Aşık olunca yalanmı söylerdi insan..

122 7 0
                                    



Sanki hiç hoşnut değildi abisi ile Nisa'nın görüşmesinden son haftasıydı Seher'in iş yerindeki. 2 hafta sonra da düğünü olacaktı zaten. Bir kaç defa evlerinin az ilerisinde bulunan pastanede buluşmuşlardı. Nisa ve Ekmel..

Zaman geçtikçe birbirlerine daha fazla bağlanıyorlardı. Büyük bir cafe işletiyordu Ekmel, Nisa hafta içi izinli olduğu için Ekmel'de öyle ayarlıyordu tatil günlerini..
Bu hafta da Seher ve nişanlısıyla birlikte program yapmışlardı..

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nisa gözlerini açtı. Gözleri kamaştı, sabahın güneşi tüm ışıklarıyla doldurmuştu odasını. Fırladı hemen yataktan, sabah namazını kıldıktan sonra az daha kestireyim diye uzanmıştı ama epey uyumuştu herhalde. Kolundaki saatine baktı 'aman Yarabbim' diye mırıldandı. Saat 10:45 gözlerini daha fazla açıp bir kez daha baktı kolundaki gümüş kaplama Zümrüt yeşili taşları olan saatine Nisa pembenin her tonunu severdi ama en çokta yeşili severdi kendisine çok yakışıyordu yeşil. Bu saati de Zeyd alıp hediye etmişti Nisa'ya. Her ne kadar ayrılmış olsalar da hatıra kalmıştı. Zeyd bu saati Doğum günü hediyesi olarak verirken içine de bir not bırakmıştı "her ne vakit saate bakmak istesen, işte o vakit, aklına önce ben düşeyim ay yüzlüm" diye ama artık aklından çıkartma vaktiydi. Ayağa kalktı şifonyerin çekmecesini açıp bileğinden saatini çıkartıp çekmecenin içinde bulunan takı kutusunun içine bıraktı.
Nasıl olmuştu da bu saate kadar uyumuştu. Hemen annesine seslendi.

"Anne neden beni uyandırmadın uyuya kalmışım. Seher ile birlikte gelinlik provasına gidecektik, kıza söz vermiştim, şimdi ben basıl yetişeceğim."

Annesi;

"Nisa kızım! Biraz sakin olur musun. Neden bu kadar telaşlandın. Senin dinlenmen için uyandırmadım. Hem zaten kahvaltı masası hazır, hemen yüzünü yıka gel kahvaltı edelim."

Bu kadar çok mu belli etmişti telaşlandığını, yalanda söylemişti annesine dışarı çıkmak için Seher'in provasını bahane etmişti. Ama Seherle olacaktı yine çok fazla yalan sayılmazdı. Azıcık yalan, hani, nasıl derler tatlı yalan..

Kahvaltısı edip hızla sandalyesini geri çekip Yerinden doğruldu annesinin yanağına doğru eğilip bi öpücük kondurdu.

"Özür dilerim anneciğim, bugün sana yardım edemeyeceğim, hem ne olur affet masayı bile toparlayacak vaktim yok."

"Tamam kızım sorun değil haydi git üzerini değiştir, arkadaşını bekletme.."

Lavobaya gidip ağzını çalkalayıp dişlerini fırçaladı abdestini alıp, odasına geçti. Gardolabını açtı, kıyafetlerine şöyle bir baktı, göz gezdirdi. Acaba ne giysem diye düşündü. Bir türlü karar veremiyordu. Bir çoğunu üzerine tutup aynaya baktı. Ama bir çoğu gözüne hoş gelmedi. Beyaz keten eteği ile beyaz keten kap boyu tuniğini çıkarttı. Tuniğin kol uçların da ve etek uçlarında Fuşya nakışlar olduğu için fuşyalı bir başörtüsü seçti Oyalanmamalıydı daha fazla saat 12 olmuştu ama Nisa hala üzerini dahi değiştirememişti.

"Anneciğim ben üzerimi değişene kadar sende şu başörtümü ütüleyebilir misin" diye seslendi.

"Kızım nedir bu telaşın sakin ol"diye tekrar uyardı annesi..."

Ama olamıyordu bir türlü saki olamıyordu, geç kalmıştı. Telefonuna Ekmel sürekli "nerede kaldın alt sokakta seni bekliyoruz" diye mesaj gönderiyordu. Hızla üzerini giyinip hafif bir makyaj yaptı. Yani makyaj derken sürme çekip ve bir de hafif bir rimel sma bu kadarı bile yeterli geliyordu Nisanin güzelliğini fazlasıyla ortaya çıkarmaya.Annesinin ütülediği başörtüyü taktı, takı kutusundan kıyafetine uygun bir saat seçti, fuşya ve beyazlı olan hasır çantasını alıp cüzdan ve telefonunu içine bırakıp koşar adımlarla çıktı alt sokağa vardığında Seher ve nişanlısı Mustafa, ve Ekmel onu bekliyorlardı. Ama Nisa'nın gözü sadece Ekmel'e odaklanmıştı. Ekmel'de beyaz keten pantolon ve küf yeşilinden bir keten gömlek giymişti. Ekmel çok yakışıklı değildi belki ama o kadar kaliteli giyiniyordu ki hani bir deyim var ya 'kıyafeti konuşuyor adeta' derler, Ekmel de tam olarak öyle giyiniyordu.

"Hoş geldin" diyerek elini uzattı Ekmel

Nisa bir adım geri atarak kendini geri çekti. Öğrenememişti hala bu çocuk Nisa'nın tutumunu Nisa asla bir erkeğin elini tutmazdı. Evet zaman zaman Zeydin elini tuttuğu olmuştu fakat 6 yıl bir birliktelikleri olmuştu onunlada. Bu hareketinden dolayı Ekmel'de utanmıştı aslında

"Özür dilerim" dedi kısık bir ses ile..

Yanlış aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin