Kurguyu aklıma getiren şarkıyı finalde sizinle paylaşmasam olmazdı. Tabi çeviri bana ait değil, yanlışlar olabilir. Bu bölümün ardından bir teşekkür bölümü yayımlayacağım. Keyifli okumalar...
~~~
Youre so hypnotizing
Büyüleyicisin.
Could you be the devil, could you be an angel?
Şeytan olabilir misin, bir melek olabilir misin?
Your touch magnetizing
Dokunuşun çekici.
Feels I am floating, leave my body glowing.
Yüzer gibiyim, vücudumu kor halde bırak.They say be afraid.
Bana korkmamı söylüyorlar.
Youre not the others, futuristic lover.
Sen diğerleri gibi değilsin, fütürist aşkım.
Different DNA, they don't understand you.
DNA'n farklı, onlar seni anlamaz.Youre from a whole another world.
Sen tamamen farklı bir dünyadansın.
A different dimension.
Farklı bir boyuttan.
You open my eyes
Gözlerimi açtın.
And I'm ready to go, lead me into the light
Ve ben gitmeye hazırım, bana ışığa doğru öncülük et.Kiss me, k-k-kiss me.
Öp beni, ö-ö-öp beni.
Infect me with your love,fill me with your poison.
Bana aşkınla bulaş, ve beni zehrinle doldur.
Take me, t-t-take me.
Al beni, a-a-al beni.
Wanna be your victim, ready for abduction.
Kurbanın olmak istiyorum, beni kaçırmana hazırım.Boy, youre an alien, your touch so far away.
Evlat, sen bir yabancısın, dokunuşun çok uzak.
It's supernatural, extraterrestrial.
Doğaüstü, dünya dışı.There is this transcendental, on another level.
Burada insan bilincinin sınırını aşan şey var, farklı bir seviyede.
Boy, youre my lucky star.
Evlat, sen benim şans yıldızımsın.
I wanna walk on your wave length.
Dalga boyunda yürümek istiyorum.
And be there when you vibrate.
Ve sen titreştiğinde orada olmak istiyorum.
For you I risk it all... all.
Senin için her şeyi riske ederim... her şeyi.Boy, youre an alien, your touch so far away.
Evlat, sen bir yabancısın, dokunuşun çok uzak.
It's supernatural, extraterrestrial.
Doğaüstü, dünya dışı."Sevgilim lütfen. Kendine inan, duydun mu beni? İnsan olduğuna inanman lazım!"
İrkilip gözlerini araladı. Yattığı yerden doğrulurken ne kadar üşüdüğünü fark etti, ellerini birbirine sürttü. Gözleri içeriye dolan güneş ışığına alıştığında bir haftadır evi olan zindana göz gezdirdi. Aleksi ve askerler Leon'la kendisini şehre getirmişlerdi. Babası defalarca gelip konuşmaya çalışsa da dinlememiş, Leon'u sorup durmuştu. Etrafı incelerken yerde tepsiyle bırakılmış yemeği fark etti. İlk günler hiçbir şey yemese de üçüncü gün karşı koyamayıp yemeğe başlamıştı. Tahtanın üzerinden kalktı, tepsinin yanına gidip suyunu içti. Şimdi kendini daha iyi hissediyordu. Buraya geldiğinden beri ne zaman uyusa onun kendinden geçişini hatırlıyordu. Gözleri yanarken doğruldu, parmaklıkları tuttu. Başına bir robot dikmişlerdi.
"L 1919 nerede?"
"Bu gizli bir bilgi, size söylemem yasak."
Sinirle elini yağlanmış saçlarından geçirdi. Ne zaman sorsa aynı şeyi söylüyordu.
"Babanız uyandığınızda haber vermemi istemişti. Biraz sonra burada olur."
Elini parmaklıkların arasından çıkarttı, robotun üniformasını tutmaya çalıştı. Uzak olsa da çabalıyordu.
"Ben babamı istemiyorum. Leon'u istiyorum! Lanet olasıca şey bana onun hakkında bir şey söyle!"
"Küçük Hanım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstü
FanfictionHiLeon'u 3022 yılında hayal edin. O zamanın teknolojisini, imkanlarını düşünün. Her şeye rağmen bütün farklılıklarını bir kenara bırakıp kalplerindeki saf sevgiyi bularak birbirlerine kavuşan bu çiftimizin bambaşka bir evrende olan mücadelesi. 02/10...