-Ve daima-

223 22 30
                                        

-Final-
-3 Yıl Sonra-

-Jimin-

Yanağımda hissettiğim dudaklarla yana doğru gittim hafifçe. Kıkırdadım ve başımı çevirip ona bakacakken diğer yanağımda hissettiğim dudaklarıyla durdum.

"Günaydın sevgilim." diye fısıldadı kulağıma. Önümdeki yemek masasından gözlerimi çektim ve yandan baktım gözlerine.

"Günaydın."

Gözlerindeki somut mutluluğa bakmayı seviyordum. Sandalyeyi aramızda yok sayıp sarıldı bana arkadan. Burnu enseme deydiğinde ürperdim. Başımı yasladım arkamdaki kafasına.

"Bugün dersin var mı?" diye sordum ellerimle önümde birleştirmiş ellerini kavrarken.

"I-ıh." diyerek ensemi öpüp ayağa kalktı. Yanımdan geçti ve karşımdaki sandalyeye oturup gülümsedi. Yıllar değiştirmişti onu biraz olsa da. Bana olan tutumu ve düşkünlüğünü asla kaybetmemişti ama daha ağır abi gibi takılmaya başlamıştı. Yüzü değişmişti mesela. Eski genç yüzünün yerine daha olgun bir yüz gelmişti. Aradaki değişimi çıplak gözlerle görebiliyordum ve bu beni mutlu ediyordu. Değişimini izlediğimi hatırlamak onunla geçirdiğim zamanın fazlalığını anımsatıyordu bana.

"Hadi kahvaltını yap seni derse bırakacağım."

***

Önümüzde akıp giden yolu izliyordum sessizce. Zaman çok hızlı geçiyordu. Sanki daha dün sınıfımıza gelen bad boy Yoongi'yle tanışmıştım. Yıllar geçtikçe onun kalbine inmiştim ve o buna izin vermişti. Kalbini tanıdıkça daha çok kaptırmıştım kendimi ona. Gittikçe batmıştım onun kollarında... Ama mutluydum. Onun aşkında boğulmayı hayatın bana verdiği bir şans olarak görüyordum. Hayatımın dönüm noktası olmuştu Min Yoongi.

"İyi dersler meleğim." Sesini duyduğumda ilk ona baktım ve sonra dışarıya. Üniversitemin önünde durmuştuk. Keşke dedim yine içimden, keşke aynı okulda olsaydık.

Ona doğru uzandığımda hızla bana doğru geldi ve birleştirdi vücutlarımızı. Yüzümü montunun içine gömerken içime çektim kokusunu. Geri çekilecekken bu anı kaçırmadı ve hafifçe öptü dudaklarımdan. Sıcak kirazlarını dudaklarımda hissettiğimde gülümsedim. Birbirimizden ayrıldık ve güzel gözlerle baktık birkaç dakika.

"Dikkatli sür." diyerek son kez ona bakıp indim arabadan.

Soğuk rüzgâr yüzüme vurduğunda çoğu insanın aksine gülümsedim. Çünkü kar geliyordu. İlk kar geliyordu. Min Yoongi'nin bana olan, her yıl günü değişen aşkını itiraf ettiği o bir günlük zaman dilimi geliyordu. İlk kar günü...

Arabadan biraz uzaklaştığımda dönüp el salladım. Bana el sallıyor muydu bilmiyordum siyah camlardan dolayı. Ama her seferinde sallıyordum. Belki son kez onu görüşümdür diye.

Evet korkuyordum.

Son olmasından.

***

"Yoongi nereye gidiyoruz?"

Soruma cevap vermeden yürümeye devam etti. Ve en sonunda durup bana doğru dönerek elleriyle kavradı ellerimi. Burnuma düşen soğukluğu fark ettiğimde gökyüzüne doğru çevirdim yüzümü. Ve gülümsedim.

KAL ♡yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin