Valeria bugün onu neler beklediğinden habersizdi.
Öğlen saatlerinde kapı çaldı.
"Kitsune! Duydun mu melez buradaymış! Tengoku tanrılarının en önemli melezi!"
"HEY!"
Valeria ses çıkarmamaya çalıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Ve Tengoku tanrılarının en önemli melezi derken neyi kastediyordu kapıdaki yaratık. Ben neye bulaştım diye düşünüyordu. Gerçekten bu başına gelenlerde neydi? Düşünsenize gözünüzü her açtığınızda normalde yaşadığınız yerden bilmem ne kadar uzaklıktasınız ve geri dönüş yolunuz yok. Valeria tamda bu durumun içindeydi.
"Hey Kitsune! Aç kapıyı! Benim Rokurokubi!
Valeria "rokurokubi ne şimdi!" diye söylendi en sessiz tonla. Ancak rokurokubi'nin kulakları öyle keskindi ki içerideki mırıldanmayı duymuştu bile.
"Hey! Kim var içeride? Kitsune olmadığına yemin edebilirim o yüzden hemen kapıyı açıyorsun! HEMEN!"
Valeria o kadar korkuyordu ki, elleri deli gibi terlemeye başlamıştı. Fakat dışarıda bekleyen Rokurokubi denen yaratık onun Kitsune olmadığını çoktan anladığı için başka bir çaresi yoktu ve bu yüzden kapıyı açmak zorunda kaldı.
"Sen de kimsin? Yoksa... yoksa sen o musun? Tanrı melezi kız!"
"S-siz de kimsiniz?"
"Ben Rokurokubi.. Biliyor musun beni karanlıkta görmek istemeyebilirsin çünkü boynum 3 metre kadar oluyor. Her neyse sen de kimsin ve Kitsune sığınağında ne yapıyorsun. Buraya girmek yasaktır. Kitsune seni gördüğü anda çok kızacaktır. Evinde kimseyi ağırlamaz. Hem sen buraya nasıl girdin. Bir çeşit hırsız mısın?"
"Emin olun ki hırsız değilim ve hatta bu dünyada ne aradığımı bile bilmiyorum. Korkuyorum burası garip ve şu anda 3 metre boynu olduğunu söyleyen birisiyle konuşuyorum. Alınma lütfen, ancak gerçekten ne olduğumu bilmiyorum kimse bana bunu anlatmıyor. Kitsune konusuna gelince beni o aldı."
"Aptal tilki! Başını belaya sokacak. Hem de ne için? Ne olduğunu bile bilmeyen birisi için. Hemen benimle geliyorsun!"
"Nereye gidiyoruz?"
"Olman gereken yere. Yani tanrıların huzuruna çıkacaksın. Ve melez olduğunu kanıtlayamazsan öleceksin. Basit bir şey yani.
"Ölmek mi! Bir dakika lütfen bana bir açıklama yap!"
"Tabi ki de hayır."
Valeria hayır cevabını aldığında cidden korkudan dizlerinin bağının çözülmeye başladığını hissetmişti. Tam da dışarıya çıkacakken koşuşturan Kitsune onlara yetişti.
Kitsune; "HEY! Burada neler oluyor? Ve Rokurokubi senin burada ne işin var?"
Rokurokubi ; "Seninle sonra görüşeceğiz tilki, şimdi bu kızı tanrıların yanına götürüyorum ve sen hiçbir şey yapmıyorsun. Daha doğrusu yapamayacaksın tilki. Seni dünyaya yollamak için bir istekte bulunacağım ve bir daha buraya giremeyeceksin. Sen lanetlenmişsin. Şimdi bu kıza elveda demenin tamda sırası."
Kitsune ; "Valeria ben çok özür dilerim. Seni yeterince iyi koruyamayıp yakalanmana neden olduğum için çok özür dilerim!"
Rokurokubi ve Valeria birden toz olup gitti..
Şimdi ne olacaktı sahi?