Bölüm 8

3.7K 389 20
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN...

Bir ay sonra genç kadının karnı iyice büyümüştü. Torin, onu iyiden iyiye gözden uzak tutmaya çalışıyordu. Joset annesinin yanından bir an olsun ayrılmıyordu.

Torin' in korkusu boşuna değildi. İrene' in hamileliği anlaşılırsa Elizabeth' in sürüldüğü yerde rahat durmayacağını biliyordu. Aniel' in öğrenmesini de istemezdi. Aniel' in ne yapacağı asla belli olmuyordu.

Bir yandan da çocuğun getireceği sorunlar vardı. Doğan çocuk yarı insan yarı anka olacaktı. Normalde Anka kuşları ateşten doğarlardı. Doğacak olan çocuk türünün tek örneği olacaktı. Torin, bebeğin İrene' ye zarar vermesini istemiyordu.

Normal bir bebekten çok daha hızlı büyüyordu ve bu gidişle üçüncü ayda doğacaktı.

"Anne" diye cikledi Joset genç kadının büyümüş karnına zıplayarak.

İrene dev yatakta uzanmıştı. Sırtı son günlerde çok ağrıyordu. Ayağa kalkması imkânsız denecek kadar zordu. Daha bir aylık olmasına karşın çocuk yedi aylık bebek gibiydi resmen. Bir insan doktoru ve bir de Lord Torin' in özel doktoru dışında çocuğun varlığından kimsenin haberi yoktu.

Erkek olacağı kesindi. Cinsiyetini daha ilk haftadan belli etmişti bebek. İrene karnındaki çocuğun varlığından çok memnundu. O, Lord Torin' in kendisine en büyük hediyesiydi. İrene derin bir nefes aldı. Ona olan aşkı her geçen gün daha da büyüyordu. Çocuğun varlığı ona olan aşkını sadece daha da büyütmüştü sadece.

O gece bir türlü aklından çıkmıyordu. Lordun, gözlerinin içine bakışı ve hamile kalacağını söylemesi sürekli kafasında dönüp duruyordu. O geceden beri Lord Torin onunla değil sevişmek uyumuyordu bile. Biliyordu İrene, kendisine zarar vermekten korkuyordu. Ancak erkeğinin ondan uzak durması genç kadını daha çok üzüyordu.

Aralarında bir mesafe vardı ve bunu Lord Torin koymuştu. İrene bunu aşamıyordu. Sadece türleri arasındaki fark bile büyük bir sorundu. Bu şekilde nasıl devam edebilirlerdi ki? Üstelik Lord Torin'in gizemli karısı vardı bir de. Adının Elizabeth olduğunu duymuştu, İrene. Çok eski ve güçlü bir anka kuşu olduğunu da.

O kadının son derece tehlikeli olduğu söyleniyordu. Lord Torin, onu Leydi Elizabeth'den korumaya çalışıyordu. En büyük korkusunun bu olduğunu söylemişti. Bu kadın her kimse hem İrene'nin hem de çocukların hayatlarını tehdit ediyordu.

"Anne" diye tekrarladı küçük Joset tekrar yerinde sıçrayarak.

İrene daldığı hayal dünyasından çıktı ve üvey kızına baktı. Dudakları ufak bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Efendim, aşkım"

Joset utangaç bir şekilde annesinin kocaman karnına baktı. Küçük kuş olduğu yerde titredi. Minicik bedeni kasılmaya başladı. İrene korkuyla yerinden sıçradı.

"JOSET!"

Genç kadının çığlığı koridorlarda yankılanmıştı. Minik kuş yere düştü. Titremeye ve kasılmaya devam etti. Minik gagasından küçük inlemeler çıkıyor, gözlerinden yaş akıyordu.

Torin koşarak odaya daldı. Korku dolu gözleri İrene' in üzerine kitlenmişti. Genç kadın kendini zar zor yere atmıştı. Kızının yanına sürünüyordu. Korkudan minik kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Torin genç kadının yanına gitti. "Ne oluyor?"

"Jo- Joset" diye fısıldadı genç kadın. Gözlerinden yaşlar akıyordu. "Kızıma bir şey oluyor, Lordum. Lordum, lütfen kurtarın onu. Lütfen bir şeyler yapın, Lordum. Kızım ölüyor"

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin