Desperate For Love

Rus Ruleti.

  Gavin bütün günü o Nines denen androidle geçirdi. Kusmamak için çok uğraştı. Ama en azından daha fazla azar yemedi çünkü ona bulaşmamaya karar vermişti. Bok gibi bir gün...

  Akşam eve gittiğinde elbette her zaman yaptığı şeyi yaptı. İçti. Alkol hoşuna gidiyordu. Ona su gibi geliyordu.

  Nines hiçbir sebebi olmamasına rağmen dedektif Reed'in evine gitmeye karar verdi. Belki de onu daha yakından tanımak istemişti. Kapıyı tıklattığında saat 11'di. Kapı açılmadığında Gavin'in uyumuş olabileceğini düşündü ama kapıyı ittirdiğinde açık olduğunu farketti.

  Nines içeri girdiğinde keskin bir alkol kokusu omu karşıladı. Olasılıkları hesapladı.

Gavin %99 ihtimalle sarhoş, kalan %1 ihtimal ise başka bir geceden kalan alkol şişelerinin kokusu geliyordu.

  Nines etrafı taradı ve Gavin'in salonda olduğunu farketti. Yavaşça salona girdi ve Gavin'i kanepenin önünde yere otururken gördü. Dedektif kafasını koltuğa yaslamış, yanaklarından yaşlar akıyordu.

Analiz ediliyor...
Sarhoş.
Uykusuz.
Stres seviyesi %86
Dedektif... ağlıyor?

  Gavin ayak seslerini duymamıştı ama içeride birinin olduğunu farkedince kafasını o yöne doğru çevirdi. O salak android. Onu görmeye dayanamıyordu. "Ne arıyorsun burada, Göt herif?!" Gavin bağırmıştı ama sesinde sinirden eser yoktu. Daha çok... sarhoşluk ve hüzün. Hemen gözyaşlarını sildi ve silahını androide doğrulttu.

  Nines yavaşça ellerini kaldırdı. "Sadece sizi kontrol etmek istedim, dedektif." "İçeri nasıl girdin?!" Gavin'in gözleri istemsizce yaşlarla doluyordu. Nines bir adım yaklaştı. "Kapınız açıktı."

  Gavin sırıttı ve silahı indirdi. "Bu silahı geri vermemek üzere Hank'ten ödünç aldım. Yani çaldım da diyebiliriz." Mermi haznesindeki mermileri çıkardı, içinde sadece bir tane kalınca kapattı ve döndürdü. "Seninle bir oyun oynayalın mı?"

  Nines, eski modeli Connor'ın hafızasını taramıştı. Aynı şeyi Hank de yapmıştı. Rus ruleti.

Analiz ediliyor...
İntihara meyilli.

  Nines başını iki yana salladı "Bunun iyi bir fikir olduğunu san-" "Korkağın tekisin! Yapmak bu kadar basit." Gavin silahı başına dayadı ve düşünmeden tetiği çekti. Mermi ona denk gelmediği için şanslıydı. Ayağa kalktı ve sendeleyerek Nines'a yürüdü. "Sıra sende."

  "Gavin, hayır dedim-" Gavin androidi ceketinin yakasından tuttuğu gibi duvara dayadı. "Yoksa ölmekten mi korkuyorsun?"

  Nines daha fazla inatlaşmaya gerek olmadığını düşündü ve silahı Gavin'den aldı, başına dayadı ve tetiği çekti. Boş.

  Gavin güldü ve gözlerindeki yaşlar yanaklarından aşağı süzüldü. "Keşke ben de senin gibi olsaydım... duygusuz ve umursamaz." Şimdi de başını androidin göğsüne yaslamıştı.

  Nines, Gavin'e acımıştı. Elini yavaşça dedektifin başının arkasına koydu ve başını okşadı. "Hadi seni yatağına götürelim."

  Gavin hiçbir şey demeden Nines'a tutunarak yatak odasına gitti. Nines'ın ona dediği gibi yatağına yattı ve yorganı başına kadar çekti.

  "İyi geceler, dedektif." Nines kapıya doğru yürüdüğü sırada arkadan titreyen ve ince bir ses duydu.

  "B-benimle kal..."

  Gavin'in eli, Nines'a doğru uzanmıştı. Tir tir titriyordu. Nines onu öylece bırakıp gidemezdi. İçinde bir şeyler değişmişti ve açıma duygusu hissetmişti. Belki de... canlıydı.

  Nines yavaşça başını tamam anlamında salladı ve Gavin'in önünde yere oturdu. Gavin gülümsedi ve gözlerini kapatıp uykuya daldı.

  Nines bütün gece onun güvende olduğundan emin oldu.