BÖLÜM 5: İlk Aşklar Unutulmaz

26.9K 1.7K 1.1K
                                    

Önümdeki geniş kupaya tezgahtaki sürahiden su doldurmaya başladım. Başım çatlıyordu ve her yanımda felaket bir ağrı vardı. İki gün sonra unutacağı bir çocuk için beni bu hale getirten ergen kıza sövecek halim bile yoktu. Yine bu sefer böylesine gereksiz ve tamamen suçsuz olduğum bu konuda daha çok içerlenmiştim. İntikam alma iç güdüsü beni ele geçirmeye çalışıyordu. Neyse ki birkaç günlüğüne rapor olarak onların yüzünü görmekten kurtulmuştum. Ne de olsa gördükçe bilenecektim. Aklıma babamla yaptığımız konuşma geldi.

"Kendini seviyor musun?" Demişti bana.

"Tabii ki seviyorum, kusurlarım var ama-"

"Yanii biri seni, sen olduğun için yargılayamaz değil mi?"
Diye lafımı kesmişti.

"Evet." Diye onaylamıştım anlamayarak.

"Sen iyi biri olduğun için iyi davranıyorsun, kötü biri ise kötü olduğu için öyle davranır. Yani kimseyi kendisi olduğu için suçlayamazsın."

Gerçekten de doğru söylüyordu, böyle düşündüğüm sürece bitmeyecek bir öfke de affedilmeyecek bir insan da yoktu.

"Eda?"
Dedi biri.

Doldurup içmediğim su bardağını elime alarak arkama döndüm. Yağmur mutfağın kapısında duruyordu. Elimdeki sudan birkaç yudum aldım ve bardağı tezgaha bıraktım.

"Efendim?"
Dedim.

"Konuşabilir miyiz?"

Ciddi tavırları beni de germişti.

"Evet, seni dinliyorum."

Neredeyse nefes almadan konuşmaya başladı.
"01 bana 'sakin kal' dedi. Birçok şeyi tembihledi. Ama bana en dikkat etmem gerekenin birlik olmak olduğunu söyledi. Hep beraber olmadığınız sürece bir şey başaramazsınız, dedi. Havin ile konuşuyorum. Yiğit zaten normalde de pek fazla konuşmuyor. Ama Eren ve Akın normalde sürekli seninle konuşuyorlar. Sende onlarla. Ama benimle konuşmuyorsunuz-"
Diyordu ki lafını kestim.

"Benim yüzümden mi onların seninle konuşmadığını söylüyorsun? Ben kimseye seninle konuşmamasıyla alakalı bir şey söylemedim."

"Hayır beni yanlış anlad-"
Diye konuşmaya başlamıştı ama bu sefer de telefonum çaldı.

Telefonu açtım ama reklam olduğunu anlayınca kapattım. Cidden bunlar niye arıyorlardı?

"Bunları engellememiş miydim ben..?" Diye kendi kendime mırıldandım.

"Eda, benim söylemek istediğim şey birbirimize soğuk davranmamamız gerekiyor. Biliyorum, beni daha tanımıyorsunuz ama tanısanız çok severs-"

Yüzüne baktım, derin bir iç çektim.
"Bak Yağmur, burada kimse oturup senin hobilerin ne, en sevdiğin renk ne diye birbiriyle tanışmadı. Birbirimizi tanımayı zamana bıraktık."

"Kendimi yabancı hissediyorum."

Sözleri bir an için içimi burktu.
"O zaman tanışalım?"
Dedim, onunla da böyle deneyebilirdim.

"Iı...Şey...Tamam."
Dedi kısa süreli bir şaşkınlığın ardından.
"Yağmur. Kodlama ile uğraşıyorum."

Dudağımın üst kısmı hafifçe kıvrıldı ve gülümsedim.
"İŞLEMCİ."
Diyerek yaklaştım, elimi uzattım.
"Kötülerle uğraşıyorum."

Elimi tutarak gülümsedi, bu benim içimi rahatlattı. Kendini dışlanmış hissetmesi beni de üzmüştü. Elimle oturması için masayı işaret ettim. Masadan bir sandalye çekti ve oturdu. Bende bir sandalye çektim, oturdum. Sohbet böylelikle başladı, birbirimizi genel olarak geçmişizle tanıdık. 01 ile tanışmalarımızı anlattık ancak kısa bir süre sonra konu klasik kız muhabbetlerine geldi.

İŞLEMCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin