Jimin: konser eğlenceliydiJimin: ve saçlarını beğendim
Mesajı ilk gördüğümde çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Jimin cidden buradaydı ve beni izlemeye gelmişti.
AAAAAAAAAAAA iç sesim benim yerime çığlıklar atarken ben çoktan telefonu elime alıp mesaj yazmaya başlamıştım bile.
Rose: seni görmüştüm zaten
Rose: ama buraya kadar geleceğini tahmin etmemiştim
Kafamı yorganın altına sokup kısık sesle bağırdığımda Jennie "Kes sesini."diye karşılık verdi. Onu umursamayıp telefonuma baktım.
Jimin: bazen içinden geldiği gibi davranmak istersin ben de bugün öyle yaptım
Jimin: vokalin değişmiş güzel ama farklı
Jimin: kliplerinizi izlerken de fark etmiştim ama konserde daha başkaydı
Rose: az önce klibimizi izlediğini mi ifşa ettin
Rose: ahhahahaajah
Jimin: sanki sen bizimkini izlemiyorsun
Rose: hfhdhehe izliyorum. Ve vokalimin değişmesi konusunda tamamen suçsuzum aldığım eğitimden dolayı yoksa ben de eski sesimi özlüyorum
Jimin: evet ben de hem eski sesini hem eski seni özlüyorum
NE
Of Jimin
Rose: bazen değişmek zorunda kalıyoruz ve bu bizim suçumuz değil ayrıca ben hala o altı yıl önceki kızım
Jimin: belki
Jimin: neyse yarın erken uçağım var uyuyacağım
Oflayarak telefona baktım. Keşke biraz daha fazla konuşabilseydik.
Rose: iyi geceler
Mesajı attığımdan beri dört dakika olmuştu ve Jimin geri dönmemişti ben de uyumaya karar verdim.
Ama Jimin'in beni sahnede izlemiş olduğu gerçeği beni uyutmuyordu. Mutluluktan.
//
Japonya konserlerimizin tamamı bitmişti onun üzerinden üç hafta geçmişti. Jimin'den bir daha mesaj almamıştım.
Şimdi evde oturuyorduk herkes kendi halindeydi ben de tabletten eski resimlerimize bakıyordum. Saat gece yarısını geçiyordu.
"Chaeng!!" Lisa'nın bana bağırmasıyla ona döndüm.
"Ne?"
"Telefonun çalıyor gidip baksana sabahtan beri sana sesleniyorum."dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Tabletteki Jimin ile sarıldığımız fotoğrafa o kadar odaklanmıştım ki.
Koşarak odama gittiğimde yatağımdaki telefonum yanıp sönüyordu. Telefonu elime aldığımda arayan kişi beni şaşırtmıştı.