Bir kuşun kanatlarında arıyorum şimdi seni,
Bir güneşin doğuşunda,
Gökyüzünün maviliklerinde,
Ve de ağaçların hüznünde...
Kuş gibisin;
Sende çekip gidiyorsun,
Kalmıyorsun ki benimle,
Ardına bile bakmıyorsun hemde
Rüzgarın kalıyor geriye sadece...
Güneşin doğuşu sembolik bence;
Sen olmadığın hiçbir günüm aydınlık değil,
Kutuplar misali yaşıyorum sensizliği.
Gökyüzü artık mavi değil;
Oysaki senin gözlerin,
Gökyüzünün her tonuydu.
Sonbahardan belkide;
Karamsar bir grisi var,
Beni özleme mahkum eden...
Ağaçlar bu sıralar çok dertli,
Aynı benim gibi.
Onlarda kaybettiler,
Canından çok sevdiklerini..
Ama hepsinin bir umudu var:
Kuşlar mutluluğa kanat çırpıyor,
Güneş hergün yeni bir güne doğuyor,
Gökyüzü en sevdiği mevsimi: Yaz'ı bekliyor,
Ve ağaçlar "İlkbahar" diye sayıklayarak uyuyor.
Oysa sen giderken;
Kuşların kanatları yolundu,
Geriye birkaç acı çığlık,
Ve sonrası lanet bir sessizlik..
Sen giderken,
Kutuplara mahkum ettin beni,
Sensizliğe esir ettin gözlerimi...
Sen giderken,
Sonbahar bıraktın Benim mevsimimi,
Her yer karamsar, her yer hüzün,
Sensizliğin getirisi...
Ve sen giderken;
Ağaçları Bile yaktın bende,
Bir daha çiçek açmasınlar diye
Ne umut kaldı geriye,
Ne de o umudu bekleyen kaldı benimle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Hoşçakal...
PoetryVelhasıl kelam ne diyorduk? Gel... Bak hiç konuşmam ben normalde, Konu senken nasıl da çözülüyor kelimeler. Bir de sen gelsen ne de güzel susarım. Yazmaya doyamadığım seni, Bakmaya kıyamadığım serseri Senle, sensiz günleri Ben kalbimde yaşarım...