Bölüm 18

1K 58 0
                                    

Karanlıktaysan, gölgen bile seni yalnız bırakır

Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu anlamayamadım. Çok karanlıktı burası. Hem de çok. Ben buraya nasıl gelmiştim. Düşünmeye çalıştım ama tam olarak bir şey hatırlayamıyordum. En son Mert'in yanından koşarak uzaklaşıp bir süre sonra durmuştum dinlenmek için. Sonra tekrar yürümeye başlamıştım. Ama birden arkamdan bir el ağzımı kapatmıştı ve burnuma koklatılan bir peçete yüzünden bayılmıştım. Fakat sonrasını hatırlayamıyorum. Burası neresiydi. Sanırım beni bayıltan her kimse beni buraya getirdi. Ama kim. Kim kaçırdı beni. Bu olay, Mert'le konuştuktan sonra olmuştu. Acaba, acaba Mert mi? Ama yok Mert değildir. Onun bana lisede yaptıklarından dolayı böyle bir şey yapmak istese bile buna cesaret edemez. Ne kadar çok kızacağımı bilir çünkü. Ben bunları düşünürken kapının açılmasıyla gözlerimi kapıya doğru diktim. Kapı açıldı, ardında beyaz bir ışık geldi. Ama adam olduğunu sandığım kişinin yüzünü net göremiyordum. Kapıyı açan içeri girdi ve kapıyı kapattı tekrar. Yanıma tam olarak yaklaştığında adam olduğunu görebilmiştim. Oldukça uzun boylu, siyah saçları, siyah gözleriyle dikkat çekiyordu. Hafifte sakal-bıyıkları vardı. Ve de oldukça iriydi. Fazla olmasa da genç duruyordu. Adam dikkatli bir şekilde bana bakıyordu. Ama bu adam kimdi. Ne istiyordu benden. İlk defa gördüğüm bu adamdan korkmaya başlamıştım.

"Kimsin sen, ne istiyorsun benden?" Adam, benim bu soruma karşılık karşımda pis pis sırıtıyordu. Ve ben, soruma hiç bir cevap alamayınca yineledim. "hey, sana diyorum. Neden kaçırdın beni? Söylesene." Ben ikinci defa sormama rağmen adam yine hiç cevap vermedi. Telefonunu cebinden çıkarı ve birini aramaya başladı. Karşı tarafta telefonu açmış olacak ki, adam konuşmaya başladı telefondaki kişiyle.

"Abi kız kendine geldi." Dedi ve biraz susup karşı tarafın ne söylediğini dinledikten sonra adam tekrar konuştu telefondakiyle, "tamam abi." Dedikten sonra telefonu kapattı. Ve sonunda benimle konuşmaya başladı.

"Patron birazdan gelecek. O geldiğinde ona sorarsın sorularını." Dedi ve odadan çıktı. Kapıyı da kilitledi yine üstüme. Bir süre sonra kendim ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Evet, ayaklarım ve ellerim falan bağlı değildi. Ama böyle olması da çok garipti. Sonuçta kaçırılan kızların elleri ve ayakları bağlı oluyordu. Ama benimkiler bağlı değildi. Böyle olması da iyi tabi, ama yine de düşünmeden edemiyor insan. Kapıya ulaştığımda açmaya çalıştım. Fakat açamadım. Evet adamın giderken kapıyı kilitlediğini kilit sesinden anlamıştım ama yinede bu eski kapı belki açılabilir diye ümit etmiştim. Şöyle etrafıma bir göz gezdirdim. Hiç bir şey görünmüyordu. Bazı şeyler görünse bile çok net değildi. Burada pencere falanda yoktu. Aman Allah'ım! Beni kim kaçırdı. Kim. Bunu çok merak ediyordum. Ama bir yandan da bu korkutucu ve bir o kadar da karanlık yerden kurtulmak istiyordum. Ama kapı kilitli, nasıl çıkacağım şimdi ben buradan. Nasıl. Acaba telefonum yanımdamıyki. Diye düşünerekten, hemen elimi telefonumu koyduğum cebime soktum. Ve, bingo. Telefonum cebimdeydi. Hemen çıkardım ve kimi arayıp yardım isteyecegimi düşündüm. Zeynep'i mi arasam acaba?. Ama o ne yapabilir ki, nasıl kurtarabilirdi beni. Polislere haber verebilir. Fakat ben daha nerede olduğumu bile bilmiyorum ki, polisler nasıl bulacak beni. Hem Zeynep'i de korkutmak istemiyorum. Zaten kaç gündür, kaç aydır kendini unuttu benimle ilgilendi. Onun için olmaz, Zeynep olmaz. Mert'i mi arasam acaba?. Telefonumu açıp rehberden kimi arasam diye düşünürken bir şey farkettim. Telefon çekmiyordu. Tabi ya, bu karanlık ve havasız yerde nasıl çekmesini bekleyebilirdim ki. Bu düşüncelerimden kurtulmamın sebebi yine kapının açılması oldu. Hemen bir panikle telefonumu cebime koydum tekrar. O görmeden. O her kimse yanıma doğru gelmeye başladı. Ben de geri gitmeye başladım. Karanlıktan tam olarak yüzünü göremiyordum yine. Ben geriye doğru gitmeye başlarken bir anda sırtımın duvara yaslanmasıyla durmak zorunda kaldım. O gelen kişi de tam bana yaklaşınınca kim olduğunu görebilmiştim sonunda. Ama bu, bu Özgür'dü. Evet Özgür. Ne yani, beni kaçıran Özgür müydü? Ama neden. Neden yaaa. Şaşkınlıkla;

İntikam İle AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin