Hapşırık

19.Bölüm

Size yine bi şey demek istiyom.Sakar adlı bölümüm var ya,he onu da 666 kişi görmüş.Arkadaşlar lan görünce tırstîm heaaa.Bu arada yorum sayısı da 666 dan kurtuldu,sağolun varolun neysee kdfk

İyi Okumalar

°•°•°•°•°•°•

Ben ne ara salonda uyumuşum,ne ara annemler gelmiş,haberim yok.Öyle uyumuşum ki,yani öğle 3'te uyumuş olsam,19 saat uyumuş oluyorum,galiba.Ya da 18.Bilmiyorum işte,matematiğim iyi değil,o yüzden susun.

10'da uyandım.Annemler televizyonu son ses açıp,program falan izledikleri için uyandım,yoksa benim yolum 30 saatlere kadardı.Vuu,öyle olsaydı ne iyiydi haa.Guiness'e gider,söylerdim.

"Melis!Kıs şunu!Öküz gibi açmışsın sesini."diye bağırdım ve kafamı yastığa gömdüm.

"Kızım şuanda çok sevdiğim bitr program var,sus!Git odanda yat!"diye bağırdı.Sanki bardayız haa.Sesten duyulmuyor,dediklerimiz.O yüzden bağıra bağıra konuşuyoruz.Sakın sanmayın bara gittiğimi,ben imanlî bir kızım.Sonra o zıkkımdan içeceğim de,günaha girip,çarpılacağım.Allah'ım sen koru yarabbim!

"Ya,Melo yaa.Odama kadar ses gelir yeminle.Sesini kıs,seviyorum seni hadi."dedim.Aslında pek sevmem sürtüğü.

"Hee,bende seni hiç sevmiyorum.Hadi yallah!"dedi.Şu yallah kelimesi de ne değişik bir kelime haa.Yallah.-Doğru mu yazıyorum ln-Çok değişik olduğunu söylemiş miydim?Evet,söylemiştim.Neyse beni boş verin.Ne diyorum lan ben?

"Meliiiiiiiiiğs!"diye çığırdım."Yeter!Kıs şu lanet olası televizyonun sesini!"dedim.Aslında lanet olası demem,ama şimdi canım istedi.Hani yabancı filmlerde öyle diyorlar ya.Bir dakika!Benim espritüelli halim yerine gelmiş.Ya da çılgın,ya da mal halim.Siz karar verin.

"Ah,seni lanet olasıca kardeşim!Kısmayacağım!"deyip,kalktı ayağa Melis.

"Kısacaksın!Yoksa seni döverim!"

"Ah,kes sesini,seni ahmak!"dedi Melis.Bu kavgayı sevdim.Biz bazen böyle ingilizler gibi kavga ederiz.Adlarımız bile var.

"Kıs sesini,yoksa ben kısarım."deyip,hem sesini kıstım,hem de televizyonu kapattım.

"Canım cehenneme,Faith!"dedi Melis.Bende odama çıktım.Çok sapıttık bence.O yüzden,susup,odaya çıkmak en iyisidir.

Yatağıma yatıp,elime telefonumu aldım.İlk işim,arkaplanı değiştirmek olacaktı.Hemen kendi bir fotoğrafımı duvar kağıdı yaptım.Huh!

"Gizem,kanka.Naber?"

"İyi.Size gelecem."

"Gel çabuk."

"Tamam Irmocuğum,zaten yoldayım."

"OK"

Bu Gizem'i çok seviyorum ben.Tam benlik bir kız yani.Ama benim kadar aklı havada birisi değil.Daha akıllı,ama salak işte.

Zil çalınca,koşa koşa aşağıya indim.Kapıyı açtım.Gizem karşımda,bütün güzelliğini öne seriyordu.Bir de ben çok çirkinim diyor.Peh!

"Dışarda oturalım mı?Hava çok güzel."deyince,onu kıramadım ve üstümü bir dakika da değiştirip,dışarı çıktım.Salıncağa oturduk ve konuşmaya başladık.

"Ayy,dün nasıl yağmur yağdı öyle?"dedi Gizem.Acaba dün yaşadıklarımı anlatsam mı?Yok,yok.Benim onlarda kaldığımı öğrenirse,kıyameti kopartır.O yüzden susmak en iyisi.

"Evet."dedim ve gülümsedim.

"Kanka,Poyraz'ın soyadı ne biliyor musun?"dedi Gizem.Bilmez olur muyum Gizemciğim?