16.Bölüm

179K 7.3K 730
                                    

Bu bölümü üçüncü yazışım.İnşallah yine bir şey olmaz da sağ salim bitiririm jskcdcg

İyi okumalar :*

Kısa bir bolum yazdim,gecis bolumu gibi diyelim biz buna kscsij

°•°•°••°•°°•

Batuhan'la birbirimize pörtlek gözlerle bakıyorduk.Ne yapacağımı bilemiyordum,kalmıştım öyle.Dudaklarım öne doğru büzülmüş bir şekilde,Batuhan'ın dudaklarına değiyordu.

Batuhan yanağımı tutunca,gözlerimi yuvalarından çıkacak kadar pörtlettim.Boynunu büküp*Bundan sonralarını yerin dibinde yazıyorem*alt dudağımı emince,irkildim.Diğer elini de,öbür yanağıma koydu ve yüzümüzü sabitledi.Bende ellerimi,boynunda birleştirip,ona acemice karşılık verdim.

Sonra aklıma bir şey dank etti!Otobüsteyiz,insanlar var!

Ne zaman kapadığımı bilmediğim gözlerimi açtım ve etrafa bakındım.Sadece Poyraz ve Ekin vardı.E,birde şoför,ama adam yola odaklanmıştı belli.

Ayyh,Irmak.Gözlerini kapa ve anın tadını çıkar,yoksa Batuhan'ın dudaklarının tadına mı demeliydim?Nihahahzhaha

İç sesime sırıttım.Bu sayede Batuhan,dişlerimi de öpmüş oldu.Bu arada bir şey diyeceğim,Batuhan çok ustaydı.Pislik,belki kaç tane kızlarla öpüştü,kaç tane kızla sevgili oldu?

Öf,Irmak!İlla ki anı bozacak,tatsız bir düşünce geçer senin içinden!Bi sus,bi sus!

İç sesime hak verip, Batuhan'a ayak uydurdum.Dilini ağzıma sokacakken,irkildim ve geri çekildim.

Batuhan,şişmiş dudaklarıyla bana baktı.

"Özür dilerim.Ben, tutamadım kendimi."dedi ve tavana baktı.

Poyraz ve Ekin kahkaha atmaya başlayınca,onlara öldürücü bakışlar attım ama kahkahaları bitmedi.

"Maşallah,maşallah!"dedi Ekin.Aslında bu dediğine gülerdim,de uygun bir zaman değil.Belki evde gülerim aklıma gelince.

"Batucuğum,bak kronometreyi açtım."dedi ve telefonunu gözümüzün içine soktu.

Öhhöm!1dakika 57 saniye 34 salise mii?

Yazıyı görünce,öksürmeye başladım.

Öküz Ekin,sırtıma vurunca,ciğerlerimin çıkacağını sandım.Ama bir şey demedim.İç sesim falan çok konuşuyor ama dışarıdan bakınca,ne kadar donuğum bilemezsiniz.

Batuhan öne uzanıp,Ekin'in kafasına şak diye vurunca,Ekin boğazını temizledi :

"Çok ayıp,çok ayıp."dedi Batuhan'a ve işaret parmağını sallamaya başladı.

Irmak,Ekin çok tatlıymış lan!Onunla sevgili olsana sen *-*

Deli misin iç ses?O illu çocuk.Sen onu sevebilirsin ama ben Batuhan'a aşığım.Hatta platonik,sırılsıklam ya da sen ne dersen işte!

Sırıltoniksin sen kskxxk.Yani platonik ve sırılsıklam karışımı.Öff!Yine zeka fışkırıyor benden.

Şşt!Sus bakıyım!Cezalısın,bugün sana yemek yok.

Tmm Irmk öyl olsn .s .s .s

En sonunda,iç sesimle konuşmamı bitirip,Dünya'ya döndüm.Batuhan ayağa kalkıyordu.Demek ki gelmiştik.Ben de ayağa kalkıp,direğe tutundum.Otobüs bir kaç saniye sonra durdu ve kapı açılmaya başladı.Kapı tamamen açılmadan,arasından geçtim ve yürümeye başladım.

Ben en önde,Batuhan sağ çaprazımda,Poyraz ve Ekin arkamızda dedikoducu kadınlar gibi dedikodu yapıyorlardı.

Telefonumu çıkardım ve gece görüşünü açıp,resmimi çektim.OhaOha yani!Dudaklarımı şişirtmişim sanki.Burnuma değdi degecek üst dudağım.Kıpkırmızıydı her tarafı.Yüzümde dudaklarımın rengindeydi maşallah.

BEP'e (Batuhan,Ekin ve Poyraz'ın baş harfleri) göstermemeye çalışarak,işaret parmağımı dudaklarımda gezdirdim.Yumuşacıktılar.Ve hala ıslak...

Göz ucuyla,Batuhan'a baktım.Elleri yine cebinde,bir taşa vura vura ilerliyordu.Poyraz,Batuhan'ın omzuna vurdu ama çocukta tık yok.Aynı benim gibi donuk.

"Lan oğlum,kendine gel.Yoksa öpüşmenin büyüsünde mi kaldın?"dedi Ekin.Batuhan ona hızlıca döndü ve yumruk attı.İyi yaptı,hak etti Ekin.

Ovv,Ekinciğim.Acıdı mı yavrum?

Tabii ki ben konuşmuyorum.İç sesim konuşuyor...

"Oha Batuhan!En iyi arkadaşına?Oldu mu bu şimdi?Töbe,töbeee."dedi ve yanağını ovuşturdu.

"Sus,Ekin yaa."dedi ve önüne döndü Batuhan.

Sağa döndük.Şimdi biraz yürüyüp,sola dönecektik.Yine biraz yürüyüp,evin önüne gelecektik ama yol uzuyor da uzuyordu,hiç bitmeyecekmiş gibi.Birde çok yavaş yürüyorum.Normalde kimse benim hızıma yetişemez ama hâl böyle olunca,değişiyor her şey.Esprili halimi özlüyoruum.

Sola dönünce,BEP,sağ tarafa doğru ilerledi.Ben sol tarafta,onlar sağ taraftaydılar yani.Aramızdaki mesafe de iyice açılmış oldu.

Bahçe kapısını görünce sevindim.Güçlükle kapıyı açıp,içeri girdim.Karşıdaki bahçe kapısı da açılınca,kafamı kaldırdım.Batuhan,içeri girip,kapıyı kapatıyordu şimdi.Kafasını kaldırdı ve göz göze geldik.Gözlerimi başka yere çevirdim.Rüzgardan uçuşan tozlarda gözüme girdi.

Ben gözümü kaşırken,karşıdan hapşırık sesi duyduğumde,tebessüm edemeden,edemedim.Diğer gözümle,karşıya baktım.Batuhan,bahçe kapısını açıyordu.

Yola çıkınca,bizim buraya geleceğini anladım.Gözümdeki tozları hisstetmeyince,gözümü açtım.

Batuhan,bizim kapıyı yavaşça açtı,içeri girdi ve daha sonra kapadı.Alnını kaşıdıktan sonra,dudaklarını konuşmak için araladı.

"Iı,şey.Konuşabilir miyiz?"dedi.

"Tamam.Geç,otur."dedim ve bahçe masasının olduğu yeri gösterdim.Batuhan kafasını salladı ve bir sandalye çekip,oturdu.Bende karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Seni aslında yanağından-burada derin bir nefes alır-öpecektim.Sen birden kafanı döndürünce,işte o anlık bir cesaretle öptüm seni."

"Ya,aslında bende birden bana yaklaşan bir şey hissedince refleks olarak döndüm.Yoksa hani...O yüzden yani."

"Benim karşımda da o dudak hareketlerini yapma lütfen.Tah-"dedi ve sustu.Ama benim jeton düştü.Devamında tahrik oluyorum diyecekti.

"Anladım."

"Yani seni öpmemin nedeni seni sevmem falan değil,işte öyle olunca öptüm."dedi.

Seni öpmemin nedeni seni sevmem falan değil,ha?

"Peki,tamam.Bitti mi?"

"Evet.Son bir soru soracağım."

"A,dur benim de aklıma geldi.Ama sen ilk sor."dedim ve kollarımı çaprazladım.

"Arkadaş mıyız?"dedi Batuhan.

Niye sevgili olmuyoruz da arkadaş oluyoruz Batuhan?

"Arkadaşız."dedim ve gülümsedim.

"Evet,şimdi sen sor o zaman."

"Durakta arkadaşlarına ne söylediğini söyler misin?"

"Söylemem."

"Ama bak ben itiraf etmiştim,sen niye etmiyorsun?"

"Her şeyin bir zamanı var.Bunu da zamanı gelince öğrenirsin."dedi Batuhan.

"Hayır,lütfen.Söyler misin?"

"Hayır.Ben gidiyorum."dedi ve ayağa kalktı.

"Tamam,git."dedim ve bende içeri girmeye gittim.Kolumdan tutup,döndürüldüğümde,bu kişinin Batuhan olduğunu anladım.Dönmenin etkisiyle,yüzüme gelen saçları diğer elimle,geriye attım.

"Sadece bir şey diyeceğim.Senin sevineceğin bir şey."dedi gizemli bir ses tonuyla.Şuanda,karanlık olsa bile o kadar yakışıklı duruyordu ki...Yeniden onu öpmek istiyorum.Off!

"İyi geceler."dedi ve kolumu bıraktı. Geri dönüp,bahçe kapısını açtı ve çıktı.

Benim sevineceğim bir şey ne olabilir?Allah'ım sen bana yardım et.Amin!

HapşırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin