Tom'dan
"Beni sanki uzun zamandır ilk kez görüyormuş gibi ağlayarak sarılması büyük salondaki herkesin dikkatini çekmişti. Herm'de bir gariplik olduğunu hemen anlamıştım, senelerdir tanıdığım insandan çok farklı davranıyordu. Onu sakinleştirdim ve konuşmak için dışarı çıkardım. O sırada biri Dumbledore'a haber vermiş olmalı. Biz daha konuşmaya yeni başlamışken yanımızda belirdi. Herm onu gördüğünde çığlık atmaya başladı. Asamı çekmeye fırsat bulamadan Herm'i aldı ve ortadan kayboldu"
Potter'ın zihninde anılarına bakarken son anısının Herm'le ilgili olduğunu fark ettim. Üzerindeki kıyafetler bunak onu benden almadan öncekilerle aynıydı. Bu anının Herm zamanda ileriye gittiğinde gerçekleştiğini anladığımda geri çekildim. Bunu kendi gözlerimle görmeye hazır olduğumu sanmıyordum. Bunun yerine Potter'dan bana anlatmasını istedim. Konuşurken kullandığı mimikleri ve ses tonu ne kadar çaresiz hissettiğini gösteriyordu. Herm'i koruyamadığı için kendisine kızgın olduğunu görebiliyordum. Ona bende kızmak istiyordum ama ben bile Herm'i bunağa karşı koruyamamışken başkasına nasıl bunun için kızabilirdim?
"Büyük ihtimalle elindeki değişimi birileri haber vermiştir" dedim Potter kendi tanıdığı ve benim tanıdığım Herm'in arasındaki farkı bunağın adamlarının nasıl anladığını sorduğunda
"Evet elinde bir parıltı olduğunu fark ettim ama bir büyünün etkisi diye düşünmüştüm"
"Bir büyünün etkisi zaten. Herm bir kaza sonucu elini kaybetti ve ona büyüyle yenisini vermek zorunda kaldım" dedim hızlıca açıklayarak. Eli benim hatam yüzünden kaybettiğini bilsem de eğer o hata olmasaydı bu zaman dilimine gelemeyeceğimi bildiğim için suçluluk duygum azalmıştı
"O zaman senin tanıdığın Herm bu zamanda belirdiğinde benim tanıdığım Herm yok oldu öyle mi?" Potter hızlıca konuştuğunda birden ayağa fırladım. Aynı zaman diliminde iki Herm olamıyorsa iki Draco da olamazdı.
"Ne yapıyorsun?" dedi Potter ben cebimden Draco'ya ait kan şişesini çıkarttığımda.
"Eğer Malfoy'lar Draco'nun değiştiğini fark ederlerse Dumbledore onun içinde gelecektir ve ben onun Draco'yu da almasına izin veremem. Onu geri getirmem lazım." Draco'yla bağlantıyı hissettiğimde Potter'a döndüm. "Geri dönmek için adrese ihtiyacım olacak"
"Godric's Hollow, Potter evi"
Potter cümlesini bitirir bitirmez üzerime bir hayalbozan büyüsü yapıp cisimlendim. Devasa bir salonda belirdiğimde bunun Malfoy malikanesi olduğunu anlamıştım. Yayılan büyüsünden Draco'nun çok yakında olduğunu hissedebiliyordum. Üst kattan sesler geldiğini duyduğumda hemen yukarı çıktım. Draco'nun donuk gözlerle yerde baygın yatan adamı izlediğini gördüğümde hemen üzerimdeki büyüyü kaldırıp içeri girdim
"Draco iyi misin?"
Yerdeki adamın platin rengi saçlarını gördüğümde bunun onun babası olduğunu anlamıştım. Kendi zamanında ailesinin öldürüldüğünü biliyordum. Burada her ne yaşandıysa onu derinden etkilediği anlaşılıyordu.
"Benim farklı olduğumu anladı" dedi gözlerini babasından bir an olsun ayırmayarak. "Anlaşılan Dumbledore doğacağım seneyi bilmediği için Malfoy'larla yakından alakadar olmuş. Babam tanıdığım en iyi oclumenslerden biriydi Tom ama Dumbledore ailemin zihnine daha rahat ulaşabilmek için kendilerini korumayı öğrenmelerini engellemiş. İçeri girdiğim anda asasını çekti. Anlaşılan bu zamanda yaşayan Draco ben ortaya çıktığım anda kaybolmuş. O sırada annemin onun yanında olup babamın olmaması büyük şans. Babamın buraya gelip yardım için Dumbledore'a gitmesine fırsat kalmadan ben geldim ve her şey karıştı. Daha ben bir şey söyleyemeden asasını çekip bana saldırdı. Onu ve annemi sersemlettim ama onları bu şekilde bırakamayız. Kendilerine geldikleri anda Dumbledore'a haber verirler. Onları yeniden ölü görmek istemiyorum." Sesini güçlü tutmaya çalışsa da ağlamak üzere olduğunu biliyordum. Ona yaklaşıp elimi omzuna koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
değişim~tomione
FanficDraco'yla birlikte Tom Riddle'ın zamanına giden Hermione genç Riddle'ı gördüğünde hissetmemesi gereken şeyler hissetmeye başladı. Bir Tomione hikayesi