Arabaların camlarına günbatımının güzel renkleri vururken film perdeye vurup oynamaya başladı. Arka planda hafif bir cızırtı vardı ve bu tuhaf bir şekil de birçok insanı rahatlatıyordu. Bu sırada arbanın üstünde oturmuş bir çift vardı. Parmakları birbirlerinin tenlerine hafifçe sürtüşüyor, ılık meltem boyunlarına vuruyordu. Kızın kızıl saçları hafifçe yana doğru uçup yüzünden gidiyordu. Hafifçe kıkırdayıp saçlarını döndürdü. Açık buğday teni artık daha fazla kendisini gösteriyordu. Kendisine yumuşak bir ifade ile bakan oğlanı farkedince hafifçe kızardı. Kendisine pek öyle bakmazdı ve ne kadar reddetse bile o bakış hoşuna giderdi. Kafasını sakince onun omzuna yaslayıp bakışlarını perdeye çevirdi.
Perdeye yansıtılmış filmde dramatik bir reddetme sahnesi vardı. Saçlarına çiçek tacı takmış olan kız gözlerini perdeye dikip filmi izlemeye başladı. Hiçbir şey ilgi çekici değildi... Filmin kötü kadını silahı çekip bir cinayet işleyene kadar.
Kız anlamsızca dudaklarını büzüştürdü ve oğlana baktı, neden böyle bir sahne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama bunu umursamamaya çalıştı. Zaten o anda oğlan ona bakıp kısır kısır gülüyordu. Kız koluna hafifçe vurup tekrar yattı, bu sefer avcunu ballı patlamış mısır doldurmuştu. Onları ağzına tıkıştırmaya çalışırken filmi tekrar izlemeye başladı. Kadın yerdeki kanı histerik bir şekilde silmeye çalışıyor, gözlerinden yaşlar bir şelale gibi akıyordu. Pişman olduğu her halinden belliydi. Zaten dönemin en iyi oyuncusundan bu beklenirdi. Kadın sonra bedeni zorla kaldırıp bir odaya gitmeye başladı. Takıntılı bir kadının aşkı zaten bu kadar anlatılabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal tadında betimlemeler
Storie breviBetimlemelerden oluşan kısa hikayeler. Bütün fikirler ve hikaye konuları bana aittir.