彡

985 71 3
                                    

Bölüm şarkısı Hozier - Take Me The Church

İyi okumalar :))

"Hey! Biraz insan olur musun? Etrafta komşular var."

"Yarın seni evime götürüyorum."

"Ailende olacak mı?"

"Evet."

"Ya benden hoşlanmazlarsa?"

"Ne yani vampirlerle dolu bir eve gideceğin için değilde senden hoşlanmayacakları için mi endişeleniyorsun?"

"Evet,sanırım öyle."

"Gerçekten mükemmelsin."

Elimdeki cips tabağını koltuğun üzerine bırakıp,ayaklarımı sehpadan indirdim ve kolamdan yudumladım.

Alacakaranlık serisinin büyük hayranlarından biriydim ve genelde film günü yapmak istersem onu izler ve ardından da başka filmlerle vakit geçirirdim.Ya da filmlerin yerini diziler alırdı ve böylece dolu dolu bir günü bitirmiş olurdum.

Televizyonun üzerindeki duvar saatine bakıp,elimi ıslak mendille sildim.

18:32

Yediye neredeyse yarım saat vardı.DVD'nin kumandasını komidinin üzerinden alıp,televizyonu kapattım ve ardından cips,kola,çikolata gibi ıvır zıvır şeyleri mutfağa götürüp,bir kaç bulaşığı makineye yerleştirdim.

Salonda herhangi bir dağınıklık yoktu.Mia her ne kadar yemek yapamasada titizlik konusunda hassastı.Etraftaki dağınıklıklardan nefret ederdi ve her hafta sonu evi dipten tırnağa temizlerdi.

Bugün Luke bir kaç kere sigara molasına gelmiş ve benden sigarasını alıp,işe geri dönmüştü.On iki tane sigara içmeyi nasıl başarıyordu merak ediyordum.Yedi tane sigara hakkı kalmıştı ve onuda akşam bitireceğine emindim.

Kırmızı,kareli bir gömlekle siyah bir kot pantolon giyip,üzerinede deri ceketimi geçirdim.Müzik çaları,sigara paketini,bereyi ve defterimi aldıktan sonra salona inmiştim.

Komidinin çekmecelerini karıştırmaya başlamışken,dün lastik tokalarımdan birini buraya koyduğuma emindim ama şimdi yoktu.En alt çekmecedeki faturaları ve pilot kalemleri komidinin üzerine çıkarttıktan sonra çekmecenin arkalarına baktım.Yoktu.

Kapının sesiyle neredeyse sıçramıştım.Duvara baktım.

18:59

Hemen kapıya koştum ve Luke'un sırıtan suratıyla beni süzmesine izin verdim.

"Hazırlanmışsın.Çıkalım mı?" diye sordu.Başımı olumsuz anlamda sallayıp,onu kolundan tuttum ve içeriye çektim.Ardındanda kapıyı kapattım.

Koltuğun üzerindeki defteri aldıktan sonra pantolonumun arka cebinden kalemi çıkarttım.

* Tokamı arıyorum.Otursana. *

Küçük bir kahkaha savurup,tekli koltuklardan birine yerleşti.

"Pekâla." dedi. "Kadınların işi zor ha?"

Kıkırdayarak başımı salladıktan sonra en dipteki diğer komidine yöneldim.Burada da yoktu.En son çare olarak şöminenin üzerine ve bir kaç tane daha çekmeceye bakmıştım ama yine de yoktu.Oflayarak saçlarımı tek elimle arkaya attım.

"Bunu mu arıyordun?"

Önümde beliren siyah lastik tokayla hızla arkama döndüm ve bana sırıtarak bakan Luke'a odaklandım.Elinde tuttuğu tokayı hızla almıştım.

Walls | l.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin