Cem bey Azra'nın çizimlerini beğenmiş olmalı ki, birden yüzü gülümsedi. Ve bana dönüp
"Zeynep bu kızın adı ne??"
"Adı Azra efendim."
"Tamam. Hemen bu kızı arıyorsun ve buraya çağırıyorsun. Çizimleri inanılmaz derecede güzel."
Cem beyin söylemesiyle hemen odadan çıktım ve direct kendi masama gittim. Cem bey Azra'nın çizimlerini beğenmişti. Gerçi onun çizimlerini beğenmemek ne mümkün. Doğrusu yurtdışında tam 7 yıldır eğitim görmüştü ve 7 yıl eğitim gördüğüne de değmiş doğrusu. Çizimleri gerçekten çok güzeldi. Yurtdışında 7 yıl iyi eğitim görmüş. Azra buna çok sevinecekti. Birazdan onu arayıp şirkete çağıracaktım.
Azra'dan Devam
"Önceden sadece sevginin her şeye yetebileceğini sanırdım zamanla anladıım ki, saygı ve anlayış çok daha ağır basıyor. Karşınızda ki insanın size karşı anlayışı olmadığı sürece çözemeyeceğiniz bir çok şey var. Saygı görmediğiniz sürece sevginizden ölseniz ne fayda."
Eve gittim ve Zeynep'ten telefon beklemeye başladım. Yarım saattir Zeynep'in beni aramasını bekliyordum fakat aramıyordu. Yoksa çizimlerimi mi beğenmediler. Zaten eğer beğenselerdi Zeynep beni hemen arardı. Ama hayır yaaa. Benim o şirkete girmem gerekiyordu. Hem de bir an önce. Tam umudumu yitirdiğim sırada telefonum çaldı ve ben heyecanla ekranına baktığımda Zeynep'in aradığını gördüm. Hemen telefonu açıp kulağıma dayadım.
"Alo Zeynep. Ben de senin aramanı bekliyordum." Dedim, ama Zeynep'in sesi çıkmıyordu. Kesin tahmin ettiğim şey oldu. Çizimlerimi beğenmediler.
"Zeynep neden sesin çıkmıyor. Çizimlerimi beğenmediler dimi. Ben zaten tahmin etmiştim." Dedim üzülerek. Sonra Zeynep'in sesi sonunda çıkmıştı. Ve söylediği şeyle çok sevinmiştim.
"Aaaaa, Azra hiç senin çizimlerini beğenmemek mümkün mü. Cem bey çok beğendi. Hatta bayıldı bayıldı. Hemen benden seni çağırmamı istedi."
Zeynep böyle söyler söylemez hemen telefonu kapattım ve odama çıktım hazırlanmak için. Dolabımdan ne giyeceğime karar verirken birden gözüme bir elbise ilişti. Diz üstü, belinde altın bir kemer olan bir elbise. Hemen onu giydim. Elbiseye uygun bir de topuklu ayakkabı giydim ve saçlarıma da maşa yapıp salık bıraktıktan sonra hafif bir makyaj yaptım. Çantamı da alıp odamdan çıktım ve hemen kendimi dışarıya attım. Kapıdaki şoföre gideceğimiz yeri de söyledikten sonra arabaya bindim. Evet, bizim bir de şoförümüz vardı. Babam kendi arabasıyla gidip geliyordu işe. Bu şoför de kapıda bekliyordu. Beni veya annemi istediğimiz yere götürsün diye.
Bir süre sonra araba durunca ben de geldiğimizi farkettim. Şoför hemen arabadan indi ve benim kapımı açtı. Ben de indim arabadan. Fakat bütün gözler benim üzerimdeydi. Ben de hemen şirketin içine girdiğimde yanıma bir kız geldi.
"Hoşgeldiniz hanımefendi. Buyurun, nasıl yardım edebilirim." Diyince, ben de tam beni Cem beyin çağırdığını söyleyecektim ki yanıma Zeynep geldi hemen. Beni oradan götürdü Cem beyin odasına. Fakat Zeynep bana "çok güzel olmuşsun" demeyi de ihmal etmedi tabiki. O da geldi benimle birlikte. Cem beyin odasına girdiğimizde;
"Cem bey size bahsettiğim kuzenim Azra geldi."
Cem bey beni uzun bir süre süzdükten sonra Zeynep'e dönüp;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam İle Aşk
Dla nastolatkówBağlanmayacaksın Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. 'O olmazsa yaşayamam.' demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten gen...