••BÖLÜM 10••

157 10 0
                                    

Jungkook;
"Ertesi sabah ofise geldim. Fakat Taeyi bulamadım. Odasına gittim orda yoktu. Sekreterine nerde olduğunu sordum. O da bana dudaklarının arasından kayan ve beni öldüren cümleyi kurdu. "O uzun bir geziye çıktı, sık sık bunu yapar ama sanırım bu sefer geri dönmeyecek"..."
"O an oraya mezarım yapılabilir diye düşündüm çünkü kendimi ölmüş gibi hissediyordum. İlk defa gerçek aşkı bulmuş ve salak Jimin'in(jimin e salak deme be kook ejdksld) yüzünden onu kaybettim. Onu elime geçirsem öldürürdüm. Ama sonra öğrendim ki o da şehirden ayrılmıştı. Hatta kaçmıştı diyebiliriz..."
"Tae olmadan yürüdüğüm her sokak baktigim her insan boşluktan farksızdı. Karanlık dünyama ışık gibi doğan aşkım, beni bırakıp gitti... hem de benim yüzümden... haklıydı... benim kara lekeli yüzüme bakamıyordu çünkü..."
"Az sonra eve geldim kardeşim yemek yapıyordu..."
Jungkook=yemekte ne var?
Kardeş=en sevdiğinden ramen yaptım... Hey senin suratına ne olmuş? Baya asık da çünkü...
Jungkook=Ben işten ayrılmaya karar verdim.
Kardeş=Hey bu da ne demek? Hani işini çok seviyordun.
Jungkook=evet seviyordum ama o beni terketti...
Kardeş=Ne yani işin seni terk mi etti?
Jungkook=ah evet ah yani pardon hayır. Şey biraz konuşalım mı prenses?
Kardeş=İyi bakalım konuşalım abicik...
*balkona geçip otururlar*
Jungkook=prenses? Çok sevdiğin birini kaybetsen ne yapardın?
Kardeş=Ah bilmem pek düşünmedim...
Jungkook=şimdi düşün işte. Sevdiğin kişi seni bırakıp gidiyor hem de senin salaklığın yüzünden...
Kardeş=sanırım onun peşinden giderdim.
Jungkook=peki ya giderken nereye gittiğine dair iz bırakmamışsa.?..
Kardeş= eğer beni çok sevseydi bırakmazdı abicim... hatamı kabul ederdi... gerekirse bağırırdı... Ama her şeyi bırakıp gitmek... gerçekten çok ağır bir yük ve üzüntü...
Jungkook=yani pes mi edilmeli? O kadar sevgiye rağmen...
Kardeş=Dışarı çıktığımızda bile tonlarca insan ile karşılaşıyoruz. Her kaybettiğimiz insan belki de yeni bir başlangıçtır. Yeni kapılar acar bizlere...
Jungkook=*üzgün bir sesle* öyle diyorsan öyledir belki de... bu yararlı konuşma için teşekkürler... hadi yat bakalım prenses saat geç oldu. Ben biraz daha oturacağım.
Kardeş=zaten uykum gelmişti abicim. Sen de yat az sonra. Yağmur yağacak gibi duruyor...
*kardeşi gider*
Jungkook;
"Yağmur yağıyordu ve ben en sevdiğim grup olan bts in 'the truth untold' şarkısını dinliyordum. O an için ıslanmak umrumda değildi... Bu şarkı ben ve tae nin şarkısıydı. Dışarıyı izlerken bunu dinlerdik.... şarkıda da dediği gibi Acaba tae de bana 'Ama hala seni seviyorum' diyerek geri döner miydi? Bu oldukça boş bir umut gibi geldi bana... Sonrasında içeri girdim. İyice ıslanmıştım üstümü direkt çıkarttım ve hiç bir şey giymeden çıplak şekilde yatağa yattım. Gözlerim umutsuzlukla kapanırken bile aklıma sen geliyorsun tae!? Lutfen... lutfen geri dön bana...bize..."

"Hellloo! Nasıl buldunuz bölümleri? Şahsen ben yazdıklarımı tekrar tekrar oluyorum wkslel. Siz de okudukça Jungkook a üzüldünüz di mi? Haklısınız tabi kim olsa üzülür eıdkel. Neyse bu bölümden sonra biraz ara vericem(okul dolayısıyla =/) ama sonrasında zaten sizlere geri döneceğim merak etmeyin. Bu arada arkadaşlarınız arasında hikayeyi önerip yorumlarınızı yaparsanız çok sevinirim... bay bay♡

YANLIŞ BAVUL||VKOOK||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin