Tam mağaraya yaklaşacagımız zaman havadan gürültülü bir şekilde bir şey geçti biz panikleyerek ağaçların arasına gizlendik bi an gözden kaybettiğimiz o gürültülü ses çıkaran şeye takipe başladık ve bi anda mağaranın önüne düştü ve biz merakla o tarafa bakarken merkımız korkumuzu yendi ve zarar gelmiyecegini anlayınca hızlıca onu kontrole gittik ve bir adam gördük o şeyin içinde zarar gelicegini düşünmeden amcaya seslendik "amca bi bakarmısın" bunu tabiki abim dedi amcanın yanına doğru yaklaştık o şeyin içinden çıkmasına yardım etmek için ve çıkarttık. Abim amcaya ismini sordu o da oğlum benim ismim muhittin dedi abimde sırayla hepimizin ismini soyledi yeliz,ayşe,ali,funda ve ben'de ahmet. Muhittin amca bize bakarak gülümsedi ve tanıştıgımıza memnun oldum dedi bizde aynı şekilde memnun olduğumuzu soyledik çok misafirperver bir insandı dinlenebilecegimiz bir yer gösterdi bi yandan karnımızı doyururuken bi yandan da ame anlattıgı şu şeyi dinledik megersem o gürültülü ses onun kuşlarından esinlenerek yaptıgı bir uçak türüymüş ve bize sizin burada ne işiniz var diye sordu anladı heralde bizim buralı olmadıgımızı burdaki canavar inasanlara benzemıyoruz normaldir anlaması abimde anladı amca bi anda nasıl olur diyip ayaga fırladı eşyalarını uçak gibi olan şeye koydu arkasına da kuşlarını amca noluyo dediysek de cevap vermedi bi anda uçup gitti sonra dayanamayıp geri dondu biz hala şaşkın bir şekilde ona bakıyorduk meğersem amca o adamlardan çok korkuyormuş bize kısa yoldan kaçış planı anlattı ve gine uçup gitti.adamın anlattıgı yola doğru koyulduk atımız olmadıgı için sürekli yer değişerek yürüyorduk atlara yetişmek çok zordu en iyisi at bulmak bi köye gitmemiz lazımdı neyse ilerlerken bi köy gördük ve oraya doğtu ilerledik ben bi at gördüm abime de gösterdim onlarda birer tane daha gördüler ve atların iplerini sessizce çözdük kendi atlarımızı orda bırakıp yeni atları kendimize aldık ve atlara bindik ahmet abim "bir hırsızlıgımız kalmamıştı onu da yaptık" dedi bende abime "fazla hırsızlıga girmedi sonuçta 3 ünü takas 2 sini çalmiş olduk" dedim abim ya sabır çekti at larla ilerlerken funda abla bi anda "ya nedir bu berk den çektiğimiz onu kurtarmak için düştüğümüz durumlara bak"
Yeliz:"ne diosun kızım sen azımı açtıma benim"
Funda:"açsana bakim nasıl açıyosun"
Yeliz:"biz olmasaydık köpek gibi kullanıyolardı seni bizim sayemizde kurtuldun hayırdır şimdi mi insan oldun"
Funda:"kim kime köpek muammelesi yapıyo gel göstericem ben sana hayvan" ve yelizle funda birbirine girip kavga eder.
Ayşe:"ali abi ahmet abi yetişin ya görmüyomusunuz kavga ediyolar saç baş girdiler işimiz gücümüz yok bide bunlarla uğraşıyoruz yaaa"
Ali:"ya kızım napıyosunuz ne bu haliniz yüzünüzün gözünüzün haline bakın kocaman kızlarsınız yaptıgınız şeye bak" o arada ahmet abim yeliz abla ve funda ablayı gölete götürdü elini yüzünü yıkamaları için. Sonra göletin kenarında yuvarlak bir şekilde oturduk yeliz ve funda abla hala laf yarışına girmişlerdi ali abi bi anda bağırdı ali:"yeter be kadın deilmisiniz hepiniz aynısınız çeneniz düşsün başım şişti sizi mi dinlicem lan ben"
Ahmet:"evet sıkıntınız nedir anlatmaya başlayın"
Funda:"benim kardeş lerimi kurtarmıyoruz gidip elin adamını kurtarmaya çalişioruz anlamadım tanımadıgım bi adamı ne den kurtarıyoruz?"
Yeliz:"ne kadar çok insan olursa o kadar güçlü oluruz ve kardeşlerinizi kurtarmamiz daha kolay olur"
Ali:"yeliz haklı"
Ahmet:"aynen yeliz haklı ne kadar çok insan olursa yanımzda o kadar kolay olur kaçırmamiz"
Ayşe:"bu ne abi ya biz sizi mi çekicez ben çocuk olduğum halde sizden olgunum kendinize gelin artık layloylom yapmıyoruz burda."
Ahmet:"abicim hayırdır sana noldu bi anda büyümüşsün"
Ayşe:"abi dalga geçmesene havaya girmişiz şurda"
Ali:"aaa ahmet yapma ama kızın havası söner gaza gelmiş konuşsun"
Ayşe:"off ali abi sende mi?"
Ali:"tamam tamam sustum"
Ayşe:"daha da azımı açıp bir şey demiyorum."