Benim açımdan yazması zor olan kısımları biraz daha geride bıraktık. Artık bölümleri mümkün olduğunca daha düzenli atmaya çalışacağım. Daha fazla lafı uzatmadan yeni bölüm sizlerle...
Toprak Ataman'dan
İşte şimdi karşımda, uğruna kendimi sürgün ettiğim kadın. Görmeyeli ne kadar da çok özlemişim onu. Kapanması yıllar, aylar alan yaram açıldı, kanıyor gene. Ama şuan birşey diyemem Ceyhun Bey'ın yanında. Bir yandan da ona bakıyorum ama ifadesinden hiçbir şey çözemiyorum, sadece Neslihan ile gözleriyle anlaşıyor gibiler.
T: Tanıştığımıza memnun olduk Yağmur Hanım ve Neslihan Hanım.
Y-N: Bizde aynı şekilde.Daha sonra toplantımıza devam ettik. Yağmur şirketin kreatif yönden bahsederken, Neslihan biraz daha idari konularda bilgi verdiler bize. Enes ile gereken ortak bilgileri aldığımızdan emin olduğumda, Ceyhun Bey'ın Avukatı ve Enes toplantı odasından çıkıp başka bir odada hukuki işleri halletmek için izin istediler.
Kısa bir süre sonrada zaten Ceyhun Bey toplantıyı bitirdi. Yağmur ve Neslihan tanıştıklarına memnun olduklarını söyleyip odalarına geçerken, Ceyhun Beyde avukatlarımızı çağırıp birlikte öğle yemeği yeyip daha sonra şirketi gezdirmeye teklif etti. Bende olur dedim. Avukatlarımıza ulaşıp beraber dışarı yemeğe çıktık.
Yağmur Soylu'dan
Karşımda işte hayatımda konuşmadığım için pişman olduğum tek insan. Bir yandan hala pişmanlık duyuyorum, bir yandan da onunla konuşup kaybetmediğim için seviniyorum. Karşımda gördüğümde şok oldum ama etrafıma bu durumu çok iyi gizlediğimi düşünüyorum. Neslihan ile göz göze geldik, bizim konuşmamız için sözcüklere ihtiyacımız yok. Neslihan gözleriyle bana 'Sakın ol, problem yok ama şimdi olmaz. Ceyhun Bey var' dedi. Bende aynı şekilde ona cevap vererek biliyorum dedim. Toplantı da Toprak'ı ilgilendiren kısımları sırayla önce ben sonra da Neslihan anlattık. Ceyhun Bey'de fazla uzatmadan toplantıyı bitirdi. Neslihan ile birlikte odalarımızın tarafına yürürken, ben direk konuya girdim.
Y: Neslihan, şuan değil şirketteyiz. Öğle yemeği saati geldi zaten odandan çantayı al da, gel bugün dışarı da yiyelim biz.
N: Tamam o zaman. Ben çantamı alıp seni odana geliyorum hemen.Kapısı kilitli olan odamın kapısını açıp içeri girdim. Toplantıya beklediğimiz için masanın üstünde çizimlerini bırakıp, kapıyı kitleyerek çıkmıştım. O bakımdan masamın üzerindeki çizimlerimi alıp, kilidi olan çekmeceye koydum. Masamı düzenlerken de zaten Neslihan geldi. Etrafa bakıp, kraliçem ben geldim dedi. Bizim aramızda bir anlaşma gibi bir durum vardı, şirket içinde birbirimize isimlerimiz ile hitap ediyorduk. Odadan çıkmadan dahili telefonu elime alıp, danışmayı aradım, Neslihan ile dışarı haber vermek için.
Y: Hadi çıkalım Neslihan
Beraber otoparka inip arabayla arada gittiğimiz Mushroom'a gittik. Zaten şirkete çok kısa bir mesafedeydi. Daha rahat konuşmak için sakın bir köşede olan masaya oturduk. Aradan çok zaman geçmeden garson geldi ve bizde hemen siparişlerimizi verdik.
N: Şaşkınım canım çok şaşkınım.
Y: Sen mi ben mi acaba? Odaya girdim öyle bir his doldu ki içime bir yanım kaçmak istedi, bir yanım kalmak istedi. Tabi ki kalmak durumdayım ama...
N: Ne hissettiğini belli etmedim etrafa emin ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprağın Yağmuru
Romanceİflasın eşiğine gelen ve hisselerin devretmek isteyen bir şirket; tüm hisseleri ve çalışanlarıyla birlikte devralan bir adam Toprak Ataman. Yıllar önce ilk görüşte aşık olduğu kadını, Yağmur Soylu'yu hiç beklemediği anda karşısında görürse....