~~~~~~~~ YANLIŞ AŞK ~~~~~~~~Kişi neyi çok fazla isterse, o senin imtihanın olur derler. İnsan bunu yaşadıkça anlıyor aslında...
Kalabalık şehrin yalnızıydı. Bu koca şehir de ailesi ile yaşıyordu 2 yıl olmuştu İstanbul'a geleli ama Nisa Arapça eğitimi aldığı için şehir dışındaydı 2 yıldır ve bu yüzden çok yeni sayılıyordu İstanbul'da. Sakin içine kapanık kendi halinde çok fazla arkadaş ortamı olmayan, sadeliği seven, teni esmer,ela gözlü, 1.68 boyunda 50 kilo civarında alımlı 17 sine henüz girmiş fazlasıyla güzel bir genç kızdı. Herkes ona hayrandı.
Feracesi ile çalışması mümkün olmadığı için çalışma önlüğünün boyunun oldukça uzun olmasını rica etmişti müdürlerinden. Sağolsunlar izin vermişlerdi istediği boy olmasına ve özel olarak diktirilmişti Nisa için çalışma önlüğü. Daha 1 ay kadar olmuştu çalıştığı markete gireli Nisa.
Ama o terbiyeli duruşu hanım hanımcık tavırlarıyla gözdesi olmuştu tüm çalışanların, özellikle de Hüsrev müdürün.
Hüsrev müdür demişken büyük patronun oğluydu ve yaşı küçük olmasına rağmen tüm çalışanlar saygı gösterirlerdi Hüsrev bey'e..
Sabah 10 da işte olacaktı bu hafta Nisa. Ama her zamanki gibi daha 9:30 da gelip başlamıştı bile rafların tozunu almaya. Tam da müdürün odasının yanındaki şarküteri reyonunun yanına gelmişti bir ses duyuldu içeriden
-Nisa!
-Nisa bi bakar mısın kızım! Diye seslendi yaşlı adam.
" Buyrun efendim bi arzunuz mu var çayı henüz yeni demledim biraz demini alsın öyle versem olur mu çayınızı" tiryakiydi Lütfü bey geldiğinde çayı hazır olmasını isterdi sürekli.
"- Hayır 'kızım' çay istemeyeceğim bu sabah otur şöyle senle bi konuşalım"
O kavruk teni değişti birden Nisanın al al olmuştu yanakları "buyrun efendim" dedi titreyen sesi ile nerede yanlış yapmıştı ki acaba neden çağırmıştı büyük patron yanına çalışanlar ile muhatap dahi olmazdı oysa ki.
"-Bak kızım henüz 1 ayını yeni tamamladın gözüm sürekli üzerindeydi. İşini layıkı ile yaptığını farkındayım helal para kazanmak helalinden yemek için çok çaba sarfediyorsun Rabbim yolundan ayırmaz inşallah.
Fakat bizim senin gibi bir elemana şarküteri reyonun da ihtiyacımız yok!"
Kesti sözünü Nisa dayanamayarak "efendim bu işe gerçekten çok ihtiyacım var ve ben işimi çok severek yapıyorum. Eğer ibadetlerim ise işime engel açıkça söyleyin ben istifamı veririm"dedi
Gülümsedi yaşlı adam.
Nisa daha da gerildi.
"-Sen beni yanlış anladın Nisa kızım. Hiç ibadet işe engel olur mu? Namaz olmadan hangi iş tam olur ki"
Haklıydı yaşlı adam neden böyle bişey söylemişti ki Nisa. Utandı tekrar başını öne eğdi tebessüm etti.
"-Seni yanıma çağırdım çünkü seni kasiyer olarak çalıştırmak istiyoruz diğer ağabeyim ile" bir de Şeyhmuz bey vardı o daha büyüktü fakat Lütfü bey veriyordu tüm kararları. Lütfü bey müftü idi memleketlerin de yaşadıkları zaman Urfalı'ydı marketin sahipleri Şanlıurfalı. Şiveleri çok farklı gelse de batı Kızı olan Nisaya çabuk alışmıştı yine de. Sonuçta müslüman olmaktı önemli olan Nisa için müslüman olmaktan ziyade müslüman olarak yaşayabilmek çok önemliydi tam da arzuladığı gibi bir iş ortamıydı burası. Zaten babası da bu yüzden kabul etmişti burada çalışmasına.
Ne diyeceğini bilemedi Nisa!
"Fakat efendim bu çok büyük bir sorumluluk ve siz de biliyorsunuz ki bu benim ilk iş deneyimim yapabilir miyim bilemiyorum" haklıydı da aslında.
"-Ben yapabileceğine inanıyorum ki seni yanıma çağırdım ve bu teklifi sana yaptım şimdi haydi yeter bu kadar kaytarmak önce çayımı getir sonrada işine geri dön" kaytarmak mı ama yanına çağıran kendisi değil miydi ?neden böyle söylemişti ki Lütfü bey!"
Kalktı, yemekhane marketin alt bölümündeydi aşağıya indi bardağı durulayıp çayı dolduruyordu bir yandan da kafası karışmıştı yapabilir miydi acaba "Rabbim sen bana yardım et"dedi ve çıktı yukarıya tam bardağı masanın üzerine bırakıyordu ki Lütfü bey yeniden seslendi
"-Hüsrev kasanın nasıl kullanıldığını göstermek için seni bekliyor!"
.
.Lütfen beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum ilk hikayem destekleriniz beni mutlu edecek ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış aşk
Teen FictionEn büyük suçu sevmekti oysaki Ve insanlar...... kendi tercihleri ile kaderlerini imzalarlar!