Balta

21 1 0
                                    


Hep beraber yukarı çıktıktan sonra ormanın girişine doğru yönelen Borken'i izlediler. " Hadi, biraz hızlı olun" dedi Denizci. Ormana girdiklerinde sesleri duymaya başladılar, "tak, tak, tak".

Muara denizciye bağırarak sordu, " Bizi nereye götürüyorsun böyle, hem daha sana anlatıcaklarım var"

"Şşş, nefesini boşa harcama, zaten birazdan tekrar anlatıcaksın," Neler oluyor diye düşündü Muara, eli kılıcında gözleri tetikte yürümeye devam etti, aklı hep arkasınaki oğlundaydı. İlerledikçe ses çoğalmaya başladı, sonunda vardık diye şükretti  Ceruna, ellerini yayına atmak üzereydi ki denizci kadının kolunu sıkı bir şekilde kavradı ve " Sakin olun, sesi hiç sevmez" dedi. Ormandaki sesin kaynağı sonradan görüldü, simsiyah pelerinli ve başlıklı, arkası dönük, elinde iki elli bir balta tutan bir adam gördüler,  yanındaki kesilmiş ağaçlar ve yontulmuş odunlar dikkatlerini çekiyordu, yeteri kadar yaklaştıktan sonra denizci bağırdı, "Hey, misafirlerimiz var dostum". Baltasını kütüğe sapladıktan sonra arkasını dönen adamın ağzından dökülen sözcükler Muara'nın gözlerini doldurmaya yetmişti. 

"Uzun zaman oldu ürkek"

Muara ağlamaya başlamıştı çünkü ona bu isimle bir tek kişi seslenirdi, Kuzeni Samir. Samir yavaşca ilerleyerek yanlarına geldi ve sarıldılar, ikisi kardeş gibi büyümüşlerdi, her şeyi beraber ve aynı anda yapmışlardı, öldüğünü sandığı bu kardeşini yıllar sonra görmesi de onu derinden sarsmış ve aynı zamanda sevindirmişti. " Bunca yıl nerelerdeydin?, Seni o kadar bekledik ki anlatamam, ama artık bi önemi yok değil mi, işte burdasın, "

Uzun boylu , iri yapılı, kısa saçlı ve gizemli gözleri ile uzun burnu sayesine dikkat çeken bir adamdı, Muaradan 3 yaş büyük olmasına rağmen ona ağabey gibi değil de kardeş gibi, hatta bazen küçük kardeş gibi davranırdı, her şeyine koşardı, son savaşta Muara için savaşıp hayatını riske atmıştı , Muara onun öldüğünü düşünüyordu.

" Sen, gözüne ne oldu," 

Gözündeki bandı kaldırıp gülümsedi, " Jao iti beni yakaladı ve aylarca işgence etti, senin nereye gittiğini anlatmamı istedi fakat tek kelime etmedim, istediğini aldığını sanıyor ama daha çok bekler, senin öldüğüne onu ikna ettikten sonra beni serbest bırakacağını söyledi fakat beni zindana kapattı, Servi sağolsun kaçmama yardım etti, yıllardır bu ormanda Borken ile yaşıyoruz, gemi yapmada ona yardım ediyorum, yıllardır geleceksin diye sana gemiler yapmaya çalışıyoruz fakat iki kişi için biraz zor bir iş.

Kuzeninin anlattıklarını dinlerken aklından geçen soruları durduramıyordu, gemiler ile ne yapıcaktı, yeterli adamları ve gemi kullanmayı bilen kaptanları yoktu, Samir neyden bahsediyordu ? sanki Muara'nın kılıcı aradığını biliyor gibi konuşuyordu. " Peki neden gemi yaptınız? neden beni beklediniz? , öldüğümü sanıyordunuz? siz.."

" Hadi ama , Kılıcı ve soyunu sadece senin bildiğini sanmıyorsun değil mi? Amcam Sivta bana da anlatmıştı fakat kaderin çizdiği yol değişken olabilir, bunu bize Servi öğretmişti hatırlasana. Bildiğim üzere kılıcı bulmak senin kaderine yazılmış, bu yüzden seni bekledik."

Anlattıkları anlamsız gelse de kuzenini yıllar sonra bulmak onu heyecanlandırmıştı. " Hadi gelin, yemek yememiz ve yola çıkmamız gerekiyor" dedi Denizci gülümseyerek.  Bir ateş yakıp etrafına toplandılar 

Ateşin sıcaklığı ve sohbetin derinliğinin yanında yıllanmış şarapları yudumlarken bir yandan neler olduğunu ve başlarından neler geçtiğini anlatan Muara ve dostları sonunda bir karara vardılar. " Yeterli sayıda adam toplamamız lazım fakat bunu ben kılıcı ararken yapamam, Ceruna, bu görevi sana vermekten onur duyarım, Mağaralara git ve benim için goblin prensi Yibeka'yı bul, eski dostuma yaşadığımı söyle ve ordusuna ihtiyacım olduğunu da." Yıllar önce Muara Yibeka'yı devlerin elinden kurtarmış ve sıkı dostluk kurmuştu, ona olan can borcunu bir gün ödeyeceğine yemin etmişti.

" Elbette Muara, ben ve kuzenlerim hemen yola çıkacağız ve gereken neyse yapacağız, " dedi kadın gururlu bir sesle. 

"Samir ve ben de sizinle kılıcı bulmaya geleceğiz, gemilerimizi gizlemek çokta zor olmasa gerek dedi Borken . 

" Evet kuzen, seninle her yola çıkacağımı biliyorsun, hemen yola koyulmalıyız , şafak vakti kendinizi hazırlayın ,yeni bir güne uyanacağız...

MUARA''Geçmiş hayatımın hatıraları''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin