Kalbim kırıldı.
Bana olan davranışları sanki hiç kalp kırıcı değilmiş gibi...
Şimdi de bunu söyledi.
Ben de biliyorum eskiden daha eğlenceli, mutlu ve zeki olduğumu.
Böyle olmayı ben seçmedim.
Birçok arkadaşım travma sonrası stres bozukluğumdan dolayı benden uzaklaştı.
Yüzüme gülen insanların arkamdan acıyarak konuşması kadar berbat bir his yok şu dünyada.
Ah, hayır, dur. Var.
Jaemin'in de onlar gibi düşünüyor olması.
Kendimi suçlu hissediyorum. Eğer ben değişmesiydim, o ilaçları reddedip kendi kendimi iyileştirebilseydim belki de şu an daha sosyal olurdum.
Arkadaşlarım arkamdan konuşmazdı, dışlanmazdım, deli damgası yemezdim, Jaemin bana bu gözle bakmazdı; hatta sonsuza dek en yakınım olurdu.
O olaydan sonra benden bu kadar çok tiksindiğini ve uzak durmak istediğini bilmiyordum.
İstediğini yapacağım. Hayatından çıkacağım. Bana böyle davranmaya başladığı anda anlamalıydım bunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝you are something to me❞ ↬renjun&jaemin
Historia Corta❝"Beni tanımıyorsun! Senin için hiçbir şey değilim ben!" Jaemin, Renjun'e doğru bir-iki adım ilerledi, aralarında bir santim kala durdu. Jaemin'in gözlerinin içi kıpkırmızıydı, ağlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi. Kendisine doğru gelen adımla...