Arkadaşlar multimedyada Sıla ve Doruk vardır.İyi okumalar yorum yapınn :)
Sılanın ağzından:
Karneyi alıp eve gittim kimseyle görüşecek halim yoktu. Zaten bavulumu hazırlamam gerekiyordu. Yaklaşık 3 saat boyunca bavul hazırladım saat 20.00 gibi annemle yola çıktık arabadayken sürekli müzik dinledim ve Doruğu düşünmemeye çalıştım. Onsuz 15 gün geçirecektim ve bu bana gerçekten iyi gelicekti. 2 saatin sonunda annemin arkadaşı(sevgi teyze)nin evine varmıştık. Bizi kapıda karşıladı. Biraz sohbet ettikten sonra odama çıktım uyumak için. Kızlara gümüldüre gittiğimle ilgili bir mesaj attıktan sonra telefonu şarja takıp uyumaya çalıştım. Sonra telefonum çaldı. Derin arıyordu. Bu saatte ne diye araıyor merak ediyorum açıkçası. Neyse açtım telefonu Kumsalın dogum günü ile ilgi bi şeyler mırıldandı 2 gün sonra tekrar 1 günlüğüne izmire dönmem gerekiyormuş. Derinle konuşurken susadığım için telefonu kapatıp mutfağa indim tam su koyacakken bi erkek sesi arkamdan ''kızım senin burada ne işin var'' diye konuştu tabi korkudan bardağı yere düşürüp kırdım. Arkamı döndüğümde onunla karşılaşmayı cidden beklemiyordum. Sevgi teyze bi oğlunun olduğundan bahsetmişti ama bunun Doruk olacağı aklımın ucundan dahi geçmemişti. Gözleri baya bi kanlanmıştı ya çok uykusuz kalmıştı ya da çok içmişti. ya da her ikisi. Ben bunları düşünürken cevap vermeyi unuttugum için hemen kekelemeye başladım ''B-ben şeyy...'' diyodum ki Sevgi Teyze olaya karıştı '' Doruk, oğlum tanıştırayım seni Sılayla. Hani demişti ya Pınar teyzen gelicek kalmaya diye bu da onun kızı'' demişti ben de o sırada kırılan camları toplamaya başlamıştım. Bi tanesi elimi kesince ''a-ahh'' diye bi ses çıktı yanlışlıkla ağzımdan. Doruk elimi tutup kestiğim yere baktı ''Çok derin kesmişsin bunun kanaması zor durur istiyosan hastaneye gidelim dikiş atsınlar'' dedi. Ben '' gerek yok geçer şimdi'' demiştim ki Sevgi teyze beni zorla kolumdan tutup kaldırıp Doruğun arabasına doğru sürüklemişti. Doruk annesine ''sen gelme şimdi bu saatte ben hemen götürüp gelirim'' dedi sevgi teyze de kabul edince arabaya bindi. Arabayı çalıştırdıktan beş dakika sonra sessizlikten sıkılıp radyoyu açtım. ama 1-2 saniye geçmeden kapattı pislik. Ve yol boyunca konuşmadık. Hastaneye geldiğimizde bi doktor dikiş atmak için yanıma yaklaştığında çığlık atarak ondan uzaklaştım kapının yanında duran Doruğa gittim o da '' kızım sen manyak mısın bi dikiş atılacak altı üstü bundan mı korkuyosun cidden'' dediğinde Doktor'' bakın Sıla hanım eğer bu dikişi yapmazsak eliniz mikrop kapar ve işimizi daha çok zorlaştırırsınız'' dediğinde Doruka baktım o da ''acımayacak merak etme. Eğer acırsa acını dindirmek için kolumu sık. Tamam?'' dediğinde kafamı salladım tekrar yerime geçip oturduğumda Doruk yanıma gelip kesilmemiş olan elimi tuttu. Bunu hissetmek cidden çok güzeldi ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordum. Adam dikiş atmaya başladıgında çığlık atıp Dorukun elini sıkabildiğim kadar sıktım sonra omzuna sakladım kafamı ama canım o kadar acıyordu ki hem bağırıp hem ağlıyordum. Doktorun işi bittiğinde Doruku beklemeden hastaneden dışarı attım kendimi banklardan birine oturdum dizlerim titriyordu korkudan. 5 dakika sonra da yanıma geldi oturdu ''Nasıl hissediyorsun'' diye sordu ''Acımıyor artık, daha iyiyim sagol'' dedim kafasını sallayıp önüne dndüğünde ayağa kalkıp '' hadi gidelim artık'' dediğimde ''pekala, hemen eve mi gidelim yoksa sahile gidip biraz içelim mi'' diye sorduğunda ''bu soğukta mı? dedim o da ''soğuk havalarda içmiyo musun yani'' diyip sırıttı. Ben de ''Eve gidip dinlenmek istiyorum. Beni bıraktıktan sonra gidersin dediğimde omuz silkip arabaya bindi. Arabada giderken uyuma taklidi yaptım belki beni kucağında taşır ve odama götürür diye. Arabayı durdurduktan sonra yaklaşık 10 saniye kadar bekledi sonra omzumu ittirdi uyandırmak için ama belki taşır beni kucağında diye kalkmadım bi kaç kez adımı söyledikten sonra ''amaan bana ne uyanmazsan arabada yatarsın sorun biter'' dediğinde korkuyla gözlerimi açtım. Salak saçma bi sırıtış vardı yüzünde. Ben sanmıştım ki belki bana inanırdı. her neyse yaptığım tam bir çocukluktu. Ona aldırış etmeden arabadn indim arkamdan yürümmeye başladım odama doğru giderken hala ğeşimden geliyordu. Odaya girip kapıyı kapatıcakken ayağını kapının arasına koydu ve kapatmamı engelledi. ''Ayağını çekersen eğer yatıcam da'' dediğimde eliyle kapıyı ittirip içeri girdi ben de kapıyı kapatıp onu takip ettim. Yatağın yanındaki koltuğa oturdu ve eliyle beni yatağa oturtmak için işaret verdi. Ben de oturdum. ''Şimdi konuşalım. Buraya bilerek beni sinir etmek için mi geldin yoksa cidden haberin yok muydu'' dediğinde sıkıntıyla nefesimi dışarıya verdim. ''Burada olduğunu bilseydim gelmezdim merak etme'' dediğimde alayla kaşını kaldırıp ''neden haberin olsa gelmezdin? benimle vakit geçirmeyi sevmiyor musun yoksa'' deyip alaylı saçma sırıtışına devam etmişti. ''Gerçekten seninle uğraşacak halim yok eğer işin yoksa çık da yatayım'' dediğimde ayağa kalkıp ''pekala o zaman birlikte yatarız'' deyip kapıyı kilitledi ''saçmaladığının farkında mısın. çık şu odadan'' dememe rağmen yatakta yanıma yattı.Tam uykuya dalicakken Doruk sacima opucuk kondurdu. Uyku sersenligiyle sacma sapan homurtular çıkardım. O da "Uyu Sıla, iyi geceler" dedi. Adımı o kadar guzel soyluyodu ki tekrar sevdim onu. Adımı ondan duymanin verdigi mutlulukla uykuya daldim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Umutlar
Fiksi RemajaDostluk,agır bir kavramdır öyle her ikili,üclü sahip olamaz.Bizimkisi 3 arkadastan olusan koca bir dostluktu,yıllara dayanan koca bir 3 yürek.Aynı ilkokul,aynı orta okul,aynı liseye girisler... Simdiye kadar hayattan birsey anlamadık,peki bundan son...