"SEN?!"

60 10 4
                                    

Arkamda düşmanlarımdan birini beklemiyordum açıkçası

X:ah *sinirle gülerek* beni özledin mi beyin

"Özlemem mi? Seni öldürmeyi ne kadar özledim bir bilsen"

X:*sinirle* şansa bak ilk defa aynı fikirdeyiz

"Hiç şaşırmadım"

O adam benim en yakın dostumu yani park hoo'yu benden ayıran köpek.

Adam boş boş seni mahvedegecegim gibi laflar harcarken benim bir elim belimdeki silahtaydı. Adam boş yapmayı seviyor demek

Ben bu adamı bir kere öldürdüm yani öyle sandım

"Silahımın sesini özledin mi?"der demez silahımı çekip adamın beynine sıktım. Adam hâliyle yeri öptü

üstümü elimle biraz temizleyip kapşonlumu taktım maskemle beraber. Bu bana psikopat bir hava kattı ve açıkçası bu hoşuma gidiyor.

İşin tuhaf tarafı hiçbir şey olmamış gibi yürüyerek gitmemdi.

Arabama ilerledim ve bindim. İnime çevirdim rotayı

(İn dediği yer ona çalışan adamlarımın kaldığı yer)

İne vardım girdim içeri...

İçerisi akşam olduğu için karanlıktı ve soğuk

Buranın güvenliği en üst düzeyde ondan dolayı biri girer korkum hiç yok girerse ki ölür.

Yukarı kendi odama çıktım içerde çalışma masası falan vardı içerde gizli bir oda var sadece benim bildiğim orda bildiğiniz evdeki oda gibi bir yatak odası vardı.

İçeri girdim minik bir banyosu vardı.

Duş alıp gizledigim dövmeleri açığa çıkardım

Yağmurdan nefret ederim ama suyu seviyorum.

Duştan çıktım su sebepsizce beni rahatlattı. Üstümü giyinip derin bir uykuya daldım.

Saat 11.30 civarı uyandım. Aşağıdan sesler geliyordu herkes uyanmış.

Yeni gün yeni zorluklar demek. Başlasın bakalım zorluklar

Banyoya girip günlük işleri hallettim

Başım ağrıyordu. Bendeki hastalık küçük yaşımda çıktı. Nasıl bir hastalık olduğu ilerde anlaşılır kimse bilmiyor kimsenin bilmesine izin veremem zayıf noktamı içerdeki bir köstebeğe açamam. Bu hiç iyi olmaz benim için...

Gerekli ilaçları içip indim aşağı herkes saygı ile eğildi önümde. Biliyorum hepsi korkudan eğiliyor ve bu hoş bişey benim için korkulan olmak güzel.

Kimse benim buraya geldiğimi görmediği için ilk başta gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Evet ışınlanarak geldim. Gözlerinizi dikmeyin üstüme!!"

Dememle hepsi önüne dönüp işine devam etti

Ben belimde iki silahla yürüyüşe çıktım silah taşımadan tuvalete bile gitmiyorum açıkçası

İnimden çıktım bu sefer bir mezarlığa gittim ben ölüden korkmam dirisinden de

Karanlıktan korkusu bana göre saçma biz karanlıkta yalnız olmaktan değil karanlıkta yalnız olmamaktan korkuyoruz

Ben mi sadece böyleyim bilmiyorum...

FOREVER TEARS *Kim Namjoon*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin