DUYGUSUZ

2.BÖLÜM (İHALE)

Arabamdan inip holding'e girdim ve kimseye cevap vermeden  toplantı odasına girdim. Daha kimse gelmemişti .Toplantı odasındaki tekli koltuklardan birine oturup Fırat Beyi ve o meymenetsizi beklemeye başladım. 

Kapının açılması ile birlikte ayağa kalktım ve karşımdaki kişiyi görmemle sahte gülüşümü takınıp yerime tekrardan oturdum ve havalı bir şekilde bacak çeldim eteğim neden bu kadar kısa olmak zorundaydı ki Ulaş pisliği direk bacaklarıma bakıyordu.

''Kesilicek yerim kalmadı otur istersen Fırat bey birazdan gelir.''dedim gözlerimi koyulaşmıştı onun neyse ...

ULAŞ KARA

Toplantı odasını girmemle ayağa kalktı .Ayağa kalktığında yüzünde her zamanki gibi sahte gülümsemesi vardı.Beni görmesiyle beraber biraz ayakta durup tekrardan kalktığı koltuğa oturdu ve o nefis bacaklarını birbirinin üstüne attı ben az önce nefis mi dedim .

''Kesilecek yerim kalmadı otur istersen Fırat bey birazdan gelir.''demesiyle bakışlarımı bacaklarından çektim ve duygusuzca bana bakan gözlerine baktım.Karşısındaki koltuğa oturup elimi saçıma daldırdım.

''Ah Beril sen ve senden katça büyük egon seni kesmiyordum tatlım ihaleyi kaybettikten sonra ki surat ifadenin nasıl olacağını düşünüyordum.''

''Bu kadar emin olma KARA '' dedi buz gibi sesiyle ve ifadesiz gözleri ile Beril i anlayamıyordum babası Mehmet beyle babam çok iyi arkadaşlardı Beril le küçükken iyi anlaşırdık ama şimdi anlamıyorum sanki içinde bi kara delik varmışta bütün duygularını içine çekmiş gibi duruyordu.Onu ilk gördüğümde 12 yaşındaydım ve ondan sonra bir kaç kez görüşüp oyunlar oynamış ve arkadaş olmuştuk ama ben okumaya Amerika'ya gittiğim için onu görememiştim bir abisi vardı adı Yiğit 'ti kendisini severdim acaba neler yapıyordu ihaleden sonra bunu kesinlikle Beril e sormalıyım. 

Kapının açılmasıyla Beril'le aynı anda ayağa kalktık kendisi hemen sahte gülümsemesini takınmıştı.

''Ah galiba geç kaldım kusuruma bakmayın.''dedi Fırat bey kendisi iyi adamdı benim gibi 27 yaşlarındaydı .

''Önemli değil Fırat bey ''dedi ve Fırat bey'e elini uzattı ama Fırat bey beni ve onu şaşırtarak Beril e sarıldı Berilin bu durumdan hoşlanmadığı belliydi kendini kastığı burdan belli oluyordu.

''Her zaman ki gibi bugünde çok güzelsiniz Beril hanım''karar verdim bu adam sinir bozucuydu.

''Teşekkür ederim ama rica etsem bir daha bana sarılmaz mısınız?Sarılmaktan pek hoşlanmıyorum da.''Fırat bey şaşırmıştı kahkağamı tutmak için yanaklarımı ısırdım ve Fırat bey'e elimi uzatıp konuştum.

''Hoş geldiniz Fırat bey bizde sizi bekliyorduk.'' dedim sert ifademi takınarak.

''Hoş geldim Ulaş şu beyleri kaldırsak olmaz mı? Kendimi yaşlı hissetiyor''

''Elbette ''dedim ve projemi sunmak için gerekli işlemleri halledip yerlerine oturmalarını bekledim.

''Buyrun oturalım Fırat bey ''bey kelimesinin üzerine vurgu yapmıştı çok anormal bi kızdı.Herkes yerine oturduktan sonra projemi sunmaya başladım.

********************************************************************************************

Beril de projesini sunmuştu benimkinden daha güzel bi projesi vardı ondan beklenilmedik şeyler benim neden böyle güzel bi alana Kimsesizler yurdu yapmak aklıma gelmemişti .

''Şunu söylemeliyim ki Ulaş dediğin doğru böyle bi alana alışveriş merkezi güzel olabilirdi ama üzgünüm İstanbulda çok Alışveriş merkezi var Berilin fikri benim daha çok hoşuma gitti bilmiyorum biliyor musunuz ama ben bi kimsesizler yurdunda büyüdüm ve oradayı çok iyi biliyorum Ve seninle iş yapmak benim için büyük  bi zevk Beril ''dedi ve elini uzattı Beril de elini uzatıp sıktı sözleşme imzaladılar ve Fırat gitti.

Evet ihaleyi kaybetmiştim mutsuz muydum? Evet kesinlikle mutsuzdum ama bi yandan Berilin kazanması iyi olmuştu çünkü geçen sefer ki ihalede onunla dalga geçtiğimden pişmandım ve kimsesi olmayan çocuklar için çok iyi olmuştu.

''Tebrik ederim sen kazandın gerçekten güzel bi proje ''dedim kafa sallamakla yetindi ve tam toplantı odasından çıkacakken aklıma gelen soruyu sordum.

''Abin nasıl onu en son 12 yaşımdayken görmüştüm kendisi çok iyi biriydi eğer onu görürsen onunla bir kahve içmek istediğimi söyler misin?'' sesim sertti duruşum dikti ama bi anda Berilin saliselik olarak gözünden geçen hüznü görünce dik duruşum bozulur gibi oldu o.....o üzülmüş müydü.

''Diğer tarafa gidersem elbette haber veririm.''dedi ne demek istedi anlamamıştım lafını tamamlamasıyla kapıyı hızla açık odadan çıktı.

 Yanlış bir şey mi demiştim.Neyse bari buraya gelmişken Berat'ı göriyim özlemiştim kendisini geçen seferki ihalede tanışmıştık Berilin çocukluk arkadaşı ve asistanıymış iyi ve yakışıklı çocuktu.

Toplantı odasından çıkıp Beratın yanına vardım ama yerinde yokttu karşıya baktığımda endişeli bir şekilde Berilin odasından çıkmıştı ve odadan sesler geliyordu Beratın yanına geldim.

''Bir sorun mu var Berat''dedim

''Ha şeyy... Hoş geldin kardeşim biri Beril'in abisi hakkında bir şey demiş galiba çok sinirli''kırılma sesleri gelen Berilin odasının kapısına baktım ve konuştum

''Ben dedim noldu ki sadece abisini en son 12 yaşımda gördüğümü ve onu özlediğimi bi  kahve içmek istediğimi söyledim''şok olmuş bi şekilde bana baktı

''Sen ne yaptın be Ulaş bu yüzden bu kadar sinirli sen abisine ne olduğunu bilmiyorsun değil mi?''

Hayır anlamında kafamı salladım.

''Beril 17 yaşındayken abisin öldü ve biliyorsundur ki beril abisini çok severdi abisi ölünce yıkıldı duygusuz bi insana döndü abisi öldüğünde bile hiç ağlamadı gözlerinde sadece saf öfke ve nefret vardı abisinin neden öldüğü belli değil ama abisinin adı veya konusu geçtiğinde böyle oluyor o yüzden abisi ile ilgili bir şey deme..'' odadan daha fazla gürültü gelince odaya daldık Beratla beraber Beril her yeri dağıtmıştı odanın ortasında bulunan cam sehbaya da yumruk atmış olmalıydı ki cam ı parça pinçik olmuş ve kan lekeleri vardı gözlerim Beril i aradı duvarın dipine oturmuş bir şekilde boşboş karşıyı izliyordu iki eli de kanıyordu hemen yanına gittim ve ellerini tutup inceledim .

''Berat ilk yardım çantasını getir.'' dedim ve Beril bana bakıp ellerini ellerimden çekti direk ayağa kalkıp eski güçlü haline geldi .

''Ulaş burdan gitsen iyi olur seni görmek şu anda son istediğim şey bile değil ve rica ediyorum bu odadan çık.''sinirli olduğu  sesinden anlaşılıyordu ayağa kalkıp konuştum

''Ben az önceki dediğim şeyden özür dilerim baban ve senin başın sağ olsun Yiğit in öldüğünü bilmiyordum.''

''BİR O BENİM BABAM DEĞİL VE İKİ ABİMDEN BAHSETME ''diye bağırdı canı acıyor gibiydi sanki her gün ölümü tadıyormuş gibi bu bana birini hatırlatıyordu...Beni annem öldüğünde bende böyle her gün acı çekiyormuş gibiydim ama artık kabullenmiştim .

''Peki ben gende özür dilerim iyi günler Beril''dedim ve ilk olarak odasından ikinci olarak da holdinginden çıktım.

Biraz acemiyim inşallah beğenirsiniz vote vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın.Sizi seviyorum.