Bölüm Yirmi Bir: "Geçmişten Hatıralar"

1.2K 112 28
                                    

Bölüm Şarkısı: Ruelle ~ Take It All

"İntikam bekliyor, öfke hüküm sürüyor.
Herkes tehlikede,
İşte başlıyor."

-
Flashback

Madeline hamileliğinin 18. Haftasını geçiyordu.

Çocuğu olacağı için o kadar heyecanlıydı ki.
Sanki biri ona Cennet'ten bir arazi vermişte, sonsuza kadar orada kalıp gününü gün edecek gibiydi.

Hamilelik belirtilerini gösterdiği ilk anlar buna inanmak istememişti. Kendi kendine saçmaladığını düşündü ama öyle değildi, gerçekten bir bebeği olacaktı ve bu onun hazırlıksız yakalandığı bir durumdu. Asmodeus'la evleneli bir yıl bile olmamıştı ki!

Madeline ellerini karnında gezdirirken içinde başka bir hayatın yaşadığı düşüncesi onu gülümsetmişti. Çocuğun cinsiyetini öğrenmeyi ilk başta istemese de Asmodeus'la yaptıkları konuşma sonucunda artık kararını vermişti, malikaneye gelecek olan doktorları Hamel Lank'i beklemek zulüm gibiydi. Her an at arabasının o tanıdık nal seslerini duyabilirdi.

Agatha Madeline'nın bu sevinçli anını görünce neşeyle gülümsedi. "Merak etmeyin hanımım, çok yakında burada olur." dedi ve çayları masanın üzerine yerleştirerek doldurmaya başladı.

"İnanması çok güç Agatha, ben, ben anne olacağım..." dedi ve ellerini karnında dolaştırmaya devam etti. Fazla kilo almamıştı ama yine de o küçük varlığı hissedebiliyordu.

Agatha güldü, "çok iyi bir anne olacağınıza eminim."

Madeline'da güldü.

Bunu söylemesinin hemen ardından kapının o tanıdık tokmak sesi tüm evi inletti. Madeline heyecanla "Geldi!" dedi ve hızla kapıya doğru yürüdü.

Agatha onun bu çocuksu ve neşeli haline güldü ama yinede Madeline'a "Dikkatli olun hanımım, yavaş hareket edin." dedi.

Bugün iyi haberi Asmodeus'a verecek ve çocuğunun cinsiyetini öğrenecekti. Sadece akşamı beklemesi gerekiyordu. İşten gelmesini ve süprizi açıklamayı.

Asmodeus Madeline'nın hamile olduğunu ilk öğrendiği andan itibaren Madeline'a normalden daha çok ilgi göstermeye başlamıştı. Ona işi gitmemesi, sadece bebeği ve kendinin sağlıklı bir şekilde doğmasını istemişti, Madeline buna ilk başta çok karşı çıksa da sonunda ikna olmuştu. Asmodeus sadece ikisinin iyiliğini istiyordu.

Kapıya ulaştığında Madeline derin bir nefes alıp kendisini sakinleştirdi ve kapıyı yavaşça açtı.

Karşısındaki yüz Hamel Lank'e ait değildi.

Onun yerine simsiyah saçlı, bembeyaz tenli, bir gözü kahve, diğer gözü koyu gri olan orta yaşlı bir adam duruyordu.

Muhtemelen gri gözü görmüyordu.

Madeline içinde tuhaf bir boşluk hissetti.

Madeline'ı gören adam gülümsedi "Bayan Bane, sizleri kendimi taktim edeyim" dedi ve bir saygı duruşunda bulundu "İsmin Awrel Aldon, Profesör Hamel'in baş yardımcısıyım, beni buraya yönlendirdi." dedi, ses tonu çızırtılı ve hasta gibi çıkıyordu.

Madeline "Bay Lank neden gelmedi?" diye sorgulayıcı bir şekilde sordu.

Awrel Aldon yamuk dişlerini göstererek gülümsedi ve siyah kabanının içindeki mühürlü mektubu Madeline'a taktim etti.

Madeline mektupta Bay Lank'in mührünü görünce hemen içini açıp okudu.

Sevgili Bayan Bane
Sizinle olan randevumu aksattığım için bağışlayın, Bütün bir hafta buralarda olamayacağım. Sevgili kızım Amy Fransa'da ağır bir hastalık geçirmiş ve bana ihtiyacı var. Bunun için size Bay Awrel'ı gönderiyorum, kendisi size ve çocuğunuza benim kadar iyi bakacaktır.
İmza, Hamel Lank

Madeline okumayı bitirdiğinde üstündeki his bir nebze olsun kalktı. Dudağını dişledi ve ona sabırsızlıkla bakan surata döndü.

Sonuç olarak Bay Lank gelememişti ama yine de yardımcısını gönderme nezakatini göstermişti. Belki de kendisini şanslı saymalıydı.

Madeline kapıyı araladı.

"İçeri girin lütfen." dedi Madeline.

"Elbette Bayan Bane." dedi Awrel Aldon gülümsüyerek.

Madeline bu gülümsemeden hiç hoşlanmamıştı.

-

Anlamayanlar için, henüz Maryse Madeline'nın evine gelmeden önceki zamanlarda geçiyor bu bölüm daha bebeğin cinsiyetini bile bilmiyorlar hani.

Yorumlarınızı ve sorularınızı eksik etmeyin sizi seviyorum 💜

ALWAYS [MALEC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin