1. Bölüm.

933 59 41
                                    

15 Ocak 3021.

Başını çevirip yanında yürüyen kişiye baktı. Beyaz önlüklü, hafif sakallı, kel ve toplu bir adamdı. Bağlandığı arabayı tutarak diğer askerle hem konuşuyor hem yardım ediyordu. Ekranındaki daire adamın gözüne odaklandı, analize başladı. Bütün bilgileri teker teker mavi ekranın önünde sıralandı.

Adı ve soyadı: Cevdet Alsancak.

Yaş:50

Kan grubu: AB-

Doğum yeri: İzmir, Türkiye.

Mesleği: Bilim adamı.

Analizine devam ederken Profesör Cevdet'in başını çevirmesiyle göz göze geldiler. Ecel terleri dökerken sözlerine devam etti.

"Eğer General Vasili'nin beklentisini karşılayamazsa ne yaparım bilmiyorum."

"Merak etmeyin efendim. Teğmen'i mükemmel bir şekilde tasarlandınız, o adeta yeni bir çağın temsilcisi. Beğeneceğine eminim."

Derin bir nefes alarak başını salladı. Aslında askerin kendisini rahatlatmak için bu sözleri söylediğini düşünüyordu lakin dediği doğruydu. Teğmen'i kelimenin tam anlamıyla mükemmel yapmıştı. Bunca yıldır üzerinde çalışmış, hesaplamalar yapmış hatta canının bir parçasını kaybetmişti. Hasretle burnu sızlayınca yeniden Teğmen'in gözlerine baktı. Analiz yaptığını biliyordu. Eğer General Vasili beğenip Cumhurbaşkanı Filipos'a sunmasını izin verirse, dünyanın hiçbir yerinde var olmayan yeni bir robot türü doğacaktı. Yunanistan, sahip olduğu teknolojiyle dünyada büyük bir yankı uyandıracak ve askeri gücünü en üst raddeye çıkartacaktı. General bunu özellikle istemiş, hazır olduğunda Teğmen olarak atayacağını söylemişti. Askeri kuvvet tamamlandığında diğer bütün alanlara, öncelikli olarak sağlık alanına geçecekti. Tek engel şu an önünde durduğu kapalı kapıydı. Teğmen onaylandıktan sonra onu klonlayacak, beyni hariç her tarafını değiştirerek insanlığı geliştirmeye devam edecekti. Kapı açıldığında titreyen ayaklarıyla odanın ortasına doğru yürüdü.

"General Vasili, Teğmen'i getirdim."

Arkasını dönüp yüzüne bakınca birkaç adım yana kayıp eserinin önünden çıktı. General Vasili kaşlarını kaldırarak yanlarına geldi.

"Neden hala arabayla getiriyorsunuz?"

"Henüz yürümesi için talimat vermedim. Dün ki testlerimden olumlu çıkar çıkmaz adını vermeniz için size getirdim. Hemen çözüyorum."

General Vasili başını sallayınca tuttuğu nefesi bıraktı. Hızla Teğmen'in belindeki, ayaklarındaki, kolundaki ipleri açtı.

"Ona ne ad vereceksiniz efendim?"

Arabayı tutan askerin sorusuyla başını dikleştirdi, Teğmen'in karşısına geçti. İnsandan hiçbir farkı yoktu. Kumral saçları, Profesör Cevdet'in ısrarla kesmediği kediye benzer bıyıkları, kahverengi gözleri ve dudakları vardı. Yakışıklı gözüküyordu. Aslında görünüşü pek de önemli değildi. İlgisini çeken tek şey gelişmiş beyni yani mükemmel zekasıydı. Profesör Cevdet'in saydığı özellikleri her hatırladığında içi kıpır kıpır oluyor, dünyaya Yunanistan'ın en güçlü devlet olduğunu ispat etme isteği içinden dolup taşıyordu. General Vasili'nin durduğunu görünce boğazını temizledi ve Teğmen'in görüş açısına girdi.

DoğaüstüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin