Yasinin Ağzından
-Zehra birden üstümde ki tişörtü çıkardı. Açıkça demek gerekirse, bu duruma şaşırmıştım.
Çünkü o diğer kızlar gibi değildi, hiçbir zaman da olmamıştı.
Küçük bir öpücüğü ile beni mutlu edebiliyorken şimdi ise birlikte olmak istiyordu.
Ben bunları düşünürken kendisi elini göğsüme atmış dudaklarımdan öpüyordu.
Sevgilim sen de benim tişört çıkarır mısın dedi.
Onu o kadar çok istememe rağmen bir türlü bunu yapamadım. Birden kendisi duraklayarak beni öpmeyi bıraktı.
Ve bana şu soruyu sordu.
-Yasin yoksa beni istemiyor musun?
-Çok istiyorum ama
-Aması ne o zaman neden bu şekilde davranıyorsun dedi.
-Bak Sevgilim sen önce ki kızlar gibi değilsin ve ben sana evlenmeden dokunmak istemiyorum dediğim an boynuma sarıldı.
Senden beklediğim cevapta tam da buydu, beni yanıltmadığın için teşekkür ederim sevgilim dedi.
İçimi büyük bir mutluluk kaplamıştı, acaba zamanı gelmiş miydi. Ona artık evlenme teklifi etmeli miydim diye düşündüm.
Birlikte aynı yatakta uyumayı, sabah uyandığımda ise kokusunun tüm odayı kaplamasını istiyordum. Bunun hayali bile o kadar güzel ki . . .
O geceyi bir birimize sımsıkı sarılarak geçirdik. Öyle bir kokusu vardı ki, etkilenmemek elde değildi.
Sabah uyanır uyanmaz ilk işim bir kuyumcuya gidip yüzük almak oldu. Gül şeklini almış üstü ise küçük taşlarla kaplıydı.
Evlenme teklifini nasıl etsem diye düşünüyordum. Zehra beni görünce hayırdır sevgilim ne düşünüyorsun böyle, hiç sevgilim ne düşünebilirim ki diyerek panikledim birden.
Hım öyle olsun bakalım diyerek karşılık verdi.
Bu huyunu çok seviyordum. Üstelemeyi ve ısrarcı bir yapısı yoktu daha doğrusu bunu sevmediğimi bildiği için bu şekilde davranıyordu.
Sanırım sonunda nasıl evlenme teklifi edeceğimi buldum...
2 gün Sonra...
Akşama doğruydu sevgilimle gün batımını seyrediyorduk.
Çok heyecanlıydım yarın ona evlenme teklifi edecektim ama onun bundan haberi yoktu.
Gece olmuştu, saatler geçmek bilmiyordu. Sabaha kadar pekte uyuyamamıştım, aklımdan onlarca soru geçiyordu bana evet der mi, hayır deme ihtimali var mı vb. cevabı kesin olmayan birçok soru...
Odamdan içeri güneşin ilk ışıkları giriyordu, kalktım ve güzelce giyinmeye başladım. Tüm hazırlıkları tamamlamıştım.
Zehrayı aradım bugün için hazırlanmasını istedim. Kendisi nedenini bile soramadan sürpriz diyerek karşılık verdim.
Ardından bir demet gül alarak, zehrayı kaldığı yerden almaya gittim. Geçen yol boyunca sürekli nereye gidiyoruz diye sorular soruyordu. Sürpriz deyip geçiştiriyordum.
Mezarlığa doğru gelmiştik, yüz ifadesinden anlaşıldığı gibi kendisi burada olduğumuza şaşırmıştı.
Elinden tutarak annesinin mezarlığına getirdim. Almış olduğum gülleri baş ucuna koydum.
O ise annesinin mezarında ki toprağı avuçlayarak kokusunu içine çekiyordu. Göz yaşlarını tutamadı, ağlamaya başladı, aslında bu ona iyi geliyordu.
Geçen süre içerisinde cesaret edip annesin mezarına gelememişti.
Sessizce kendi kendine mırıldanıyordu, Annesiyle sohbet edercesine 1 yıl boyunca yaşadıklarını anlatıyor, Ölümünden sonra kendini çok yalnız hissetini söylüyordu.
O an tam zamanıydı. Dizlerimin üstüne çökerek onun için almış olduğum yüzüğü kendisine uzattım o ise bunu hiç beklemiyordu.
Ve ağzımdan şu sözcükler çıktı.
Artık yalnız değilsin, ömrümün geri kalanını seninle yaşamak istiyorum
Benimle evlenir misin? Sevgilim.
( Sizce Zehra gelecek bölümde Yasinin evlenme Teklifini kabul etmeli mi? )
Kitabın okuyucu kitlesinin artması için, Yorum atmayı ve oylamayı unutmayın Teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♧ SIR ♧
Mystery / Thriller♣ ♣ ♣ Köşede ki odaya doğru ilerledim, kapıyı açtığımda kokudan bayılacaktım nerdeyse, Onlarca insandan alınmış kemik ve et parçaları. Bunu yapan bir insan olamazdı. Kavanozlara konulmuş insan dişleri kafa derisi inanılması güçtü ama görüyordum. ...