on

481 30 12
                                    

Ayaz: Bak aslında yalnız kalmana hiç izin vermemeliydim.

Ayaz: Son konuşmamızda sana karşı çıkmalıydım. Hayır demeliydim.

Ayaz: Senden 1,5 haftadır haber alamıyorum.

Ayaz: Okula gelmiyorsun, mesaj atmıyorsun.

Ayaz: Evini bilmediğim için gelemedim de yanına.

Ayaz: Belki birine ihtiyacın var şu an.

Ayaz: O kişi ben olmalı mıyım bilmiyorum ama?

Ayaz: İyi misin diye merak etmekten günlerdir uyku uyuyamıyorum.

Ayaz: İlk başta yazdıkların kendine bir şey yaptığını düşündürtüyor bana.

Ayaz: Yapmadın değil mi Gökay?

Ayaz: Beni bırakmazsın değil mi?

Ayaz: Seven seviğini nasıl bırakabilir ki Gökay?

Ayaz: Sen de beni bırakma işte.

××××× 

Ayaz: Bugün de gelmedin okula.

Ayaz: Mesajlarımda tek tikde kalıyor.

Ayaz: Daha fazla beklemeyeceğim.

Ayaz: Yarın harekete geçeceğim.

×××××

Gökay'dan

Sevgili günlük;

Günlerdir yazmak, söylemek istediklerimi bir bir söyledim ona. Tamam dedi. Biraz da olsa itiraz etmesini istedim. 'Bana iyi geliyorsun, beraber kalalım' tarzında bir şey. Ya da en kötü bir 'gitme' falan. Ama demedi. Ona yazmamak için hattımı bir yere attım. Telefonumu ise bıraktığım yeri hatırlamıyorum. Günlerdir baş ağrısıyla uğraştığım için aldığım antidepresan ve ağrı kesici ilaçların üzerimdeki etkisi o kadar büyüktü ki. Uyuşmuş gibi hissediyordum. Üzerimde bana iki beden büyük gelen bol bir sweat ve altımda dizleri aşınmış gri eşofman... Dağınık bir durumdaydım. 1,5 haftadır yaptığım tek şey salonda oturup halimize ağlamaktı. İçimdeki öfke her yeri yıkmama neden olabilirdi fakat benim kolumu kıpırdatacak gücüm yok. Sadece oturup gerçeklere ağlıyordum. Beni asla sevmeyecekti. O ve ben olacaktık fakat asla bir biz olamayacaktık. Onunla konuşmadığımız süre içinde aklım ve elim hep kolay olan kurtuluşuma kayıyordu. Onu yalnız bırakmak istemesem de bu yaşadıklarım artık boyumu aşıyordu. Boğulacak gibi oluyor ve midemde oluşan o bulantı hayatımı devam ettirmemi engelliyordu. Az da olsa acımı unutmak için bedenime attığım çizikler eskisi kadar işe yaramıyordu. Sanki nefes aldıkça dertleri içime çekiyordum. Gözlerimin altı morarmış, yüzüm solmuştu. Yürüyen ölü tanımına tam olarak uyuyordum. Tanrım lütfen yardım et bana. Bu aciz kulunun dayanacak gücü kalmadı.

                                              -Gökay Keskin

suicidal thoughtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin