Louis,
Ertesi sabah çırılçıplak şekilde kucağımda uyanmıştı. O duş alırken ben de ikimize kahvaltı hazırlamıştım.
Karşımda duran bu olağanüstü tatlı çocuk. Bu çocuk bir harikaydı. Birkaç saattir tanışıyorduk ama bu onu tanımam için yetmişti. Espiri anlayışı vardı. Harika bir fiziği olmasına rağmen ne modellik yapıyordu ne de başka bir şey. Daha önce bu konularda çok teklif almasına rağmen hiçbirini kabul etmemişti.
Aslında; size açılmış gibi hissediyordunuz ama maalesef durum öyle olmuyordu. Size açılmış gibi hissederken sizden sakladığı çok şey vardı. Ondan daha zeki olup olmadığınızı düşünmüyordunuz bile. Çünkü biliyordunuz; sizden daha zekiydi.
Portakal suyundan minik bir yudum aldığında düşüncelerimden ayrıldım. Onu öpmek istiyordum. Bütün gece altımda inlemişti ancak bu beni ona doyurmaya yetmemişti.
"B-ben..." Titrek sesini duyduğumda düşüncelerimden ayrıldım. Ne oluyordu şimdi?
"Ne oldu?" Endişeyle sorduğumda elini masaya koyarak destek almaya çalıştı. Telaşla ayağa kalktım.
"İyi gözükmüyorsun." Yüzünü buruşturmuştu. Canı yanıyordu ve bu her halinden belliydi. Ayağa kalkmaya çalıştığında gözleri aniden kapandı ve bedeni kollarım arasına düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brave {Yarı Texting} (Larry Stylinson)
Teen Fiction"Ne istersen yaparım, Harry. Ama senden vazgeçmemi isteme benden." They're kinda share that really.
