Kumral saçlı kız daktilosunda kitabının ikinci sayısını yazarken zar zor bakabildiği kız kardeşi uyuyordu. Eğer para kazanamazsam ne olur diye içini kemiren bir duyguyla kız her gün yazıp cebindeki son kuruşlarıyla yayınlatıyordu. Kızın kağıtlarınında bitmesine az kalmıştı, asla dilenmek istemiyordu üstelik namusuyla para kazanmak istiyordu. Bir kaç cümle daha yazdıktan sonra mumu üfleyip söndürdü ve gül desenli yatağına uzandı. Masumca ve safça hayal kurmaya başladı, şu an en çok ihtiyacı olduğu şey paraydı ve o bunu bile kazanamıyordu. Hayat gerçekten zordu, annesinin ve babasının vefatından sonra daha da zorlaşmıştı. Saf hayaller kuruyordu bu zavallı yoksul kız, muhtemelen hiç bir kötü şeyde gözü yoktu. Ne alkolde ne zengin kocada, sadece ihtiyacı olan şey paraydı. Hayattaki her şey çok üstüne gidiyordu artık dayanamayacak duruma gelmekten bunalıp kendini öldürmekten, delirmekten korkuyordu.
Saf hayalperest sabah olduğunda gözüne giren ışıkla ve soğuk meltemle uyandı. Titreyip yorganın altına daha çok girdi ama bu kez sinek onu rahatsız etti. Sinek nasıl girdi diye düşünürken kırık cam geldi aklına. Ya da belki de kırık tavan arasından girmiştir. Ne de olsa her canlı yaşıyordu. Yataktan kalkıp çayın altını açtı ve televizyondan kız kardeşinin en sevdiği programı yani Barış Manço ile adam olacak çocuğu açtı.
"Abla!" Diye bağırdı kız kardeşi ona sarılıp ortalıkta zıplarken,
"Dışarı çıkıp arkadaşlarımla oynayabilirmiyim? ve... ve." Bir an soluklandı. "Şaka yüzüğü alır mısın? Bir de alçı kalıp! Bir de tetris!"
Kız usulca güldü, ne de olsa kız kardeşi fakirlik nedir bilmezdi aklı ermezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal tadında betimlemeler
Short StoryBetimlemelerden oluşan kısa hikayeler. Bütün fikirler ve hikaye konuları bana aittir.