Çaresizlik...

266 5 0
                                    

Uyandığımda karanlık bir odadaydım.Odaya sızan az ışık ile etrafımı görebiliyordum.Bulunduğum oda hücre gibiydi duvarları rutubetliydi ve kokusu berbattı.Ben düşünürken kapıma bir adam geldi yüzü maskeliydi galiba onu görmemi istemiyordu.

-Sen kimsin ve ben neredeyim ?

-Sana verdiğimiz yemekleri yememişsin.

-Kafam o kadar sert vurmuşsunuzki henüz yeni kendime geldim !

-Bağırmanı gerektirecek birşey söylemedim.

-Bunu elimi bağlayan birinin söylemesi çok ironik...

-Kapa çeneni ve peşimden gel !

-Ayağımı çözmeden nasıl gelmemi bekliyorsun ?

-Bekle unutmuşum

Ayağımı açtığında ona saldıracaktım zaten pek güçlü biri gibi gözükmüyordu sadece doğru anı beklemeliydim.Bana yaklaştı ve ayağımdaki kilitleri açtı.

-Ne zaman kalkmayı düşünüyorsun.

Ayağa kalktım ve arkasını döndüğü an üzerine atladım.

-Ne yapıyorsun sen be aptal herif !

-Beni yiyeceğinizi biliyorum !!

-Demek öyle artık seni öldürmemem için hiçbir sebep kalmadı !

-Sen birde bana sor !

Sırtına atlamış olduğum için bir anda kendini yere attı ve sırtımı yere vurdum beni altında eziyordu resmen.Nefesim kesilmişti ne yapacağımı şaşırdım sağ tarafımda bulan yemeklere baktım.Merak etmeyin karnım aç değildi niyetim yemek yemekte değildi ordan duran çatalı alıcaktım.Elimi uzattım ve aldım

-Lanet olsun çatal plastikmiş !

-Beni öldüremezsin aptal herif seni geberteceğim !!

Plastik çatalın sapını Adamın gözüne soktum.Sanırım bunu yapabileceğime inanmıyordu.Gözünden fışkıran kanlar midemi bulandırmıştı.Adamdan uzun süre ses gelmedi sanırım catal ile beynine zarar vermiştim.Adamın altından kurtulup plastik çatalı attım tabakta bulunan plastik bıçağı elime alıp kapıdan ilerledim...

Kulağıma testere sesleri geliyordu etraf karanlıktı sadece ses duyuyordum...

-Neler oluyor burda böyle?

Birşeye çarpmıştım et gibiydi evet evet et olduğundan emindim.Korkudan uzun süre kıpırdamadım güneşin konumu değişmiş olmalı ki içeri bir çatlaktan ışık sızdı ve bulunduğum yerin neresi olduğunun farkına vardığımda olduğum yere kusmuştum.

Burada uzuvları birbirinden ayrılmış bir sürü insan ceseti vardı.Kollarından ve bacaklarından asılmışlardı kiminin bacağı kiminin ise kafası yoktu.

Kendimi toparladım bu iğrenç yerden çıkmak için kapıya yöneldim koridoru geçerken camlı bir oda gördüm.Camdan baktığımda ameliyat masası üzerinde testere ile insan kesen birini gördüm midem bulanmıştı sanırım onları yiyorlardı.Kendimi dışarı attım ve koşarak bulunduğum yerden uzaklaştım sanırım artık daha dikkatli olmalıydım.Yemek arayışına koyuldum.Kendime güzel bir ev buldum hava kararıyordu...

Dışarıda gezerken ağlayan bir kız çocuğu sesi duydum.Sanırım ses ilerdeki evden geliyordu eve girdim ve gördüklerime inanamadım yerde yatan bir boş gezen ve bir ölü adam vardı.Sanırım zavallı kız babasını ısıran boş gezeni ve babasını öldürmek zorunda kalmış...

Beni görünce korkudan titreyerek sordu;

-Sen kimsin?

-Üzgünüm küçük kız ama adımı hatırlamakta güçlük çekiyorum.Peki sen kimsin?

Küçük kız tereddüt bile etmeden;

-"Jessie" dedi.

-Peki jessie benimle birlikte gelmeye ne dersin güzel bir evim var.

-Sanırım bu durumda başka bir seçeneğim yok.

-Pekala ama önce evdeki yemekleri alalım.

Onunla birlikte evdeki yemekleri aldık artık güvendeydik çünkü küçük kızın bir adet çakısı vardı.Eve doğru gittik eşyaları yerleştirdik ve oturup dünya hakkında konuşmaya başladık

-Bak jessie ben uyandığımda bir evde buldum kendimi ve olanlar hakkında hiç birşey hatırlamıyorum bana bildiğin herşeyi anlatırmısın?

-Bak bu şeyler etrafta boş boş geziyorlar.Ama filmlerde gördüğümüz zombiler gibi gözükebilirler ama daha güçlüler ve kafalarında vurmadığın sürece ölmüyorlar.

-Ama normal bir zombi gibi gözükmüyorlar.

-Evet öyle kafaları ve bedenlerinde garip bir şekilde değişik cisimler çıkmış.

-Anladım... Geç oldu artık yatmaya ne dersin yarın yemek aramaya çıkarız.

-Zaten yemeğimiz var babam yeterli eşya varsa dışarıya çıkmayı gereksiz bulurdu.

-Haklısın ama daha fazlası için aramalıyız sanırım yeni dünya artık bunu gerektiriyor.

-Çevredeki insanlara güv- bir dakika o ses de neydi?

-Yere yat küçük kız sanırım bunları tanıyorum.

Gelenler yamyam insanlardı sanırım beni takip etmişlerdi.Cama yaklaşıp konuşmalarını izledim.

-Eve girin o şerefsiz dostumuzu öldürdü onun lanet kafasını patlatmak istiyorum

-Olamaz jessie üst kata koş ve odaya gir geliyorum.

Kız üst kata koşarken bende arkasından gittim kapının arkasına saklandık ve bekledik

Tam o sırada odanın kapısını açtılar ve içeriye biri girdi.

-Hey Ted sanırım burdalar.

Sanırım eve gelen yamyamlar beni markette yakalayan adamların grubundaydı.Korkum dahada artmaya başladı.Küçük kızı yakalamışlardı birşeyler yapmalıydım

-Hey Ted burda güzel bir kız yakaladım ihtiyacımızı karşılamak için fazlasıyla genç ne dersin?

-Kızı korkutma hayvan herif biraz bekle.

-Bırakın beni sizi öldürürüm!

-Bak sen asi bir genç kız buldum bu çok iyi...

Adamın arkadaşı alt kata indiği an üzerine atlayıp yere düşürdüm.Küçük kız bıçağını alıp adama sapladı adam beni tutarak ayağa kalktı ve beni cama attı.Cam çatlamıştı kafamı tutarak cama sürtüyordu.Küçük kız çakısını bir kez daha sapladı adamın canı acımış olmalı ki benimle birlikte cama yumruk attarak aşağı düştü önünde olduğum için bende düştüm.Kızın bıçağı adamın sırtına saplanmış olmalı ki düşerken bacağıma saplandı.

Yere düştüğümde tepede ki kırılan cama bakıyordum iki tane adam aşağıdalar diye bağırıyordu.Bir taneside kıza tecavüz etmek üzereydi.Bacağım çok acıyordu ama küçük kızı kurtarmalıydım.Bulutlara bakıyordum ve düşünüyordum.

Sanırım artık hissettiğim şey korku değildi evet evet hissettiğim şey çaresizlikti...

The Last PaleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin