Telefonum yanımda olmadığı için sizlere yazamadım şu an elime geçti. Aldım elime ve yazmaya başladım... :)
Telefonun ekranına bakarken bunun Çınar değilde Yeliz olduğunu fark ettim. (Çok iyi biriydi geçen sene tanışmış ve en kısa sürede en iyi arkadaş olmuştuk. Tatilde her gün buluşmaya çalışıyorduk.) oflayarak telefonu açtıktan sonra "Efendim?" dedim."Sana geliyorum bekle anlatacağım çok mühim bir mesele var."dedi ve suratıma kapattı.
Gerçekten mühim olmalıydıki suratıma kapattı ve ben farketmeden gece yarısı olmuştu. Bunları düşünürken yavaşça kapı açıldı ve bana doğru gelen seslerle başımı o yöne çevirdim.
Gelen Simgeydi. Yatağımın kenarına oturup konuşmaya başladı."Emreyle yarın restorantta buluşacağız. Sesi hiç iyi gelmiyordu. Damla korkuyorum!" ben içimden az da olsa sevinmiştim çünkü Emre denen o çocuğun bir haltlar karıştırdığını biliyordum daha doğrusu içime doğuyordu.
Sonra bakışlarımı yastığıma çevirdim ve "Korkulacak bir şey yoktur bence yani siz birbirinizi seviyorken neden öyle bir şey yapsın ki? Ama o Emre denen çocuğa söyle bizi ve kendini bir pisliğin içine bulaştırmasın!" dedim kararlı bir sesle.
Bir kaç dakika sustuktan sonra zile basıldığını fark ederek yerimden kalktım. Kapıyı açtığımda Yeliz nefes nefese boş bir oda seçip yere oturdu. Ne olduğunu hala anlamamışken bende yere oturup anlatmasını bekledim.
-Bugün sabah evden çıkıp son günlerimi rahatlıkla geçirmek için bir parkın karşısındaki banka geçip oturdum. Yaklaşık 1 saat kadar dalmışken yanıma ağlayarak bir kız geldi ve "Bana yardım et! Nolur! Hiç kimse beni anlamıyor! Bu sıralar çok yalnız kaldım. Bir kaç arkadaşa ihtiyacım var."
-Senin için ne yapabilirim.
-Evimde parti düzenliyorum. Salı gününe. Bir kaç kişiyi daha çağırdım sende tanıdıklarını çağır birlikte kafa dağıtalım. Lütfennn??? dedi soru sorarcasına.
-Tamam gelirim ama bu iyiliğimi sakın unutma eğer bir iş çeviriyorsan çok kötü olur haberin olsun.
-Gerçekten öyle bir şey yok. Bana güvenebilirsin.
Uzunca konuştuktan sonra numarasını ve adresini bir kağıda yazıp bana verdi.
Ben şok geçirmiştim."Nasıl yani sen kıza aldanıp teklifini kabul ettin öyle mi?" diye sorduğumda kesin bir kararla "Çok iyi bir kıza benziyordu. Kabul edemeden duramadım çevremizdekinleri çağırırız hem güzel bir partiye hepimizin ihtiyacı var!" dedi.
Yüzündeki kararı görünce bende daha fazla diretmeden isteğini kabul etmek zorunda kaldım. Sonra"Bugün sende uyumak istiyorum" dedi. Ben bunu normal görüyordum çünkü biz sık sık birbirimizde uyurduk.
Odama doğru gittiğimizde Simge'nin dinlenme odasında yattığını anladım çünkü çok yorulmuş olmalıydıki horluyordu ve ses dinlenme odasından geliyordu.
Yelizin bugünkü olay dışında her şeyden haberi vardı çünkü tatile onunla beraber gitmiştik. Odama geçip ikimize gecelik seçtikten sonra yastığımı ve yatağımı düzeltip Yeliz'in giyinmesini işaret ettim.
Banyoya girip dişimi fırçaladıktan sonra yatağamın sağ tarafına doğru uzandığımda Yeliz'in yatağın içine girmiş ve çoktan gözlerini kapamış olduğunu fark ettim. Bende gözlerimi daha fazla zorlamayıp göz kapaklarımın kapanmasına izin verdim...
Bu bölüm baya güzel ve uzun oldu. Geçen bölimde karakterlerin adını söyleyeceğimi söylemiştim.
Her bölümde farklı karakterlerin adını söyleyeceğim. En çok merak ettiğiniz Damla olmalıki Damla'dan başlıyorum :)
Damla: Miranda Kerr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Manzarası♊
RomanceBu hikayede Damla diye bir kızın Çınar'a aşık olması ve onunda Damla'ya aşık olması anlatılıyor. Bir sürü olay yaşasalarda aşık olduklarını itiraf etmiyorlar taki o güzel deniz manzarasına kadar... :)