48.Bölüm

140K 4.8K 1K
                                    

Merhabaa.Ben geldiim.Aksjsk

İyi okumalar :*

*~*

Büyük bir gürültü duyunca,gözlerimi araladım.Ekin ve Gizem,ellerinde kaşıklar,tencerelere vuruyorlardı.Gözlerimi ovuşturup,kollarımı Batuhan'ın belinden çektim ve doğruldum.Batuhan'da,sırtımdaki elini aşağı kaydırıp,koltuğa koydu ve diğer eliyle saçlarını karıştırıp,yarı açık gözlerle,Ekin'e baktım.

"Ya ne yapıyorsunuz?"dedim gözlerimi tam açamamışken.Gizem bana bakıp,sırıttı.

"Sizi uyandırıyoruuz!Öğlen beşte uyudunuz ve şuan saat sabah 10!"deyince,kalçamın ağrıdığını hissedip,yüzümü buruşturdum.

"Bir daha yapmayın,ağzınıza sıçarım."dedi Batuhan ve Ekin'in koluna yumruk atıp,yukarı çıkmaya başladı.Bende Gizem'e bakıp,gözlerimi kıstım ve ayağa kalktım.

Zar zor yukarı çıkıp,gözlerim hafif kısık bir şekilde yukarı çıktım ve odaya girip,etrafıma bakındım.Batuhan yoktu.Omuz silkip,odadaki banyonun kapısını sertçe açtım ve tam klozete doğru ilerlerken,duşakabinde bir hareketlenme oldu ve su sesi çıktı.Gözlerimi pörtletip,arkamı döndüm ve koşa koşa banyodan çıktım.Kapıyı yavaşça kapatıp,sırtımı yasladım ve gözlerimi fal taşı gibi açıp,elimi kalbimin üzerine koydum.Oha ya!OhaOhaOha!Kesin Batuhan'dı o.Yani herkesin odasında banyo var ve Ekin aşağıda,Poyraz da banyo yapsa,kendi odalarındaki banyoya girer değil mi?

Ben öyle dururken,kapı açılınca,sırt üstü yere düştüm.Kafam yere düşünce,inledim ve kafamı tuttum.

Batuhan havlusuyla birlikte yere eğilip,bana baktı ve ellerini yüzüme koydu.Islak saçlarının ucunda birikmiş sular,tek tek üstüme düşüyordu.Bir tanesi dudağıma gelince,dudağımı oynattım,su çeneme doğru bir yol çizdi.

"İyi misin?"diye sordu.Evet anlamında kafamı yavaşça salladım.Ağrıyan kalçam,daha çok ağrımıştı.Omurgam kırılmıştı sanki.Yok lan,abartmayayım.

"Ama kalkabileceğimi sanmıyorum."dedim kalçama iğne batıyor gibi olurken.Kafamı da eğer bir yere çarparsam,kanıyor mu diye yoklardım.Kafam yarıldıktan sonra hep bunu yapmıştım,tik olmuştu daha doğrusu.

Birden havalanınca,Batuhan'ın kucağında olduğumu anladım.Beni yatağa yatırdı.

"Sağol."dedim gülümseyerek.O da bana bakıp,gülümsedi ve yanağımdan öptü.

Sonra dolaba ilerleyip,içinden bir şeyler aldı.Bende hemen gözlerimi kapadım.Batuhan'ın da sırıttığını hissediyordum.Ya!

"Giyindim.Şimdi aç gözlerini.Utangaç."dedi keyifli bir sesle.Gözlerimi açıp,ona baktım.

Sonra yerimde biraz doğruldum.Sırtım ve kalçamdaki ağrı azalmıştı.Hafifçe gerinip,ayaklarımı yataktan sarkıttım.Sonra kendimi arkaya attım ve kollarımı yüzümün yanına koydum.Dizimden aşağısı yatakta değildi.Ayaklarımı salladım ve gözlerimi kapadım.

Bileklerim tutulunca,gözlerimi açtım ve gülümseyen bir Batuhan gördüm.

"Oha bileklerim acıdı."dedim.Aslında acımamıştı.Her neyse.

Batuhan bana seksi bir bakış atıp,yaklaştı ve dudağımı öptü.

Sonra birbirimizden uzaklaştık.Batuhan,bileğimdeki ellerini gevşetti ve bir hareketle yanıma yattı.Ona bakıp,gülümsedim.O da,ellerini kafasının arkasına koyup,gülümsedi ve sonra tavanı incelemeye başladı.Bende onun gibi yapıp,beyaz tavanı incelemeye başladım.

"Aşkımlı konuşmak seni iğrendiriyor mu?"diye sordu Batuhan.Tavanı izlerken,cevap verdim.

"İlk önce hayır,iğrenmiyordum ama sonra çok cıvık olduğunu düşündüm ve şimdi öyle konuşmayı sevmiyorum.Hatta çarşıda,aşkım,birtanemli konuşup,kız,sevgilisinin saçını okşayıp,'iy işkim siçindi bir şiy vir'deyip,ellerini daldırması mide bulandırıcı."dedim ve yüzümü buruşturdum.Çarşıda böylelerinden bin tanesini görmüştüm.Hatta bir ara kız,sevgilisinin yüzündeki bir şeyi sıkıyordu.Onlara tip tip bakıp,cık cıklamıştım,kız bana sert bir bakış atınca da,hareket çekmiştim.Ne kadar mide bulandırıcı ama!Ben şimdi Batuhan'ın yüzündeki siyah nokta yada sivilceyi sıkacağım?Nah!

HapşırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin