One And Only // Larry Stylinson

Final

Çok ani oldu ama bence fazla uzadı :")

"Ve işte.... Ondan sonra babanızın peşinde koşturdum. Peşinde de bayağı koşturdum ama yine de beraberiz." deyip eşinin şakağını öptü.

Edward ve Darcy şaşkınca bakıyordu. Darcy babalarına soru sordu. "Ne yani? Babam çok sert bir Alfa mıydı?" Darcy kendi kendine konuştu. "Ama babam her hafta bize pasta yapıp bizimle oyun oynuyor."

Harry boğazını temizledi. "Darcy... Sürüye gittiğimiz zaman sakın bundan bahsetme, olur mu kızım?" Louis gözlerini devirdi. "Aman itibarın sarsılır değil mi?"

Edward babalarına göz devirdi. Mavi gözlerini kırpıştırarak babası Louis'ye baktı. "Baba, babam Harry'ye nasıl mektuplar yazıyordun? Ve babam Harry bunu nasıl öğrendi?"

Louis gözlerini irice açarken Harry sırıtmaya başlamıştı. Koluyla Louis'yi dürttü. "Nasıl şeyler yazıyordun, Louis? Hadi anlat çocuklarımıza."

Louis kızarmaya başlarken eşine bakmamaya çalışarak anlatmaya başladı.

"-Hıck-Biliyor musun, Harry?" deyip kıkırdadı. Evdeki şarapları Harry ile içiyorlardı ve tabii ki Louis hemen sarhoş olmuştu. "Seni ilk başlarda hiç sevmezdim." dedi suratını buruşturarak. "Hatta sana o sikimsonik mektupları da yazan bendim." kendi kendine kaşlarını çattı. "Onlara pek mektup da denmez ama neyse."

Harry gülmemeye çalışırken sordu. "Beni becermeni istiyorum diye yazan kişi sen miydin?"

Louis elini ağzına koydu ve kıkırdadı. Böyle çok sevimli olmuştu. "Evet! Bendim!" tekrar kıkırdadı. "Ama dediklerimin arkasındayım." deyip göz kırptı.

Harry'nin yüzünde büyük bir sırıtma oluşmaya başlamıştı. "Nasıl yani?" dedi ve bir yandan Louis'ye kaymaya başlamıştı. "Açıkca söyle, Louis."

Louis elindeki kadehten bir yudum aldı. Dudaklarına bulaşan şarabı yaladı. Harry'nin gözleri oraya takılsa da Louis'yi dinlemeye çalıştı. "Seni sevmediğim hâlde sırf sana gıcık olduğum için dolabına öyle şeyler yazıyordum. Beni becer falan."

Harry dudaklarını yaladı. Louis'nin dudaklarından şarap içmek istiyordu. "Sonra?"

Louis elindeki kadehten tekrar bir yudum aldı. Yutmadan önce Harry aradaki mesafeyi kapattı ve Louis'nin ağzındaki şarabı kendi ağzının içine aldı. Yuttu ve dudakların hoş bir mırıltı çıkardı. "Böylesi daha lezzetli."

Louis, Harry'nin kararan gözlerini görünce sertçe yutkundu. "Ben devam edeyim." diye şirince gülümsedi Louis. "Sonra ise eşini bulduğunu söyledin. Tam olarak söylemedin ama ben anladım. Zaten sonradan aramız da iyi olmaya başladı."

Harry hoş bir şekilde gülümsedi. Elini Louis'nin yanağına koydu ve okşamaya başladı. "Çok güzelsin." diye fısıldadı.

Louis başını, Harry'nin eline bastırdı. Kedi gibi mırladı.

"Ama baba," diye başladı Edward. "Neler yazdığını söylemedin."

Louis eliyle geçiştirdi. "Önemsiz, oğlum. Fazla bir şeyi yoktu." dedi kızararak. Harry ise arkada kıs kıs gülüyordu.

"Peki biz eşlerimizi ne zaman bulacağız?" diye sordu Darcy. "Ben artık eşimi bulmak istiyorum."

Harry'nin yüzündeki gülen ifade anında silinmişti. "Daha yaşın çok erken, Darcy. Sen şimdi bunları düşünme."

Darcy ayağa kalktı. "Ama abim buldu!" dedi bağırarak. Herkes susarken Darcy ne dediğini anlayarak sustu. "Ay, şey..." Edward'a baktı. "Abi özür dilerim."