Doktor hanım | Askıya Alınmıştır

DH 0.8

♫Günün şarkısı; Zehra Cücük- Sen varsın diye

§BÖLÜM. 8

Bahar son kez aynada kendini süzüyor. Bir ay. Koskoca bir ayın sonunda üzerindeki dantelli, hafif kabarık beyaz gelinlikle dönüyor aynanın karşısında.

Hiç inanılır gibi gelmiyor bu olanlar ona. Uyuz olduğu, sevmediği bir adamla evlenecek bugün. Üstelik bir aydır herhangi bir gelişme de olmuyor. Bir gün çok yakınken, geriye kalan altı gün boyunca kah kavgalı, kahta küs oluyor evleneceği adamla. Bütün bu olanları anlamıyor, dahası anlam veremiyor.

"Ne düşünüyorsun kara-kara?" dedi simin neredeyse yarısını saçlarına döken Nazlı.

"Evleniyorum! Hem de aşırı gıcık olduğum bir dingille!" dedi Bahar gözlerini devirerek. Yan taraftaki koltukta oturan Eylem gür bir kahkaha patlattı ve Bahar ile Nazlı ona çevrilince hemen ciddi suratını takındı.

"Birinci, o simi bir kenara koy Nazlıcım. Düğün salonunda bir tane disko topu var zaten. İkinci bir disko topuna gerek yok!" dedi ve gözlerini Bahara çevirip,

"Sen de zırlayıp durma! Adam da sana gıcık oluyor sonuçta. Bir ay sonra bitecek bütün bu oyun.." dedi.

"Ne kadar rahatsın ya!" dedi Bahar öfke ile. O sırada Nazlı gözlerini devirip,

"Eylem, şu an sana kırıldım ama Bahar konusunda haklısın, sana katılıyorum.. Bahar'cım, sen yine de dua et bence. Resmen meteor gibi adamla evleniyorsun, istediğin gelinliği giyebiliyorsun ve kaynanan süper elit bir kaynana, daha ne olsun?" dedi gülerek.

"Senden böyle bir cevap beklerdim zaten, hiç şaşırmadım Nazlı. Ayrıca benim yerimde ikinizden biri olsa ne yapardı acaba?"

Nazlı dudaklarını büzdü. Sonrasında Bahar'ın bu soruyu ciddi anlamda sorduğunu görüp boğazını temizledi.

"Ben arayı düzeltmeye çalışırdım. Sonra da oyun ayağına adamı götürürdüm." dedi sinsi-sinsi.

Eylem kısa alkış tuttu öncesinde. "Tam senden beklediğim bir performans. Zaten sen de o potansiyel var. Ancak ben olsam.." deyip Bahar'a baktı ve,

"Gerekmedikçe muhattap olmamaya çalışırdım ve bir ay sonra da iki medeni insan gibi boşanırdık.." dedi.

"Tabii böyle konuşması kolay sizin için. Anlatılmaz, yaşanır bir durum. O yüzden çok şey etmeyin bence.." deyip yatağın üzerindeki gelin çiçeğini aldı Bahar.

"Of, Bahar. Sen de iyice şey çıktın.. Zaten sana kırgınım. Bir kınayı bile çok gördün bize. Bu düğünde doyasına göbek atacağım. O yüzden o yüzünü asma da, git fotoğraf çekin müstakbel kocacığınla." dedi Nazlı. Bahar'ın alev saçan gözlerine maruz kaldı anında. Ve hemen koşup Eylem'in yanına geçti.

"Hadi, hadi. Millet seni bekliyor.." dedi Eylem de gülerek. Bahar gözlerini devirip gelinliğin eteklerini tuttu ve dışarıya ilerledi.

Bahar odasından ayrıldığı vakitlerde Yavuz da odasından ayrıldı. Üzerindeki siyah smokin ve yakasındaki beyaz papatya ile oldukça hoş görünüyordu. Yakasına aslında kırmızı bir gül takacaktı ancak gelin çiçeği papatya demeti olduğundan dolayı papatya takmıştı.

"10 kere maşallah!" dedi Hamit bey ellerini arkasında kenetleyerek. Yavuz merdivenleri şaşkın bir ifade ile inip, aşağıda gururla onu izleyen babasının karşısına dikildi.

"O 41 kere değil miydi, babacım?"

Hamit bey alayla gülüp, "Bu tipe 10 yeter" dedi.

"Anneeeeeee! Babama bir şey söyler misin?" deyip masmavi gözleri nemlenen annesine çevrildi Yavuz. Annesinin duygusala bağladığını görünce ise boş verdi babası ile uğraşmayı. Öfkeli ifadesinin yerini masum bir tebessüm aldı. Uzanıp annesinin ellerini tuttu ve öptü.