3.Bölüm

58 5 0
                                    

Umarım beğenirsiniz.Keyifli okumalar ... :-)

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Zırr,zırr!!

Sonunda zil çalmıştı.Tarih dersinden çıkmıştık.Tarihçi yine bize Ygs konuları anlatmıştı.Benim Ygs konularında eksiğim yoktu ki! Ama yine de dersi dinledim.Notlarımı aldım.Bi ara Oğuz'a silgi almak için dönmüştüm, Arda'nın uyuduğunu gördüm.Amacı neydi acaba? Sonuçta onun da girmesi gereken bir sınav vardı.

Kesinlikle onu uyarmam gerekiyordu.Yani derste uyunur mu? Ders derste öğrenilir.

Zilin çalmasıyla çantamdan matematik soru bankamı çıkardım.Dünki çözemediğim o gıcık sorunun olduğu sayfayı buldum.Sena ve Oğuz'a da haber verip Matematikçinin yanına gittim.

Öğretmenler odasına girer girmez bütün öğretmenlere selam verdim.Hepsi de aynı şekilde beni selamladılar.Birden coğrafyacı yanıma gelip ''Ooo İpek nasılsın, iyi misin?'' diye sordu.Bende hemen ''İyilik işte hocam.Siz nasılsınız?'' dedim.O da iyi olmaya çalışıyoruz gibi şeyler söyledi.O aralar bende gözümle matematikçiyi arıyordum.Sonunda bulunca coğrafyacıdan özür dileyip matematikçiye koştum.

"Hocam sonunda sizi buldum.Dünden beri bu soruyla uğraşıyorum.Bulduğum sonuç şıklarda çıkmıyor.Birde siz bakar mısın?'' dedim.O da hemen ''Tabiki.'' deyip soruya baktı.

''Bak İpek..'' diye başlayıp soruyu anlatmaya başladı.Dinledim, dinledim, dinledim.Evet aynı yoldan gitmiştik.Sonunda bir işlem yaptı ve ben nerde hata yaptığımı anladım.Tabi ya! Toplanan gereken yerde çıkarmıştım.E haliyle onun ardından bütün işlemler çorap söküğü gibi yanlış gitmişti ve sonucu yanlış bulmuştuk.Matematik öğretmenimize teşekkür edip öğretmenler odasından ayrıldım.

Sınıfa girdiğimde Sena ve Oğuz'u yanıma çağırdım.Sorunun çözümünü onlara da anlattım.Onlar da sorunun neresine takıldığımızı anladılar ve soruyu çözdük.

Önüme döndüm ve derse hazırlandım.Ders Fizik'ti.Tek sevmediğim ders olan Fizik...

Belki öğretmeni yüzündendir diye kendime sorup duruyordum.Yani Allah var şimdi.Fizik hocasını sevdiğim söylenemez.Biraz gıcık belki de ondandır.Arkama dönüp Arda'ya baktım.Ders bitmişti, tenefüse çıkmıştık adam hala uyuyordu.Akşamları evde ne yapıyordu acaba? Biz normal insanlar olarak uyuyoruz.

Neyse iyilik yapıyım diye dürtüp uyandırdım.Kızgın kızgın yüzüme baktı.Tekrar uyumaya başladı.Bende tekrar dürtüp uyandırdım.

''Bak Arda.Ders Fizik.'' dedim.O da ''Eee.'' dedi.

''Hani diyorum dersi dinlesen? '' dedim.

''Ya bak git kızım bana karışma.'' dedi.Tekrardan kafasını sıraya gömdü.Bende ''Bak fizikçi gıcığın tekidir.Uyuduğun için sana bulaşacaktır.Eğer sana bir şey söylerse ona ''TIRTIL '' demen yeterli olur.Sana bir daha bulaşmaz.Ama yinede uyumasan iyi edersin.'' dedim.Artık dinledi mi dinlemedi mi bilmiyorum ama uyumaması en iyi.

Tırtıl mı?Ne alaka diye sorabilirsiniz.Evet tırtıl.Bi tür fobi .Benim takıntılarım gibi bir şey.Evet fizikcimizin takıntısı-fobisi- buydu.Bazıları bunu sık sık kullanıyordu ama ben daha hiç kullanmadım.

Gidip sırama oturdum.Birkaç dakika sonra fizikçi geldi.Dersi anlatmaya başladı.Çok sıkıcı anlatıyordu.Anlatımı o kadar kötüydü ki bildiğim konuyu unutacaktım.O derece!

Ama ders derstir dedim dinledim.Sonra fizikçi sıraların arasında gezmeye başladı.Birden Arda'nın sırasında durdu.Arda vurmuş kelleyi yatıyordu.Sonra fizikçi sıranın üzerine küt küt vurmaya başladı.

Hiç Göründüğün Gibi DeğilsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin