Merih'den...
Her türlü planı yapmıştım. Bu gece yarısı klüp çıkışı onu kaçıracaktım. Yetti artık ondan ayrı kaldığım yıllar. Emre'ye söyledim sadece onu kaçıracağımı. Beykoz çıkışlarına doğru benim ve kardeşim Emre'nin bildiği bir ev vardı. Daha doğrusu küçük bir kulübe. Aile üyelerimizden kimse bilmiyordu. Onu kaçırıp beraber orada kalacaktık. Onun için bedenine uygun birkaç eşya ve bize 2 aya yakın süre yetecek yiyecek ve içecek. Elektrik ve suyu açıktı ama orada telefon çalışmazdı. Ormanın derinliklerinde olması benim için her zaman iyiydi. Çünkü oraya gelip başımı dinliye biliyordum. Bir odada yatak odası diğer odada ise lavabo vardı. Yerin altına açılan bir kapı vardı. Oranın içinde ise sevdiğim kadının fotoğraflarıyla doluydu. Kardeşim dahi olsun o odada ne olduğunu bilmiyordu. Saatime baktığımda Dolunay'ın çıkış saatine 25 dakika kadar kalmıştı. Hemen arabama atlayıp kardeşim dediğim adamın mekânına geldim. Burada şarkı söylemesi için küçük bir ricada bulundum. O da sağ olsun ikilettirmeden aradı ve işe alındığını söyledi. Zaten okulların bitimine 1 haftadan daha az bir süre kaldığı için hocalar yoklama almaya bile gelmiyorlardı. Ha alsalar da sıkıntı değil okul amcamındı sonuçta. Yanlamasına durdurduğum arabamı çalışır vaziyette bıraktım arkadaki acil çıkış kapısının önünde. İçeriye girdiğimde kuzenim sağ olsun dediklerimi harfiyen yapmıştı.Yarım saat önce...
Telefonumu elime aldığımda Dolunay'ın hayla sahnede olduğunu varsayarak kuzenim Bedirhan'ı aradım.
Çalıyor... Çalı-açtı:
"Kıymetli damat adayı ne yapıyor bakalım?"
Gülümsedim ve cevap verdim:
"İyiyim amcamın oğlu. Sana dediğimi yaptın mı?"
"Şimdi 2. Şarkısında. Yanında bir kokteyl var. Yarım. Bittiğinde bizim çocukları uyardım koyacaklar ilacı. Yarım saat içerisinde etki ettiğine göre ilacı içtiğinde burada olman gerekiyor. Eğer içtikten sonra gelirsen arabada giderken uyanır."
"Kuzen iyi ki bir tıp okuyormuşsun ya." Dedim kıkırdayarak.
"Eee kuzen olacak o kadar. Hadi bekliyo- kardo şu anda yenge yeni bir kokteyl aldı ve bizimkisi bana göz kırptı demek ki ilacı attı. Hemen buraya gel. Hadi kapattım gelince görüşürüz."
Şimdiki zaman...
İçeriye girdiğim zaman herkes kendi halinde takılıyordu. Barmenin yanından geçip Bedirhan'ın odasına doğru yöneldim. Telefonuyla yine o oyunu oynuyordu. Şeker oyunu? Küçük kız çocuğu gibi şeker oyunu oynuyordu. Beni görünce telefonunu kapatıp sarıldı bana. Anında karşılık verdiğimde sırtımı sıvazladı.
"Kardeşim. Nerdesin sen kaç gündür?" dediğinde sırıttım sadece.
"Evi düzene sokuyordum kardeşim haber veremedim sana kusura bakma." Dediğim şeyle sırıtıp omzuma hafif yumruk attı.
"Ev adamı olacağın aklımın ucundan geçmezdi." Dediğinde gülümsedim. Gerçekten karnım acıktığında bile üşengeçlikten dışarıdan söyleyen adam sırf sevdiğim kadın rahat edebilsin diye her tarafı çekip çevirmiştim. Bunu yaparken kimseden yardım almamıştım. Evimizi ikimiz için ben kendim hazırlamıştım. Son kez evden çıkmadan önce alt kata indim ve Dolunay'ın fotoğraflarıyla dolup taştığı odaya girdim. Onun kullandığı parfümün kokusunu boca etmiştim ve içerisi tamamen Dolunay kokuyordu. Sağım solum önüm arkam komple Dolunay olmuştu. Bir nevi yanımdaydı. Ama birkaç dakika sonra gerçekten yanımda olacağı aklıma gelince derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Fısıldadım ardından:
"Sonunda." Dedim ve gözlerimi açtım.
"Nerde o?" dediğimde bana ait olan odanın anahtarını uzattı bana. Alıp gülümsedim kuzenime ve hemen odaların olduğu koridora girdim ve kendi odamın karşısında durdum. Derin bir nefes alıp anahtarı sokup çevirdim ve kolu indirdim. Kapıyı açtığımda sırtüstü yatağımda uzanıyordu meleğim. İçeriye girip kapıyı kapattı ve sevdiğim kadının yanına uzandım. Saçları her zaman ki gibi mis gibi kokuyordu. Yanımdan ilk geçtiğinde almıştım kokusunu. O gün bu gündür o kokuyu aradım ama bulamadım. İstanbul'un tüm parfümcülerini tek başıma aradım taradım, 50 bini geçik parfüm kokladım ama yine yoktu bulamadım o kokuyu. Derince içime çektim tekrardan kokusunu. Alnının kenarına bir öpücük kondurup kucağıma aldım yavaşça. Acil çıkış kapısına doğru yöneldim. Kimsecikler yoktu ve Bedirhan'dan gelen işareti bekledim. Kameraların ışıkları sönünce işareti aldım ve çıkıştan çıktım. Sokak kameraları da dâhil olmak üzere kulübün kameralarını 24 saatliğine silecekti. Yani benim ve Dolunay'ın girip çıktığını kimse bilmeyecekti. Arabamın arka koltuğuna bıraktım Dolunay'ı ve direksiyona geçtim. Gaza bastığımda istikametim belliydi. Su perimle yeni bir hayata başlamak için en ideal yerdi orası. Orası Dolunay'ı ilk gördüğümde hayal dünyasındayken yanlışlıkla saptığım yolun sonunda gördüğüm boş kulübe olmuştu. Orayı aldıktan kısa bir süre sonra bana devreden amca ölmüştü ne yazık ki. O gün bu gündür orası benim evim oldu. Evimizin önünde durdurdum arabayı ve arka kapıyı açtım. Kucağıma aldığım meleğimi hemen içeriye girip yatak odamıza çıkardım. Yatağa yatırdıktan sonra ayaklarındaki botları çıkarıp yatağın dibine koydum. Üzerine battaniyeyi çekince üzerine uzandım ve alnına bir öpücük kondurdum. Geri dönüp kapıyı kilitledim ve anahtarı da yatağın altındaki boşluğa koydum. Yatağa oturunca ayakkabılarımı ve üzerimdeki fazlalıklardan kurtuldum. Altıma şort çektim ve yatağa dönünce içerisinin gerçekten de sıcak olduğunu düşünüp Dolunay'ın üzerindeki fazlalıkları kendimi sıkarak çıkardım. Dolaptan kısa kollularımdan bir tanesini alıp başından geçirdim. Sağ boşluğunun üzerindeki yara izini görünce uyandığında soracağımı aklıma kazıdım. Yanına uzanıp kolumu başından geçirdim ve yüz üstü üzerime yatmasını sağladım. Kokusu burun direklerimi sızlatırken uyku çöktü üzerime. Son birkaç yıldır uyku haramdı bana. Ama şimdi bebekler gibi uyuyabilirim. Çünkü benliğim benimle. Beni istemese bile onu bırakamam bu benim ölüm fermanımın imzalanması demekti. Tekrardan baktım sevdiğim aşık olduğum kadına. Ve uzanıp dudaklarının kenarına bir öpücük kondurdum.
"Seni seviyorum kalbimin atış sebebi." Diye fısıldadım ve daha sıkı sarılarak tekrardan öptüm saçlarından. Gözlerimi kapattım ardından. Sonunda su perimle rahat bir şekilde uyuyabilecektim. Uykusuzluk ve en önemlisi onsuzluk bitmişti. Artık sadece benimdi.Yeni bölüm karşınızda. İyi okumalar sevimli okuyucularım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN!!!
ChickLit''Kızım sen benimsin seni kim alabilir lan elimden'' dedi çocuk kızı sahiplenircesine ve kızın incecik belinden çekip kendine yapıştırıp kızın alnına masum bir öpücük kondurdu. ''Seninim.''Diye tekrarladı kız ve kollarını sevdiği erkeğin beline do...