-Tarifi Olmayan Acı.
★ ☆
-Yetkili biri koltuğa oturmamı istemişi. Orda bile göz yaşlarımı tutamıyordum.
Bu benim kısa sürede etkisinden kurtulabileceğim bir olay değildi.
Annemi kaybetmiştim ve korkuyordum !
Aralarından biri, olayı anlatabilecek durumda mısın kızım diye sordu.
-Evet
Diyerek kısık bir sesle tonuyla cevap verdim.
***
Yaşadıklarımı an ve an kendilerine anlatmıştım.
Bunu yapanı bulacaklarına dair bana söz verdiler.
Umarım bulamazlar diyordum ...
Çünkü bu vahşeti işleyen kişiyi bulup kendi ellerimle cezalandırmak istiyordum.
Bunu tek başıma yapamazdım tabi hemen aklıma Yasin gelmişti.
Kendisi bana bir erkek arkadaştan daha fazlasıydı.
Mutsuz olduğum zamanlarda derdimi paylaştığım
yaşadığım sevince, ortak ettiğim tek kişiydi...
Onu araya bilmek için, telefona ihtiyacım vardı. kendi telefonumu evde bırakmıştım.
Geri dönüp eve girebilir miydim hiç bilmiyorum. Sanırım başka bir şansım yoktu. Gitmeliydim.
Evin kapısının önüne gelmiştim. Bütün cesaretimi toplayarak içeri girdim.
Ağır adımlarla odama doğru yürürken.
Birden gözüme yerde duran demir para dikkatimi çekti.
Tam da annemin öldürüldüğü yerdeydi.
***
Bunu cinayeti işleyen kişinin yanlışlıkla düşürdüğünü tahmin ediyordum.
Çünkü Para üzerinde basım yılı olarak 1940 yazıyordu.
Ne annem nede ben eski paraya karşı her hangi bir ilgi duymazdık.
Cinayeti işleyen kişiye ait olduğundan artık emindim.
Odama gittim ve telefonumu alır almaz evden çıktım.
İlk yaptığım şey Yasin’i aramak oldu.
-Yasin sana çok ihtiyacım var dedim.
Direk nerde olduğuma dair adres istedi.
Evin önün de onu bekliyordum. Arabası ile gelmişti.
Gördüğüm gibi sımsıkı sarıldım ona, göz yaşlarımı tutamıyordum.
Ne oldu anlat Zehra dedi.
Hem ağlarken bir yandan da ona olayları anlatıyordum.
O da elimden sıkıca tutmuş bir anne şefkati kadar olmasa da başımı okşuyordu.
Biraz da olsa göz yaşlarım dinmişti.
Beni bu evden, bu mahalleden, hatta bu şehirden çok uzaklara götürmesini istiyordum.
Çünkü burada oldukça ve annemin katili özgür bir şekil de dışarılarda gezerken,
Benim elim kolum bağlı oturuyor olmam canımı yakıyordu...
(Yorum atarak ve Oy Kullanarak Kitabın gelişmesine yardımcı olun teşekkürler.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♧ SIR ♧
Bí ẩn / Giật gân♣ ♣ ♣ Köşede ki odaya doğru ilerledim, kapıyı açtığımda kokudan bayılacaktım nerdeyse, Onlarca insandan alınmış kemik ve et parçaları. Bunu yapan bir insan olamazdı. Kavanozlara konulmuş insan dişleri kafa derisi inanılması güçtü ama görüyordum. ...