7

147 12 2
                                    

Günümüz;
"Sonra ne oldu peki?"
"Sonrasında Jennie ve ben ayrıldık."
"Neden?"
"Yanlış anlaşılmalar yüzünden."
"Ne gibi yanlış anlaşılma?"
"Oraya geliyorum."

Lisa masasındaki kahvesinden bir yudum alıp yazara döndü. Hayatını anlattığı yazar elinde kalemle onu pür dikkat dinliyordu. Lisa konuşmaya devam etti.

5 sene önce biz evlenmek istediğimizde hastaneye gitmemizi ve sağlık kontrollerinden geçmemizi söylediler. Biz de dediklerini yaptık. Doktor tanıdıktı. Okulumuzu bitirmiştik ve iyi bir iş sahibi olmuştuk. Annemle uzun zamandan sonra o gün görüşmüştüm. O gün annemin başka birinin olduğunu öğrendim.
"Nasıl yani?"
"Anlatıyorum."
Jennie yanında çalıştığı doktorun kontrolünden geçtikten sonra odadan çıkmıştı. Doktor beni tanıdığından benim biraz beklememi söyledi. Yabancısı değildim hastanenin. Bu yüzden bana bilgisayarındaki gösterdiği dosyaları flash belleğe atmamı söyledi. Ben de dediği yapmıştım. Dosyalardan "özel" yazanı dikkatimi çekmişti. İçini açtığımda hasta isimleri vardı. İsimlere tıklayınca onunla ilgili bilgiler açılıyordu. Annemin de ismi vardı. Gençken annem bu doktora gelmiş. Benim annemin çocuğu olmuyormuş, şansa bak... CL teyzenin de çocuğu olmuyormuş. Babamla, GD amca onları bu doktora getirmiş. Başka bir kadının para karşılığında yumurtalığını almışlar.
"Gerçek annenizi merak etmiş miydiniz?"
"Hayır."
Annemi seviyordum ve merak etmemiştim. CL teyzenin bilgilerine girdiğimde aynı isim vardı. O an başım dönmüştü. Aynı annedendik Jennie ve ben. Üvey annelerimiz farklı ama genlerimiz aynıydı. Doktor odaya gelmeden hemen oradan çıktım. Jennie beni defalarca arasa da açmadım. Sadece Jennie'nin bildiği evime gittim. Aslında orası bizim evimiz olacaktı. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Kapıları kitleyip şöminenin önüne oturmuştum. Bunu ona açıklamak istiyordum fakat yapamıyordum. İğrenç bir duyguydu bu. Kız kardeşime aşık olmuştum. Kendime inanamıyorum. Ellerimi yere vurmaya başlayıp ağlamıştım. Kendimde değildim.

Jennie'den;
Lisa'dan haber alamıyordum ve bu beni endişelendiriyordu. Ona bugün gördüğüm şeyi anlatacaktım. Evlenmeyeceğimizi, evlenemeyeceğimizi söylecektim. Bunu ona açıklamak istiyordum ama yapamadım. Yazdığım kağıdı çalışma masasının üstüne bırakıp sırtımdaki eşya dolu çantayla yola çıkmıştım. En iyisi buydu. Ondan uzaklaşmak en iyisiydi. Karanlıklar olmasaydı, aydınlığı fark edemeyecektim. Lisa'yı fark edemeyecektim ama artık karanlıktan sıkılmıştım. Her seferinde bir engel çıkıyordu önüme.

Lisa'dan;
Kırmızı gözlerle eve gelmiştim. Jennie'ye bugün neler öğrendiğimi anlatacaktım. Tüm odalarda onu aradım ama yoktu. Anneme sorduğumda en son çalışma odamda oturduğunu ve bir şeyler uğraştığını söyledi. Sonra da görmemiş zaten. Çalışma odama gidip ne ile uğraştığına bakmak için etrafı kontrol ettim. Masadaki kağıt dikkatimi çarptı.

"Lisa'ya"
Kağıdı okumayı bitirdiğimde sinirden ellerim titriyordu. Bunu bana yapmaya hakkı yoktu. Bir bakımdan iyi olmuştu ama benden bu şekilde ayrılması gerekmiyordu. Kağıdı buruşturup yere fırlattım. Masamın üstündeki her şeyi elimin tersiyle yere attım. Viski şişelerini, cam bardaklar da dahil her şey yerde kırılmıştı. Küçük buzdolabımdan bira alıp içmeye başlamıştım. Deli gibi sarhoş olana kadar içecektim. O gece içtikten sonra neler olduğunu hatırlamıyordum bile. Kendimde değildim. Acımı geçirmeye çalışıyordum.

Jennie'den;
Seni sevmediğimi dile getirmek içimi acıtmıştı ama bunu yapmak zorundaydım. Aslında değildim ama sana gördüğüm şeyi açıklayıp, senden ayrı kalmak beni deliye döndürürdü. Üzgünüm sevgilim, yine bencillik yaptım.

Each other's homeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin