Bulunduğum durumda zaman mekan yok .
Bir muammanın içerisindeyim. Çok derinden, anlamsız .Belli belirsiz.
Ardından iniltiler duyduğumun farkında bile olmadan,
birşeyler hissetmeye başladım .Birşeyler rahatsız etmiş olmalı ki!
( Ruhumu, ardından bedenimi sıkıntılar kaplıyor .)Tüm vücudumu ter basmış bir halde ,kendi sayıklama seslerimi duyduğumu bile bilmeden ,istem dışı yerimden fırlayarak uyandım. Nefesim durmuştu tekrar nefes almaya başladım ,neredeyim diye etrafıma bakındım .
YatağımdayımBir süre yatağımda oturdum ve ne olduğunu anlamaya çalıştım .
Duyduğum sesli iniltiler kendimé aitti.
Derin derin nefesler aldım peşpeşe küçük küçük.UYKU !
Bu mükemmel yaratılmış olayı, yaşıyordum sanırım .
Ve düşünürken kabus gördüğümü anladım , O kadar zorlanmıştım ki ancak kabus olabilirdi . Daha önce hiç böyle birşey yaşamamıştım . Ancak filimlerde olur diyordum. İnanamadım . Ama oluyormuş . Neyse.
Rüyamda gördüğüm neydi ? hatırlamalıydım .Ruhumu sıkıştırıp beni zorlayan neydi?
Gitmelisin! diyordu bir ses O EVE gitmelisin !
Bense sadece dinliyordum .
Gitmelisin ! Diyordu gayet kararlı o ses
Gitmelisin !Her gitmelisin dediği anda yüreğin kabarıyor ,ruhum adeta mengene de
sıkıştırılıyordu .o sesi yine duydum .Dinle;
ATATÜRK mahallesi . CUMHURİYET sokağı DEMOKRASİ apartmanı .
_ Hatırla hatırlasana !diye kendime bağırıp avuçlarımı açıp parmaklarımı olabildiği kadar gererek başının iki yanlarını avuç içlerimle adeta dövdükten sonra ;
Yirmiüçüncü Kat taki , Bin dokuzyüz yirmi üç kapı numaralı daire ye git melisin .
_ İşte hepsini hatırladım .
Çok büyük ve önemli bir iş başarmışcasına sevindikten sonra , yine düşüncelere daldım .
_Bu rüya boş ve anlamsızmıydı?
Ve tekrar farkında olmadan sesli cevap veriyordum .
_Hayır !olamaz .Hayır ! hayır !
Bu adeta bir çağrı,öyle olmalı.Hemen yatağımdan kalkıp . Üzerimdekileri değiştirmeye koyuldum .Mert işteydi nasılsa çocuklar da okulda .
Bir taraf tanda hala düşünüyordum .
Sesli söyleniyordum diyelim ._O Mahalleyi biliyorum çok uzak değil , apartmanı da bulurum herhalde gerisi de kolay .
Nasıl hızlı giyindim bilmiyorum ama bir yarışmaya katılsam Bir inci Olacağım da kesin.
Alel acele çantamı koluma taktığım gibi, mavi çini tastan oluşan anahtarlıktan , anahtarı kaptım ve yine aynı hızla kapıyi çarpıp ;
Üç kat merdivenden adeta uçarak inmiş olmalıyım ki bir anda kendimi
ATATÜRK Mahallesinin başında buldum .Buraya bir dakikada ulaştım dolayısıyla biraz nefesimi ayarlamam gerekiyordu .
Başım önde soluklanırken, omuzlarım beni terk edecek gibi bir yukarıya bir aşağıya inip inip çıkarken,üzerime neler giydiğimi ancak fark edebiliyordum .Başım o kadar eğikti ki siyah ayakkabılarımı hiç uğraşmadan görebiliyordum .Biraz başımı yukarıya doğru kaldırıp baktığımda beyaz pantalon onun üzerine kırmızı
Penye buluz giymiştim.Bu arada nefesimi ayarlamıştım artık yoluma devam edebilirdim.
Hedefime doğru ilerlerken sadece mahalle sokak ismi ve apartman ismi hariç hiç bir şeye ve yere bakmamıştım . Ve bina ! işte o binanın önündeyim.Bu bina pekte yeni sayılmaz .
Önüme ilk gelen Ağır demir kapıyı zorla iterek açtım ve karşımda hemen hiç çabalamadan gördüğüm, asansöre koşar adımlarla gidip hemen zaman aşımına uğramış düğmelerinden , yirmiüç' ü kodladım.
Korkuyla bindiğim asansörde kirli hava ve yıllanmışlık kokuları eşliğinde yirmiüç 'üncü kata yollandım.
Bu arada,
_Acaba sağlammı ki bu asansör !hiçte sevmem ama!bozuk olmasa bari!
Diye düşünmedende edemiyorum.
Asansörden çıkınca derin bir oh çektim.
İşte şimdi asıl olay yerine gelmiştim .
Sonra ;Başımı kaldırıp karşıma doğru bakmıştım ki !Birde ne göreyim .
Hayallerimdeki gibi MAVİ bir kapı .Karşımda duran mavi kapıya dikkat kesilmiş , ağzı açık öylece baka kalmışım ki !
Şöyle bir silkelenerek kendime geldim . (Sadece bir kapı ne vardı sanki dona kalacak) Ve o anda ne yapacağımı düşünmeye başladım.
İki seçenek vardı önümde .
Ya;
Devam edip o tılsımlı kapıyı açacak ve arkasındaki gizemli sırlar dünyasına dalacaktım.
Yada;
Hayallerimdeki mavi kapıya
arkamı dönüp, kendi dünyama geri dönecektim .Ama ben artık o her zamanki Hazan değidim .
Mavi kapının arkasındaki hayatı ve neden buraya çağrıldığımı merak eden sabırsız Hazandım .
Daha fazla bekleyemedim ve derin bir nefes alarak Mavi kapıya bir minik adım atarak yaklaşmaya hazırlandım .Ama göğsümün kalkıp inmelerini farketmemeye imkan yoktu .Ardından derin derin nefes alarak heycandan kalbimin tüm vücuduma verdiği sinyalleri durdurmaya çalıştım .Artık zamanı gelmişti .Hayal ettigim mavi gelecekle yüzleşebilirdim .
Güçlü ve büyükçe bir adım daha atıp mavi kapının tam önüne geldim .Tüm cesaretimi toplayıp bir hamle ile titreyen sol elimi nakış desenli kapı ziline götürüp, son bir hamle ile solak oluşumdan dolayı sol elimin ,titreyen sol işaret parmağıyla zilin dügmesine basıverdim .Artık mavi kapımın önünde bekleyişim an itibariyle daha amlamlı ve daha heycan vericiydi .
Saniseler saniyelere saniyeler dakikalara dakikalar aylara yıllara dönüşüyordu adeta ki !
Gıcııırt diyerek kapı aralanmaya başladı . Işte o an kalbimin tüm ritimlerini en ince ayrıntısına kadar duyarken , istemeden içeriden gelen seslere kulak misafiri oldum .
Aynı zamandada içeriye doğru uzanıp bakma fırsatım oldu .
Tam o sırada;
Karşımdan gelen terlik kafama gelmesin diye eğilmek zorunda kaldım . Huuuuh iyi kurtarıştı doğrusu. Ne zaman ellerimi koruması için başıma bağlamışım . Hem anlamaya çalışıp hemde bükülen dizlerimi ve ellerimi çözerek doğruluyorum.
Doğrulurken birde ne göreyim ?
Bedenim bir erkeğe dönüşmüş.
( Ama ,ama bu nasıl olur !,anlayamıyorum)
Diye düşünürken yerimde duramayıp dengem bozuluyor.
Eh yeni bir vücuda alışması ne kadar kolay olabilirki?
İçinde bulun duğum durumu algılamaya çalışırkeeén , ahhhhh ! Tam isabet bu seferkini yedim galiba.Yeni bedenime alışmaya ve öğrenmeye çabalarken birde arkama bakıyordum ki!
O an yine çığlıklarla irkilip karşıma doğru baktım .Terlikleri fırlatan kadın hala bana bakıp çığlıklar atıyordu ...
Şu ana dek yaşadıklarım çok ama çok korkunç şeylerdi beynim yanıyordu adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Gelecek
Chick-LitGözyaşıyla yoğrulmuş bir hayat , isyana doğru gidişi tahammülün sonu , yeni hayat umudu