Hiçbir şey dememişti Seher. Gülümseyip sessizce kendi kasasının bulunduğu bölüme geçmişti. Bi anlam veremedi Nisa, ne demekti şimdi bu, nişanlısını beğenmediğini dile getirdiği halde neden gülüyordu ki Seher. Bu kız da bir anormal dedi içinden..Cebinden bir lira çıkartıp bir çikolata geçirdi kasadan ve kasaya bıraktı. Yarısı kırıp Seher'e uzattı gülümseyip aradaki gerginliği kaldırdı..
Seher en iyi anlaştığı arkadaşıydı. Çok fazla da Arkadaşı yoktu, zaten gerekte yoktu. Seçiciydi Nisa öyle herkesle arkadaşlık kuramazdı binalarında oturan komşu kızları da vardı ama tuhaf geliyorlardı Nisa'ya, hiç topluma girmiyorlardı mesela. Herhangi bir komşu da toplanıldığı zaman herkes salonda otururken onlar hep mutfakta oturuyordu mesela. Bir kısmı peş peşe sigara içiyor bir kısmı da sürekli kahkahalarla gülüyordu. Bu yüzden Nisa yanlarında çok sıkılıyor daha çok annesi ve komşu teyzelerin yanın da oturuyordu. Onların muhabbeti daha hoş geliyordu kulağına. Nisa'ya göre çok arkadaş değil kaliteli arkadaştı önemli olan. Bu yüzden Seher ile iyi anlaşıyordu, zaten Seherlede aynı sokakta oturmalarına rağmen onunla da iş dışın da görüşmüyorlardı. Belki de mecburiyetti Seher ile iyi anlaşmasına sebeb..
Yine izinli olduğu bir gün annesine ev işlerinde yardım etmiş camları silip temizlik yapmıştı, annesi de Nisa işini bitirene kadar mantı hamurlayıp mantı yapmış, Nisayı yoğurt almak için markete göndermişti. Yoğurdu alıp eve dönerken Seherlerin oturduğu binanın önünde buğday tenli, siyah kot pantolon ve siyah keten gömlekli jöleli saçını arkaya doğru taramış kalıplı bir genç vardı
Nisanın gözü takılı kaldı gencin üzerinde bir türlü kendini alamıyordu. Sonra başını salladı, ne yapıyorum yaa ben diye kendine kızdı.Eve geçer geçmez Seheri aradı telefonu eline alıp,
"Alo" dedi karşıdan gelen ses
Allah Allah telefonu açan bir erkek sesiydi. Kapattı hemen telefonu tekrar aradı tekrar bir erkek sesiydi gelen ses
"Aloo"
"Seher! Şeyy ben Seheri aramıştım"
"Seher yok" dedi telefonun diğer ucundan gelen ses;
" kusura bakmayın rahatsız ettim" dedi Nisa
Telefonu açan ukala ses ise;
"Bir daha olmasın" demez mi ?
Ve der demez telefonu kapattı.
Çıldırdı Nisa ne diyordu bu ukala kendini beğenmiş dedi kendi kendine çok sinirlenmişti. Koltuğun diğer ucuna fırlattığı telefonunu tekrar aldı eline, yeniden arama kaydından Seheri bulup aradı. Daha ilk çalışta açılmıştı telefon
"Seher ile görüşmek istiyorum"
"Seher iş yerinde, telefonunu ben kullanıyorum bişey diyecekseniz bana söyleyin ben iletirim" dedi
"Yok kalsın siz rahatsız olmayın" dedi Nisa bu sefer telefonu o kapattı karşı tarafın yüzüne.Annesi içeriden seslendi
" Nisa yoğurdu marketin reyonundamı unuttun kızım hani nerde kaldı"
Ah aptal kafam dedi kendi kendine bu yoğurt poşetinin konsolun üzerinde ne işi var kimdi bu çocuk neden allak bullak etmişti ki kafasını bu kadar. Hem öğrense ne olacaktı Seherlerin kapısının önünde duran gencin ismini, cismini, kim olduğunu, hemen poşeti alıp mutfağa götürdü. Annesi yoğurt ve sarımsak karışımını hazırlarken Nisa'da tereyağı eritip sosu hazırladı. Hemen kendine bir tabak hazırlayıp salonda tv karşısına geçti Tülin ve Caner yani Gelinim olur musun başlamıştı, hayrandı onların aşklarına. Diğer günler aynı saatler çalıştığı için gece tekrarını izliyordu. Bir yandan Tülin'e kızıyor bir yandan da mantısını kaşıklıyordu. Hayır yani neden evet demiyordu ki Caner'e ? Kaşığını tabağa koydu bir yudum daha alıcaktı ki telefonuna gelen mesaj sesi ile kaşığını tekrar tabağın içine bıraktı"Merhaba"
Lütfen sol köşedeki yıldıza dokunmayı unutmayalım arkadaşlar ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış aşk
Ficção AdolescenteEn büyük suçu sevmekti oysaki Ve insanlar...... kendi tercihleri ile kaderlerini imzalarlar!