5. Bölüm.

459 41 32
                                    

Sabah erkenden uyanıp yola çıkmışlardı. Hilal çok az kaldığını söylese de kırık dökük yolları, binaları, her yerden çıkan dalları ve ağaçları görmekten sıkılmaya başlamıştı. Nedenini bilmediği bir telaş vardı içinde. Bir robot doğada ilk defa bu kadar uzun zaman geçirince böyle hissediyor olabilir miydi? Bilmiyordu fakat ne zaman içindeki his nefes almasını engelleyecek kadar büyürse, Hilal'in yüzüne bakıyor ya da elini tutuyordu. Hissettiği ilk defa birine güven duyduğundan oluşan basit bir telaş olabilirdi. İç çekerken başını kaldırdı, uzun bir tahta kapı gördü.

"Geldik işte."

Hilal elini bırakmadan kapıya vurdu. Kapı bir parmak kadar açıldı ve yabancı bir ses kim olduklarını sordu.

"Eftalya'nın kampından geliyoruz. Yeni parçaları getirdik."

Leon tahta kapıyı incelerken kapı açıldı, kocaman bir meydan ortaya çıktı. Diğer kamptaki gibi etrafta bazı çadırlar, küçük evler, ateş yakmak için kireç taşı daire oluşturulmuş alanlar vardı. Hilal içeri doğru yürüyünce peşinden sürüklendi. Koyu tenli, kumral saçları sahip, fiziği iyi olan bir kızdı. Hilal'e gülümsedikten sonra gözlerini Leon'a çevirdi, yüzündeki gülümseme yavaşça soldu. Kaşları çatıldı. Hilal başını dikleştirdi, gülümsemesini bozmadan "Kirya nerede?"dedi. Kadın yeniden Hilal'e baktı. Bakışları kuşku doluydu. Leon yutkundu, onu ilk kez gören herkes böyle tepki veriyordu.

"Odasında, geldiğinizi haber vereyim."

"Lüzumu yok zaten geleceğimizden haberdardı."

Hızlı adımlarla karşılarında bulunan büyük binaya doğru yürümeye başladı. Leon'u şimdilik ne kadar az insan görürse o kadar iyi olurdu. Kirya Veronika'ya her şeyi açıkladıktan sonra onun da Eftalya gibi bir açıklama yapıp insanlardan aynı hoşgörüyü isteyeceğini biliyordu. Binaya girdiklerinde anlatmaya başladı.

"Burası çiftçilerin toplandığı yer. Ayın bütün geliri, malların ne kadar olduğu ve hangi kampa ne karşılığında gönderileceği burada belirlenir."

Etraf kalabalık değildi. Merdivenleri çıkarken devam etti.

"Veronika sana karşı iyi davranır, endişelenme."

"Endişelenmiyorum."

Durup Leon'a baktı. Gerçekten rahat gözüküyordu.

"O zaman sana bir emir. Veronika ve benim söylediklerim hariç hiç kimseyi dinlemeyeceksin. Ne kadar sert konuşurlarsa konuşsun, cevap vermeyeceksin. Ayrıca..."

Derin bir nefes aldı.

"Kriz geçirmek yok. Burada sadece sakinleştirici ile kalmazlar çünkü. Eğer sinirlenirsen adımı söyle. Tamam mı?"

Leon kaşlarını çattı.

"Adını söylersem, sakinleşecek miyim?"

Hilal onu süzdü, merdivenleri çıkmaya devam etti.

"Eskiden sakinleşiyordun."

O zaman neden sinirlendiğini merak etmişti. Odanın önüne geldiklerinde Hilal yine kapıyı çaldı, içeri girdi. Leon ise gördüğü kişiyle kalakalmıştı.

DoğaüstüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin