VAVEYLA

Güzel günler

Bu sabah Aslının sesine uyandık sabah erkenden kalkmış neşeli şarkılar söylüyordu aynı anda kahvaltı hazırlıyordu ne olduğunu anlayamadık annesi yüzünden kaç aydır bu kadar perişan olan bu kız bu gün nasıl olduda böyle neşeli ?
Kemal dayanamayıp sordu aslı hayırdır bu neşeni neye borçluyuz ?
Aslı cevap verdi artık hiçbir şeyin beni üzmesine izin vermeyeceğim annemden de babamdan da umudu kestim bundan sonra kendim için yaşayacağım dedi
Ne tepki vereceğimizi şaşırdık peki aslı öyle diyorsan senin kararına saygı duyarız sen mutlu olda
Olacağım dedi aslı bundan sonra hep mutlu olacağım tabi hep beraber dedi
Bu gün kemale sordum kemal madem artık aslıda iyi artık bizde şu işlerimize mi baksak diye
Kemal ne oldu barış bey sen benden de meraklı çıktın bakıyorum diye şakalayla karışık laf söyledi
Bende ne yapayım merak ediyorum sıradaki işimizi dedim
Kemal bekle dedi bu iş büyük iş aceleye gelmez
Peki kemal öyle olsun bakalım dedim
Bu aralar herşey normal hayatımızda sadece okulumuzla ilgileniyoruz birde aslıya yaşananları unutturmaya çalışıyoruz tabi o yüzden ben ve kemal diğer işlerle ilgilenmiyoruz okulun ilk dönemi böyle bitti ikinci döneme başladık artık aslı o olayların etkisinden kurtuldu sayılır
Aslının iyi olması bizim için iyi haber
Artık okulla ve sınavlarla uğraşıyoruz dersleri toparladık
Kemale dedimki yeni bir iş dahamı yapsak
Nasıl bir iş diye sordu kemal
Ne bileyim işte şu senin büyük işten önce bir iş daha yapalım dedim
Kemal o son yapacağımız işe o kadar kafayı takmıştı ki başka bir iş yapmak istemiyordu aslında ama yinede beni kırmamak için kabul etti
Ama sen bulacaksın barış dedi yapacağımız işi ben karışmam
Bende çoktan buldum bile dedim
Kema hadi ya neymiş o iş diye sordu
Bende anlarmaya başladım;
Yıllar önce bizim küçük bir dükkanımız vardı kemal
babam işletirdi dükkanı çokta severdi orayı babam düğününü o dükkandan kazandığı parayla yaptı o dükkandan kazandığıyla ev aldı beni büyüttü ekmek teknemizdi o dükkan birgün ne oldu biliyormusun kemal ?
Ben daha ortaokuldaydım babam eve geldi ağzını bıçak açmıyordu tek kelime dahi etmedi bizimle öylece durdu saatlerce ağzına bir lokma yemek koymadı o koca adam dokunsan ağlayacak gibiydi
Babamı hiç böyle görmemiştim daha önce
babalar hep güçlüdür bizim gözümüzde ama kemal babam o gece çok güçsüzdü babamı ilk defa çaresiz gördüm babanı bir kere çaresiz gördünmü seninde kolun kanadın kırılır kemal çok kötü birşey bu duygu
günlerce öyle durdu en sonunda annem dayanamadı senin neyin var dedi niçin böylesin artık anlat ne olur dedi
Babam bir tek şey dedi dükkanım gitti ekmek teknem gitti dedi gözleri doldu konuşamadı
Sonradan öğrendim kemal nasıl yapıyorlar bilmiyorum birkaç dolandırıcı babama kağıtlar falan imzalatıyorlar bi şekilde dükkanı kendi üzerlerine geçiriyorlar sonrada babamı zorla dükkandan atıyorlar buraya bir daha uğrarsan karını ve çocuğunu öldürürüz diyede tehdit ediyorlar
Babam bir daha o dükkana gidemedi oranın yakınından her geçtiğinde içi yanıyordu kemal en son dayanamadı evi falan sattı taşındık ordan
Ben daha sözümü bitirmeden kemal bu adamları nasıl bulacağız diye sordu
Adamları buldum bile dedim hala aynı yerdeler bizim dükkanın çevresindeki her yeri almışlar nasıl aldıkları az çok belli
Kemal peki varmı aklında bir plan diye sordu
Yani şu an için tam olarak aklımda bir plan yok bu adamları araştırdım Sadece biraz dedim
Kemal Peki bir şey buldun mu diye sordu çok fazla bir şey bulamadım dedim Bu adamların başındaki kişi celil diye biri zaten bütün işleri o yaptırıyor yanındakilerde celilin adamları dedim
Kemal peki bu celil hakkında ne biliyorsun tam olarak
Aklına takılan ilginç bir şey var mı diye sordu
Ben de çok fazla ilginç bir şey görmedim sadece bir detay adam tablolara baya meraklı ona gelen hediyelerin çoğu tablo
Kemal işte bu işimize yarayabilir dedi
Ne yapacaksın diye sordum
Düşüneceğiz bir şeyler dedi madem bu adam bu tablolara bu kadar meraklı Biz de buradan yürürüz buradan bir şeyler bulmaya çalışırız dedi
Düşündük ne yapabiliriz diye haftalarca kafa yorduk buna sonunda aklıma bir şey geldi Biz de bu adama tablo göndereceğiz kameralar ses kaydedici cihazlar
Koyacağız
Kemal güldü Saçmalama Barış O adamlar anında yakalarlar o kameraları çocuk oyuncağı değil bu işler dedi
Biz düzgün bir iş yaparsak yakalanmayız Kemal dedim
Kemal bak barış bu adamlar Tehlikeli Adamlar öyle senin benim gönderdiğim hediyeleri Hiç Bakmadan alacaklarını mı zannediyorsun Oğlum adamlar bu hediyeleri 50 defa Arar Sonra da gelip bizi bulur artık ne yaparlar bilmiyorum dedi
Evet kemal dedim biz gönderirsek ararlar tabi ama ya bu adama hediyeyi çok sevdiği biri verirse o zaman ararlarmı sence diye sordum
Aramazlarda kim gönderecek bu hediyeyi diye sordu
Bu adamın en sevdiklerinden biri gönderecek hediyeyi dedim
Kimmiş o hediye gönderecek kişi diye sordu Kemal
Celilin biricik kızı Buse o gönderecek hediyeyi dedim
Kemal O nasıl olacak ya diye sordu
Ben de telefonumu çıkardım bak ve gör nasıl oluyor dedim sonra önce busenin resimlerini gösterdim sonrada buseyle mesajlarımı
Kemal mesajları görünce baya şaşırdı
Nasıl yani Barış Sen bu adamın kızıyla konuşuyor musun dedi
Evet Kemal konuşuyorum dedim
Kemal yok artık ne zamandan beri konuşuyorsun diye sordu
Ee her zaman senmi gizli iş çevireceksin dedim Bu sefer de ben çevirdim kız etkilemem uzun sürmedi Karizmatik bir çocuk olduğum için hemen etkilendi kız benden dedim
Sonra anlatmaya başladım sen o gün tablolardan bahsedince aklıma hemen bu adamın kızı geldi mesaj attım konuştuk biraz iki hafta içindede kız gözü kapalı bir şekilde bana güvenecek duruma geldi dedim
Kemal zaten bu kız sana baktığına göre gözü kapalıdır
yada çok çirkindir diye şaka yaptı
Hah sen öyle san oğlum kıskanma beni
Kemal peki bu kız başka şehirde sen burdasın nasıl olcak bu iş diye sordu
Bende anlatmaya başladım
Şimdi ben birkaç gaftadan beri internet üzerinden bu kızla konuşuyorum bu kız artık bana güveniyor Hatta beni babasıyla falan tanıştırmayı düşünüyor gelecek yaz
Ben de şimdi güya babasına kendimi sevdirmek için hediye göndereceğim ama şöyle bir şey yaptık şimdi babası beni bilmediği için onun adına göndereceğiz sonrada tanıştığımızda benim gönderdiğimi söyleyeceğim buseyle böyle konuştuk
Ne diyorsun kemal nasıl fikir diye sordum
Kemal yani mantıklı bencede peki bu kız bizim oyunumuz ortaya çıktığında tabloyu senin gönderdiğini söylemeyecekmi diye sordu
Söyleyemez Çünkü ismimi bilmiyor dedim
Nasıl yani Sen bu kızla konuşmuyor musun Senin ismini bilmiyor mu yani diye sordu
Bilmiyor çünkü sahte isimle konuştum onunla sahte hesap açtım o adımı mert olarak biliyor dedim
o zaman iyi Barış ileride senin ismini de söylemeyecekse ve başımıza bela olmayacaksa plan Mantıklı bence dedi
Hemen mi başlıyoruz diye sordu
Hemen dedim Kemal artık zamanı gelmişti
Sonra Kemalle beraber bir tablo aldık tablonun belli bölgelerine kameralar ve ses kayıt cihazları yerleştirdik sonra bunu Buse'ye gönderdik
Yalnız buseden birşey istedim baban bunu iş yerine assın öyle olursa çok mutlu olurum dedim
Buse ilk başta böyle bir şeyi niye istediğimi anlayamadı ama ben ona tablo iş yerinde olursa sürekli görür belki öyle daha çok hoşuna gider beni daha çok sever o yüzden böyle bir şey istiyorum deyince hemen ikna oldu
Sonra da tabloyu alıp babasına hediye etti babasıda tabloyu işyerine astı Şu an için her şey yolundaydı tablonun içindeki kameralar sayesinde adamın orada neler çevirdiğini görüyorduk günler geçti işimize yarayan bir şey bulamadık adam gayet sakindi
Kemal bana Oğlum bak buradan hiçbir şey çıkmıyor boşuna mı yaptık acaba diye sormaya başladı
Bekle Kemal dedim illaki bir gün işimize yarayacak bir şeyler yapacak bu adam Sabret biraz dedim
Bu böyle günlerce devam etti biz izliyoruz adam işine geliyor akşam gidiyor işe yarar bir şey bulamayacağız galiba diye düşünmeye başladım artık
ta ki o güne kadar
Sabah kalktım ilk işim Kamera kayıtlarını izlemek oldu bir de ne göreyim Gece sabaha karşı içeri birini getiriyorlar adamın kafasına silah dayamışlar ağzı yüzü kan içinde
Celil, Yakup kırat bu mu diye sordu
Evet abi bu dedi adamları
Celil, Bunu yapmayacaktın bizi polise şikayet etmeyecektin bak hiçbir şey bulamadılar olan sana oldu Bak şimdi elimizdesin Seni kim kurtaracak acaba dedi
Adam yalvarıyor abi ne olur yapmayın ben ettim siz etmeyin çoluğum çocuğum var Yalvarırım yapmayın diyor
Ama Celil ve adamları dinlemiyorlar
Celil silahını çıkardı adamın kafasına dayadı Bunu Yapmayacaktın bana dedi
Ben yaptığın yanlış affetmem deyip ateş etti adam oracıkta öldü
Görüntüler elimize geçti sana Kemali uyandırdım Kemal bak buldum dedim
Sonunda bu Celil'in bir açığını yakaladık
Kemal kalktı görüntüleri izledi
güzel bu işimize yarar eğer doğru strateji ile Hareket edersek bu adamı avucumuzun içine alırız dedi
Şimdi nasıl yapacağız Kemal diye sordum
Kemal bu görüntüleri adamı göndereceğiz dedi
Peki nasıl
görüntüleri Yakup kırat adına bu adama göndereceğiz ama buradan değil Buraya en yakın başka bir şehir merkezinden göndereceğiz ki en ufak bir şüphe çekmeyelim Çünkü adamlar bunu yapanın kim olduğunu araştıracaklar ve Senin babandan sana ulaşabilirler O yüzden farklı bir yerden göndermemiz lazım dedi
Tamam Kemal dedim öyle yapalım dedim
Bugün okula gitmedik görüntüleri Çoğaltıp bir kopyasını adama gönderdik bu görüntülerin polise ulaşmasını istemiyorsan oturduğun çevrede zorla aldığın bütün Dükkanı evleri sahipleri geri vereceksin adam görüntüleri teslim aldıktan sonra adamı aradık
Kemal konuştu ve şöyle dedi
Merhaba Celil gönderdiğim görüntüler eline ulaştı mı
Celil öfkeden kudurmuş gibiydi Kimsin lan sen Nasıl aldın bu görüntüleri yaşatmam lan ben seni Sen kimi tehdit ettiğini zannediyorsun diye köpürdü
Kemal bak Celil ben seni tehdit edeceğin adamlardan değilim yediğin hatları biliyorum Ya bir hafta içinde zorla evinden dükkanından ettiğin adamlara haklarını geri verirsin ya da bu görüntüleri polise veririm adam öldürmenin cezası çoktur Celil yazık olur sana içerde çürürsün
Celil bulacağım lan seni hayatın yakacağım senin dedi
Kemal Boşuna uğraşma Celil Efendi beni yakalayamazsın bak evinin içine kadar girdim bu görüntüleri alacak kadar yakınım sana
Ama ne yaparsan yap Bulamazsın beni bir haftan var ya Dediklerimi yaparsın yada görüntüler polise gider dedi
Celil korkmuştu Ben sana nasıl güveneyim Ya ben dediklerini yaptıktan sonra yine görüntüleri polise verirsen
Kemal Vallahi Celil bana güvenmekten başka şansın yok dedi
Celil Peki tamam dediklerini yapacağım ama senide bulacağım unutma ve bunların hepsini ödeteceğim sana dedi
Kemal kendinden emin bir şekilde Boşuna uğraşma Celil bulamazsın dedi ve telefonu kapattı
1 hafta sonra babam aradı oğlum dedi bu bizim dükkanı alan adamlar dükkanı Bir daha bana geri verdi nasıl oldu bilmiyorum
Ben de baba belki vicdana gelmişlerdir dedim
Vallahi Oğlum bilmiyorum ama herkesin dükkanına geri vermişler dedi
Ben bunları Kemal anlattım çok sevindi o halde Barış tek bir işimiz kaldı dedi
Ne işimiz kaldı dedim
Görüntüleri polise vermek kaldı dedi
Nasıl yani görüntüleri verecek miyiz Hani adam dükkanları devrettikten sonra biz karışmayacaktık
Kemal olmaz Barış bu adamlar bugün geri verdi ama yarın başkasının başına bela olacaklar O yüzden bu adamlar yaptıklarının cezasını çekecekler dedi
Haklısın Kemal dedim Bence de yaptıklarının cezasını çeksinler
Görüntüleri polise gönderdik Tabii kimliğmizi belli etmedik
Celil ve adamları hapse düştüşler
Duyduğuma göre Celil adam öldürmekten bayağı bir ceza almış Tabii mahallenin şikayetleri de vardı
Zorla dükkanları üzerine geçirme tehdit Bunlar da eklenince herhalde çok uzun bir süre güneşi göremeyecekti kendisi
Evet bu defteride böyle kapattık
Iyi kötü dersleride geçtik senede bitti Bu sefer üçümüz beraber tatile gittik bir iki hafta kaldık Sonra Ben memleketime gittim onlar ise geri döndüler yazı öyle böyle geçiriyorduk arada Kemal ile konuşuyordum Aslı'yla beraber takılıyorlar
oğlum söylemedinmi lan kıza diye birkaç defa sordum ama o her seferinde şimdi değil Barış zamanını bekliyorum Şu işler bir bitsin sonra söyleyeceğim diyordu
Kemal Bak çok geç olur bu işi de yapmayıver artık şu kıza açıl Bizim yapacağımız bu iş inanki aslıdan önemli değil dedim
Ama Kemal Barış bu iş benim için çok önemli anlayamazsın dedi
Peki Kemal sen bilirsin Madem öyle diyorsun bildiğin gibi devam et dedim