Okuma sayımız büyük bir artış göstermeye devam ediyor. Bende yine uzun bir bölüm yazdım. Keyifli okumalar :))))
O kız hayatıma girdikten sonra her şeyim değişti. Hayatım değişti. Hepsi o kız hayatıma girdikten sonra oldu. Beş yıldır çektiğim işkence bir boyadan ibaretti. Nasıl bunu düşünemeyecek kadar aptaldım hâlâ daha anlayamıyorum.
Ama o kızla buluşmaya devam edeceğim kesinlikle. O kızda bir mıknatıs var. Onu kızdırmadan duramıyorum. Gözlerimi yeni hayatıma yavaşça açıp odamın deniz manzarası yapmaya çalıştığım ve başardığım tavana baktım.
Hemen hazırlanmam gerekiyor. Kitaplığımın bir rafına koymuş olduğum telefonuma baktıktan sonra saat 9'du. Giysimi seçmekle işe başladım...
Damla'dan
-Damla ben gelmiyorum. Bunu yapamam.
-Hayır geliyorsun Simge. Kafanı dağıtman gerekiyor. O Emre denen çocuk seni aldatmış ve sen sanki suçluymuşsun gibi vicdan azabı çekiyorsun. Senin değil onun vicdan azabı çekmesi lazım. Şimdi derhal hazırlan.
-Sen istediğin için gidiyorum. Haberin olsun!!!
-Hadi çok konuşma.Yeliz o kızı aramış parti 12'de başlıyor demiş. Yeliz'de 1 saat sonra burada olacak.
Daha çok akşam saatlerinde olan partilere gittiğim için 12´de başlayacak olan parti bana mantık hatası gibi geliyordu. Demek ki kızın bir arkadaşa gerçekten ihtiyacı vardı.
-Tamam. Bavulumdan bir şeyler bulup giyerim.
-Partiden geldikten sonra bavulunun içindekinleri dinlenme odasındaki boş dolabın içine koyabilirsin.
-Sağol.
Konuşmamızdan sonra Simge ben yokken evi dolaşmış olmalıydıki odamdaki kapıdan içeri girip evimizdeki 3. banyonun kapısını açtı. Bende benim odamın içindeki gizli kapıyı açtıktan sonra ki ben o kapıya gizli diyordum.
2. banyoya girdim. İki kere vücudumu iki kere de saçımı şampuanladıktan sonra duştan çıktım ve dişlerimi fırçaladım. Giysilerimin olduğu dolaba gelince yani bu oda sırf dolaptı.
Beyaz dizlerime kadar gelen elbisemi seçip giydim. Giydiğim beyaz elbisemin göğüs kısmıyla boynumu birleştiren yine beyaz renkte küçük çiçekler vardı. Gizli odadan çıkıp odama geldiğimde saçımı ördüm ve omzumun sağ tarafına koydum.
Görende beni sevgilimle yemeğe gideceğim sanacak. Kendi kendime güldükten sonra yatağımın tam karşısındaki takı dolabıma gittim. Kendi yaptığım takı kutusunun içinden kırmızı renkte yaptığım bilekliği bileğime geçirdim. Daha sonrada takı kutusunun içinden birde gözlüğümü çıkarıp taktım.
Çok havalı olmuştum. Neredeyse odamdaki her şey benim el yapımımdı. Dışarıdan bir şey alıp herkesle pişti olmaktansa malzemeleri alıp yeni desenler,renkler üretmek bence daha mantıklıydı. Yeliz ve Rüzgar neredeyse bütün ihtiyaçlarını benden alıyorlardı. Bu arada Rüzgar demişken hala daha tatil mi yapıyor bu çocuk! Sözde birde her gün arayacağına dahi söz vermişti.
Asıl konu bu değildi. Asıl konu Çınar´ın partiye gelmemesiydi. Onu düşünüp moralimi bozmamak içinde aklıma unuttuğum şeyleri getirip birde onlarla uğraşacaktım. Şimdi bunların hiç birini düşünmeyeceğim. Onun yerine sadece bugünlükte olsa kafa dağıtmak istiyorum.
Odamdan çıkıp yandaki dinlenme odasına gittiğimde Simge yoktu. Kuzenim gerçekten beni endişelendirmeye başladı. O öyle bir kızdıki küskünlüğe ve üzüntüye dayanamaz kendine zarar vermeye çalışırdı. Hele hele birde hoşlandığı kişi tarafından aldatıldığında uff düşünmek bile istemiyorum. Kafamın içinde bu sözcükler birbirleriyle konuşurken ben daha da çok endişelendim ve üst katta Simgeyi aramaya başladım. Onu üst katta bulamadığımda hemen aşağı inip salona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Manzarası♊
RomansaBu hikayede Damla diye bir kızın Çınar'a aşık olması ve onunda Damla'ya aşık olması anlatılıyor. Bir sürü olay yaşasalarda aşık olduklarını itiraf etmiyorlar taki o güzel deniz manzarasına kadar... :)