Merhaba! mı ?Ama Seherin telefonu abisinde değil miydi ? Hatta aradığın da rahatsız ettiğini söyleyince Nisa, bir daha olmasın dememiş miydi abisi, peki ya neden merhaba diye mesaj atmış olabilir diye düşündü
"Merhaba! Buyrun birşey mi vardı acaba"
Bir gülücük emojisi geldi önce, ardından da
"Pardon yanlışlık oldu"diye bir yazı.....
Ne yapmaya çalışıyor bu ukala gıcık çocuk, sinirlendi yine, mantı tabağı bitmiş hala kaşığıyla mantı ararken buldu kendini. Hiç farkında değildi ne zaman bitirmişti tabaktaki mantıyı.
"Lütfen bir daha olmasın o zaman" yazdı Nisa. Oldukça sakin davranmaya çalışıyordu. Belki de gerçekten yanlışlık olmuştur diye de düşünmeye çalıştı. Olabilir miydi ki gerçekten yanlışlık olabilir miydi ?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Nisa!
Bir bardak daha çay doldurmamı ister misin?"
Henüz açılamamıştı galiba, uykusunu tam alamamıştı. Tüm gece seherlerin binasının önünde duran yakışıklı gözünün önüne gelmiş, uyuyamamıştı. Çok yakışıklı değildi belki de ama neden Nisaya o kadar çekici gelmişti, neden etkilenmişti o kadar kim olduğunu bilmediği bu çocuktan.
"Hayır anneciğim daha üzerimi değiştireceğim geç kalıyorum saat 9:25 ama ben hala hazırlanamadım bile"
Masadan kalktı lavaboda ellerini yıkayıp dişlerini fırçaladı ve abdestini aldı. Mümkün olduğu kadar abdestli olmaya gayret ederdi. Odasına geçip gardolaptan etek kısımları yeşil çiçekli krem elbisesini çıkarttı. Üzerine de yeşilin aynı tonlarında olan yeşil baş örtüsünü. Üzerini giyindi, yine üzerine de başörtüsü ile uyumlu olması için yeşil feracesini giyinip, çantasını alıp çıktı.İş yerine vardığın da "Günaydın" diyip giyinme odasına geçti feracesini çıkartıp çalışma önlüğünü üzerine giyindi önce yapması gereken reyon düzenleme işini yapıp kasa bölümüne geçti.
"Günaydın Nisa, dün beni aramışsın" dedi ve gülümsedi Seher
"Evet canım yaa ne kadar ukala bir abin varmış çok sinir bozucu" diyip dudağını büktü ve ekledi
"Asıl ben seni niye aradım bir bilsen" gözleri ışıldıyor kalbi pır pır ediyordu bunları söylerken;
"Kızım sizin kapıda bir çocuk vardı, biraz yakışıklı, biraz çekici, biraz da..."
"Ee biraz da neymiş bakalım"deyip kahkaha attı Seher
"Kızım neyse ne işte, sen orasını boşver. Hangi dairede oturuyor o çocuk hiç görmedim daha önce"
Yine bir kahkaha attı Seher
"Daire 3'te"" nasıl yaa siz değil miydiniz 3 numara da oturan. Hatta geçenler de margarin kuponlarını toplayıp yemek kitabı alabilmek için göndermiştik te sizin evin adresini vermiştin kitaplar gelsin diye, oradan hatırlıyorum"
"Evet biz oturuyoruz. O gördüğün yakışıklı da benim abim!"
Ne diyordu bu Seher. Abisimiydi yani o hoşlandığı çocuk.
"Nisa seni de anlamış değilim bir gün çok çirkin diyorsun bir gün de gelip çok yakışıklı olduğunu söylüyorsun"
"Ya Seher ne diyorsun sen Allah aşkına ben ilk defa gördüm daha abini ne zaman çirkin olduğunu söyliyeyim. Hem gayet yakışıklı yani"
"Geçen fotoğrafa 'ben hiç beğenmedim, çirkinmiş' demiştin ya"
"Seher senin beyinde devreler yandı da arıza yaptı herhalde ben nişanlın için demiştim o sözü hem nişanlın da fotoğrafta gayet çirkin çıkmış ben ne yapayım insan bi saçını düzeltir, öyle fotoğraf çekilirdi bir kere, bir o kadar da bakımsız"
Hala gülüyordu Seher. Bu kız galiba düğünü yaklaştığı için ne dediğini bilmiyordu.
"Canım, Nisacığım bak ben en iyisi, en başından anlatayım sana"
Nisa ayağa kalktı, kollarını göğsünün üzerinde bağladı, gözlerini Seherin gözlerine dikti. Yeşil giyindiğinden ötürü herhalde ela olan gözleri yeşilin en güzel tonu gözüküyordu.
"Anlat bakalım, ne anlatacaksan"
Yorumlarınızı bekliyorum oylama yapmayı da unutmayalım arkadaşlar çok teşekkürler 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış aşk
Teen FictionEn büyük suçu sevmekti oysaki Ve insanlar...... kendi tercihleri ile kaderlerini imzalarlar!