Bir Perşembe sabahıydı. Chambiru kasabası normalde sakin bir orta yaş yeriydi. Ancak bir gün kasaba polisi, çok gezen lakaplı Yuki Yamazaki kayıplara karıştı.Burası öyle bir kasabaydı ki herkes aşırı mutluydu. Olay tam basına yansıdığı esnada yan kasabadaki sakinlerin ağzından dedikodu bir türlü düşmez olmuştu elbette. Hiç eksik kalırlar mıydı ki zaten?
Chambiru kasabası şu an ki sakinlerden önce Japonlara ait olan bir yerdi. Ancak gizemli bir şekilde ortadan yok olduklarında kasaba tam anlamıyla terk edilmişti.
Yan kasaba Aoimura yani mavi kasaba ise çok daha normal bir yaşam sürüyordu. Ama herkes Chambiru kasabasında olup biteni merak ediyordu. Elbette gidip görmeye kimsenin cesareti yoktu. Çok haklıydılar aslında.
Chambiru kasabasından bir grup araştırmacı kaybolan yerlilerin anısına kurulan Kinen ormanında araştırma yapıyorlardı. Bulmak istedikleri Yuki'ye ait en ufak bir izdi aslında hatta cesedini bile bulmaya razı olmuşlardı o vakit.
Orman tam anlamıyla gezilmişti hatta Chambiru çocuklarının kar yağdığı vakit buz pateni mekanı olarak kullandıkları göl bile aranmıştı ancak tek bir ize bile rastlanmamıştı maalesef.
Etkileyici kasaba artık hiç etkileyici değildi çünkü bulunamayan polisleri ve gizemli bir tarihi vardı. Elbette gizemli bir yok edicileri de...
Chambiru departmanı çalışanları tüm kasabadan dna örnekleri ve toprak,su ve bitkilerden çoktan örnek almıştı bile.
Gün tam bir hafta sonraki çarşambayı vurduğu an kasabada henüz doğan bir bebek kaybolmuştu. Herkes perişandı. Bunu kim yapıyordu? Kim bu kadar acımasız olabilmişti ki? Kasaba bir bebeğin kendi iradesiyle bir yere gidemeyeceğini biliyordu.. Peki bu kaybolanlar tam olarak nereye gitmişlerdi?
Chambiru tekrardan kirlenmişti...
Peki Chambiru gizemi tam olarak neydi?