1

7 0 0
                                    

 İlk iş günüm çok güzel geçmişti. İnsanları etkilemenin yollarını biliyordum. İlk iş günümün sabahında genel müdürün odasına gidip kendisi gelmeden masasına kahvesini bırakıp ofisime geçmiştim. Asistanı kahveyi getiren kişiyi görmemişti elbette, çünkü ben geldiğimde şirkette sadece güvenlik görevlileri vardı. Ofisime geçtikten sonra İK (İnsan Kaynakları) müdürümün ve şefimin masasını düzenleyip ofisi temizledikten sonra 3 bilgisayarı da açıp bugün yapılması gereken işleri sıraladım. Müdürüme ve şefime önemli notlar yazıp masalarına yerleştirdikten sonra 3 tane kahve aldım ve onları da yerlerine bıraktım. Kahvaltıdan sonra kahve güne başlamak için en iyi seçenekti ve ben tam bir kahve delisiydim. İş görüşmesine geldiğim gün çay ocağına uğrayıp nasıl kahve içtiklerini öğrendim. Ufak keyifler büyük mutluluklar getirir..

 Şefim geldikten sonra 2 saat birlikte çalıştık. Bana şirketin çalışma şeklini, kendisinin ve müdürümüzün düzenini anlattı. Kahve jestimin ve onlar gelmeden yaptığım işlerin onları mutlu ettiğini belirtti. İş çıkışı üçümüz birlikte kahve içme kararı aldık ve ben ilk günden kalpleri kazandığımı anlamıştım. Şirkette disiplinli ve soğuk izlenim yaratan üstlerimin sosyal hayatlarında ne kadar neşeli ve komik olduklarını görmek beni sevindirmişti. Her sabah kahve götürmeyi alışkanlık haline getirmiştim ve bir gün genel müdüre yakalandım. Sonunda beni bulduğunu ve bu jestimin ona çok iyi geldiğini söyledi. Bu kadar pozitif enerji saçmamı çok sevdiğini de belirtti. Her zaman herkesle konuşurken yüzümde hiç solmayan gülümsememle insanları olumlu etkilediğimin farkındaydım.

 Birkaç akşam iş çıkışı üstlerimle kahve içmeye ve sohbet etmeye devam ettik. Birbirimizi tanımak iş birliğimize de olumlu yansıdı. Huylarını tamamen öğrendim ve her şeyi onların istediği şekilde yapıyordum. Günün sonuna kadar bitiremediğim iş olursa işimi bitirene kadar şirkette kalıyordum. Bu yaptığım fazla mesai sayılırdı ama mecbur değildim ve gönüllü olarak kalıyordum. İşlerimin birikmesini hiç sevmezdim, her gün işim arttığı için ertesi güne bırakmak istemiyordum.

 Müdürümüz iş için yurt dışına gittiğinde bütün iş şefimle bana kalmıştı. Her gün 2 saat mesaiye kalıyorduk ve işleri toparlıyorduk. İmza yetkimizin olmadığı durumlarda konuyu genel müdüre taşımak zorunda kalıyorduk. İK müdürümüzün girdiği bütün toplantılara şefim girmek zorunda kalıyordu ve onun işlerini ben yapıyordum. Neredeyse her gün toplantı oluyordu ve biz çok yoruluyorduk. Müdürümüz geldikten sonra şefimle farklı tarihlerde ikişer gün izin kullandık. İki gün boyunca evden dışarı çıkmadım ve hep yattım. Annem ev işlerinden dert yanıp dursa da onu duymazlıktan geldim. Zaten hafta tatillerimde hem ev işi yapıyor hem de kendime zaman ayırıyordum. Bu iki günü tamamen dinlenmeye adadım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 25, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben Şizofren Değilim !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin